Güncelleme Tarihi:
Dutta, bugün TÜBİSAD’ın düzenlediği, “2023’e Doğru: Atılım İçin Bilişim Konferansı”nda konuşma yapmak üzere dün Ankara’ya geldi. Konferans öncesinde Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Dutta, Türk halkına üç ana tavsiyede bulundu. Dutta, “Gençler kendine yatırım yapsın, yaratıcı fikirleri hayata geçirin, Türkiye’de liderlik potansiyeli var, liderlik edin” dedi. Dutta, şu mesajları verdi:
GÜÇLÜ OLDUĞUNUZ ALANA YOĞUNLAŞIN
“(Global İnovasyon Endeksi’nde Türkiye’nin 45. Sıradan 68. Sıraya gerilemesi) Aklınızda bulundurmamız gereken şey inovasyon endeksi göreceli bir endeks. Mutlak bir endeks değil. Dolayısıyla aslında Türkiye yıl bazında ilerleme kaydediyor, kendini geliştirmeye devam ediyor ama bu endekste yer alan bazı diğer ülkeler Türkiye’den daha hızlı şekilde inovasyon anlamında kendilerini geliştiriyorlar. Aslına bakarsanız Türkiye ve diğer bazı ülkeleri ele aldığımızda aradaki gerçek farktan çok küçük farklar da olabilir. Bu endeksteki rakamsal sıralamaya takılıp kalmamak gerekir. Daha ziyade yapılması gereken Türkiye’nin inovasyon anlamında güçlü olduğu noktalar nelerdir, bunların tespit edilmesi ve bunlar üzerine yeni bir şeyler konarak bunların daha da çok geliştirilmesi ve daha ileriye götürülmesi. Küresel inovasyon endeksi aslında inovasyonu daha geniş olarak algılayan ve tanımlayan bir endeks. Yalnızca bilgi ve iletişim teknolojilerin inovasyonuna değil farklı sektörlerde yaratıcı sektörlerde sanatta, müzikte inovasyona da bakılıyor. Daha geniş, daha bütüncül bir tanımın kullanıldığı bir endeks. Yapılması gereken Türkiye’nin hangi alanlarda inovasyon söz konusu olduğunda güçlü ve bu güçlü olduğu noktaları nasıl daha iyiye taşıyabilir ona bakılmalı.
TÜRKİYE DAVOS’TAN BAŞARILI OLUR
Davos’un oluşturulmasına katkı sağlayan insanlardan biriyim. 13 yıldır Davos’a gidiyorum. Dünya Ekonomik Forumu içinde küresel teknoloji raporunu hazırlayan insanlardan da biriyim. Davos’un başarısı nedir diye baktığınızda dünyanın farklı bölgelerinden farklı coğrafyalardan çok farklı grup ve kişileri bir araya getirmesi, bir buluşma noktası olması. Afrika’dan, Avrupa’dan, Asya’dan kişi ve gruplar bu toplantıya katılıyor. Siyasi kişileri geliyor, Sivil Toplum Kuruluşları, akademik çevreler temsil ediliyor. Bir buluşma noktası ve başarısı da buradan kaynaklanıyor. Türkiye tarihi olarak Avrupa ve Asya’nın buluşma noktası, kesiştiği nokta. Afrika’nın artan önemi günümüzde malum. Bu Türkiye’ye tarihin bir hediyesi. Türkiye bu avantajını doğru şekilde kullanırsa ve bu farklı coğrafyalardan farklı grup ve kişileri bir araya getirirse bir buluşma noktası görevi görecektir. Bu adımları attığı takdirde Türkiye’nin, Davos’tan daha iyi ve başarılı bir zirve veya merkez haline geleceğini düşünüyorum.
AMERİKA’DAKİ KRİZ KÖTÜ LİDERLİKTEN
(Dünyadaki ekonomik kriz) Bugün dünyada finansal akışlar çok kolay hale gelmiş durumda ve bu finansal akışlar birbiriyle bağlantılı. Para çok serbest bir şekilde bir yerden bir yere hareket edebiliyor. Tabii hal böyle olunca dünyanın bir noktasındaki finansal gelişme, başka bir noktayı da kaçınılmaz olarak etkiliyor. ABD ekonomisindeki gelişmelerin de dünyanın farklı yerlerine etkileri illa ki oldu. Amerikan Merkez Bankası’nın parasal genişlemeden biraz geri adım atmış olması da bir çok ülkede para birimlerinin değer kaybetmesine neden oldu. Mesela benim ülkem Hindistan’da para birimimiz yüzde 40 değer kaybetti. Yanılmıyorsam Türkiye’de para biriminin değer kaybı yüzde 10 civarında oldu. Çok büyük olmasa da Türkiye’de de bir etkisinin olduğunu görüyoruz. Mali arenada atılan adımların etkileri başka bölgelerde oluyor. Amerikan hükümetinin kepenk kapatması Amerika’daki kötü liderliğin bir örneği. Siyasiler başarısız olduklarında, insanlara ilham kaynağı olamaz hale geldiklerinde neler olabileceğini görmüş oluyoruz.
KÜÇÜK YATIRIMCIYA ÜÇ TAVSİYE
Türk halkına ve özellikle de Türkiye’de nüfusu geniş yer tutan genç insanlara tavsiyem kendilerine yatırım yapsınlar. Alabilecekleri en iyi eğitimi almaya çabalasınlar. Çünkü o zaman aslında yapabilecekleri en iyi şeyi yapmış oluyorlar. Tabii ki devletin, hükümetlerin bunların yapılabilmesi adına oluşturacakları ortam, atacakları adımlar illa ki vardır. Hayat boyu devam eden bir süreç. Üniversiteden mezun oldunuz ‘Tamam bitti demek’ doğru değil. Yaşam boyu öğrenme devam ediyor, etmeli de zaten. İkinci tavsiyem; İnsanlara bakarsanız çok yaratıcılar, yaratıcı fikirleri var. Bu yaratıcı fikirlerini şirketlerde, çalıştıkları ortamlarda hayata geçirsinler veya bunu yapmıyorlarsa ikinci seçenek de kendi şirketlerini kursunlar. Hükümetlerin veya iş dünyasındaki liderlerin insanların yaratıcı fikirlerini hayata geçirecek ortamı hazırlamak anlamında onlara yardımcı olmaları gerekiyor. Gerekli destek ve gerekli imkanlar sağlanmadığı takdirde yenilikçi firmalar olmayacaktır. Üçüncü olarak, liderlik etme arzusu çok önemli. Bütün ülkelerde, bütün toplumlarda liderlik etme arzusu yok. ABD’de, Çin’de var mesela ama bütün toplumlarda yok. Aslında eşsiz bir konumda. Afrika’nın, Avrupa’nın, Asya’nın en iyi noktalarını alıp onları birleştirebilir. İslamın ya da Hıristiyanlığın en iyi yanlarını alıp bunları birleştirerek bir model ortaya çıkarabilir. Türkiye’nin de liderlik etme arzusu olması gerekir çünkü bu potansiyel Türkiye’de mevcut.”