Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2009 00:00
Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda düzenlenen Gazze panelinde Başbakan Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Peres arasında yaşanan gerginlik Türkiye’deki yahudi cemaatince farklı şekillerde yorumlandı.
Şair Roni Margulies, Erdoğan’ın Türkiye’deki görüşü yansıttığını ifade ederken, Araştırmacı Rıfat Bali, üslubun bir üçüncü dünya ülkesi üslubu olduğunu ileri sürdü.
DÜNYA Ekonomik Forum’u tarafından Davos’ta düzenlenen panelde, Başbakan Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında yaşanan tartışma, Türkiye Yahudi cemaatinde farklı değerlendirmelere yol açtı. Şair Roni Margulies, "Erdoğan, Türkiye toplumunun (ben dahil) çok büyük çoğunluğunun görüşlerini yansıtmıştır" derken, Prof. Cem Behar, Gazze’de devam eden Arap-İsrail savaşının, Yahudi-İslam savaşına dönüşmesinden endişe duyduğunu belirtti. Yahudi cemaatinin ileri gelenlerinin konuya ilişkin görüşleri şöyle:
Hissiyatımıza tercüman oldu
Roni Margulies (şair) Bence bir başbakanın görevi, kendisini seçen insanların düşünce ve hislerine tercüman olmaktır. Erdoğan da Davos’ta bunu yapmış, Türkiye toplumunun (ben dahil) çok büyük çoğunluğunun görüşlerini yansıtmıştır. Bu şimdi ’laik cephe’ tarafından ona karşı kullanılacaktır. Ama sonuç AKP ve Erdoğan’ın popülerliğinin artması olacaktır. Bunun anti-semitizmi, yani Yahudi düşmanlığını besleyip beslemeyeceği meselesine gelince, İsrail’e karşı çıkmak ile anti-semitizm arasında hiçbir ilişki yoktur.
Yahudi-İslam savaşı yok
Prof. Cem Behar (Boğaziçi Üniversitesi): Davos’ta olup bitenler Türkiye’ye yol, su elektrik olarak geri dönecektir. Ortadoğu’daki savaş, bir Arap-İsrail savaşıdır. Bunun Yahudi-İslam savaşına dönüşmemesi için gereken itina maalesef gösterilmiyor.
Üçüncü Dünya üslubu
Rıfat Bali (araştırmacı): Davos’ta olup bitenler Türk Yahudi cemaati tarafından kötü algılandı. Bir Türk vatandaşı olarak, bu şekilde bir çıkışın diplomatik teamüllere aykırı olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bu üslup, Türkiye’yi bir yerde Üçüncü Dünya ülkeleriyle aynı lige sokmuş oldu. Sokaktaki insanlar, ezilmişliğin verdiği bir duygusallıkla bunu başkaldırı olarak algılamış olabilir ama, Batılı eğitim almış insanlar -ki Yahudi cemaatinin önemli bir bölümü böyledir- ise olup biteni farklı algıladı. Nasıl farklı algıladı? Türkiye gibi kendisini Batılı ülke olarak tarif eden bir devletin, Üçüncü Dünya ile aynı lisanı kullanması ve fevri davranarak tuhaf bir çıkış yapması olarak algıladı. Ayrıca, meseleye Yahudi kimliği ile bakıldığında, içten içe duyulan ama, açıkça söylenemeyen bir hissiyat var: İsrail’in silahlı harekátı, tepki olarak aşırı olsa bile, ’meşru müdafaa’ gibi haklı bir sebebe dayanıyor.
Konu siyasallaştı
Silvyo Ovadya (Cemaat sözcüsü) Pazartesi günü için Milliyet’e geniş bir ropörtaj verdik. Onun dışında, Ortadoğu ile ilgili konular tamamen siyasallaştığı için yorum yapma veya görüş bildirme arzusunda değiliz.