David Murray, konseri Meriç Soylu'ya ithaf etti

Konserin hemen başında orkestrasını tanıtan Murray, konseri İş Sanat'ın 11 Temmuz 2012'de henüz 37 yaşındayken yaşamını yitiren sanat yönetmeni Füsun Meriç Soylu'ya ithaf etti. Tanıttığı orkestra ise şu müzisyenlerden oluşuyordu:

Tony Kofi (Alto saksafon), Chris Biscoe (Alto saksafon), Brian Edwards (Tenor saksafon), Richie Garrison (Tenor saksafon), Lawrence Jones (Bariton saksafon), Noel Langley (Trompet), Mario Hernandez Morejon (Trompet), Byron Wallen (Trompet), Nathaniel Coss (Trombon), Trevor Alexandwer Edwards (Trombon), Tom White (Trombon), Andre Foxxe (Gitar), Marc Cary (Piyano, klavye), Jaribu Shahid (Bas), Ranzel Merritt (Davul)

"Stomping and singin' the blues (Blues'u ağır ağır ezmek ve söylemek)" diye anılan geceye Murray'nin "Stressology" adlı bestesiyle başlayan orkestranın en güzel sürprizi Kanadalı indie- rock grubu Arcade Fire'ın "Wake Up (Uyan)" adlı şarkısını Macy Gray'den dinleme imkanı vermesiydi. Ya da belki Arcade Fire'ın David Bowie ile düet yaptığı bu şarkıyı çok sevdiğimden bana öyle geldi.

"İstanbul utanıyor musun?"

Bu arada seyircisini ayakta dans ederken görmeye alışkın olan Macy Gray, İş Sanat'ı dolduran dinleyici kitlesini ayaklandırmak için de çok çaba harcadı. Bu konuda yaşadığı zorluğun bir benzerini seyircisini bağırtmak konusunda da yaşayınca, "İstanbul utanıyor musun" diye sordu. "Evet" yanıtını aldığında epey şaşıran Gray, son şarkı başlayana kadar istediği başarıyı yakalayamadı. Son şarkıda tüm salonu ayağa kalkmış, alkışlarla tempo tutarken görünce anladık ki Gray'in sahne tecrübesi, seyircinin utangaçlığından daha baskındı.

Orkestraya dair...

Questlove Afro- Picks projesiyle başlayan ve Macy Gray’ın son albümü Covered’la sürdürülen işbirliğini yeni bir boyuta taşıyan Stomping and Singin' the Blues, Murray'ın bazı klasik blues şarkılarını yeniden düzenlemesi ve efsanevi caz gitaristi James Blood Ulmer’in çatısı altında bir blues orkestrası kurmasıyla hayat buldu.

Temelini 17 seçkin caz ve blues müzisyeninin ve Murray’in yeni düzenlemelerinin, merkezini ise Macy Gray’in eşsiz vokalinin oluşturduğu proje geçtiğimiz yaz Londra, NorthSea, Umbria, Villette, Imatra ve Lugano gibi Avrupa’nın seçkin festivallerinden büyük ilgi gördü.

35 yıllık müzik kariyerinde kendi adıyla çıkardığı 150’den fazla kaydıyla az sayıda müzisyenin ulaşabildiği bir üretkenliğe ve başarıya imza atan usta saksafonun öncülüğünde şekillenen Stomping and Singin' the Blues, iki Grammy, iki MTV ödülü ve bugüne kadar 15 milyon üzerinde albüm satışı yakalayan Macy Gray’in sesiyle yeni bir boyut kazanıyor.