Davaların YAŞ'a etkisi

İşte davaların TSK'da komuta kademesine etkileri:

KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI SÜRPRİZİ
Ankara kulislerine göre, halen devam eden davaların YAŞ kararlarına en büyük etkisi, Kara Kuvvetleri Komutanı atamasında ortaya çıktı. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu'nun YAŞ'ta Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atanması, ardından da Orgeneral Necdet Özel'den sonraki Genelkurmay Başkanı olması bekleniyordu. Ancak Kalyoncu'nun ismi Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan İbrahim Şahin'in ifadelerinde ve MİT tarafından Genelkurmay'a 2005'te adları bildirildiği ileri sürülen 'Karargah Evleri' yöneticileri arasında geçti. Bu nedenle de hükümetin Orgeneral Kalyoncu'nun geleceğin Genelkurmay Başkanı olmasına sıcak bakmadığı öne sürüldü. Kalyoncu, Kara Kuvvetleri Komutanı yapılmak yerine emekli edildi.

KARA KUVVETLERİ'NE YAKIN TARİHİN EN GENÇ KOMUTANI GELDİ... ORDU KOMUTANI OLMADAN GENELKURMAY BAŞKANI
Kalyoncu'nun emekli edilmesi üzerine ise Kara Kuvvetleri'ne çok genç bir komutan atandı. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. İlk kez hiç ordu komutanlığı yapmamış bir isim Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine atandı. Akar, son dönemin belki de Cumhuriyet tarihinin en genç Kara Kuvvetleri Komutanı.

KARA KUVVETLERİ'NDE KIDEM SORUNUNA "İNCE AYAR"
Hulusi Akar'ın Kara Kuvvetleri Komutanı olması üzerine ortaya çıkabilecek "kıdem sorunu" da ince bir ayarla çözüldü. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda orgeneraller arasında Akar'dan daha kıdemli iki isim var; Orgeneral Servet Yörük ve Orgeneral Yalçın Ataman. Üç yıldır orgeneral olan bu iki isim, iki yıldır orgeneral olarak Hulusi Akar'dan daha kıdemliler. Ancak YAŞ'ta yapılan ince ayar ile iki yıllık orgeneralin, üç yıllık orgenerallerin "komutanı" durumuna gelmesinin önüne geçildi.

"İnce ayar" şöyle gerçekleşti:
3 yıllık Orgeneral Servet Yörük Jandarma Genel Komutanı yapıldı. Orgeneral Yörük böylece komuta kademesine getirilerek Hulusi Akar'la "aynı seviyeye" taşındı. Benzer bir uygulama da diğer üç yıllık orgeneral Yalçın Ataman için yapıldı. İki yıllık orgeneral Hulusi Akar'ın, üç yıllık orgeneral Ataman'ın "komutanı" olmasının önüne ise Ataman'ın Harp Akademileri Komutanı olarak atanması ile geçildi. Harp Akademileri Komutanlığı doğrudan Genelkurmay Başkanı'na bağlı. Bu da Harp Akademileri Komutanı'nın komuta kademesi dışında yer alması anlamına geliyor. Yani Orgeneral Ataman, kendisinden daha az kıdemli olan Orgeneral Hulusi Akar'ın altında görev yapmayacak. Emir ve talimatları doğrudan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'den alacak.

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI "MEVZUAT GEREĞİ" YAŞ ÜYESİ
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten, mevcut mevzuat gereği görevinden ayrılmak durumunda kaldı. Ancak emekli olmadı. YAŞ üyesi olarak görev yapacak. Bu durum da davaların komuta kademesine etkisinin bir başka örneği.

Şöyle ki;
Mevcut mevzuat uyarınca orgenerallik süresi 4 yıl. Yani bir subay orgeneral ya da oramiral olarak atandığında yaşının da elvermesi halinde bu rütbede 4 yıl kalabiliyor. Oysa Kuvvet Komutanlıkları'nın görev süresi 2 yıl. (Sadece Genelkurmay Başkanlığı görevi 4 yıl).
Orgeneral Mehmet Erten, 2 yıl önceki şurada orgeneral olarak atandı. Aynı şurada Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na da getirildi. Bu durumda Erten, Kuvvet Komutanı olarak mevzuat gereği görev süresini doldurmasına rağmen orgeneral olarak hala bir yılı bulunuyor. (Erten, gelecek yıl emeklilik yaşına ulaşacağından orgenerallik süresinin ancak 3 yılını kullanabiliyor)
Orgeneral Mehmet Erten bu nedenle Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan ayrıldı, ancak orgenerallikteki son bir yılını YAŞ üyesi olarak sürdürebilecek. Daha önceleri Kuvvet Komutanlıkları'na yapılan atamalar, general ya da amirallerin, yasal olarak orgenerallik süresinde kalma süreleri gözönüne alınarak yapılıyordu.

AYNI DURUM YENİ GELEN HAVA VE DENİZ KUVVET KOMUTANLARI İÇİN DE GEÇERLİ
Son YAŞ'ta atanan Hava ve Deniz Kuvvet Komutanları'nın durumları da mevzuat değiştirilmediği durumda Orgeneral Mehmet Erten'in durumuyla aynı olacak. Çünkü Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Bülent Bostanoğlu ve Hava Kuvvetleri'ne atanan Akın Öztürk de aynı YAŞ toplantısında hem rütbe olarak terfi ettirildiler, hem de kuvvet komutanı olarak atandılar. Bostanoğlu Oramiralliğe, Öztürk ise Orgeneralliğe bu yıl atandı. Dört yıl boyunca bu rütbede kalma şansları var. Ancak Kuvvet Komutanı olarak sadece iki yıl kalabiliyorlar. Yani iki yıl sonra hem Bostanoğlu, hem de Öztürk, Orgeneral Mehmet Erten gibi kuvvet komutanlığını bırakıp YAŞ üyesi atanacaklar.

ŞURADA İLK KEZ "KOR" ÜNVANLI AMİRAL
Yüksek Askeri Şura, orgenerallerden oluşuyor. Oysa yine davalar ve istifalar nedeniyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Komutan dışında "oramiral" rütbeli subay kalmamıştı. Bu nedenle ilk kez, Donanma Komutanı Koramiral Bülent Bostanoğlu 'Kor' rütbesiyle YAŞ'a katılan isim oldu.

İKİ GÖREV YENİDEN "ORGENERAL" RÜTBESİNDE
Yine davalar nedeniyle daha önceki iki Şura'da alınan iki karar da, yeniden eski haline getirildi. 2011'de "orgeneral”den “korgeneral” rütbesine düşürülen Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı ile 2012 Şura’sında “korgeneral” rütbesine düşürülen Harp Akademileri Komutanlığı görevleri bu yıl yeniden “orgeneral” rütbesine çıkarıldı. Harp Akademileri Komutanlığı'na Orgeneral Yalçın Ataman atanırken, halen Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevini yürüten Korgeneral Salih Zeki Çolak'ın rütbesi orgeneralliğe yükseltildi. Çolak, bu görevine devam edecek. Ancak böylece Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevini de yeniden bir "orgeneral" üstlenmiş olacak.

DENİZDE DONANMA KOMUTANI YİNE KORAMİRAL
Davalardan en çok etkilenen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı oldu. Komutanlıkta en kritik görevlerden Donanma Komutanlığı bir alt rütbeye düştü. Koramiral Veysel Kösele Donanma Komutanı olarak atandı. Kösele, önümüzdeki yıl yapılacak YAŞ toplantısına "Koramiral" rütbesiyle katılacak.

EMEKLİLİK SÜRESİ GELMEYEN TUTUKLU AMİRALLER GÖREVDE
Tutuklu yargılanan ve sırası gelen amiraller emekli edildi. Deniz Kuvvetleri'nde, "geleceğin Deniz Kuvvetleri Komutanı" olarak görülen Koramiral Can Erenoğlu emekli oldu. Tutuklu yargılanan ama emeklilik sırası gelmeyen denizciler ise görevlerini korudu. Buna göre, Şafak Yürekli, Fahri Can Yıldız, Ali Sabri Ünsal emekli edilmeyerek, mevcut yardımcı görevlerinde tutuldular.