Davala tıraşı ölüme götürdü
Güncelleme Tarihi:
Faruk DAĞDELEN / (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2002 01:39
Bursa'nın Gemlik İlçesi'nde, ilköğretim okulu öğrencisi 12 yaşındaki Zarif Yanık, Ümit Davala gibi 'Mohikan' stili traşı yüzünden canından oldu. Babasının, saç şekline tepki gösterip evdeki makineyle tümünü sıfır numara kesmesini hazmedemeyen Zarif Yanık intihar etti.
Bu yıl sınıfını 'Teşekkür'le geçen Zarif Yanık, koyu Galatasaray taraftarıydı. Ümit Davala'nın da hayranıydı. Saç stili, tüm gençler gibi onun da hoşuna gidiyordu. Geçen hafta okullar tatile girince Zarif Yanık, cumartesi günü soluğu berberde aldı ve saçlarını Mohikan stili kestirip, Hamidiye Mahallesi'ndeki evine döndü.
SAÇINI SIFIRA VURDU
Yanık Ailesi'nin 6 çocuğunun en küçüğü olan Zarif eve gelince, babasının sert tepkiyle karşılaştı. İddiaya göre, Gemlik Zeytin Hali'nde temizlik görevlisi olan Bahri Yanık, küçük oğlu Zarif'e çok kızdı. Bahri Yanık, çocuklarını tıraş etmek için evinde bulundurduğu makineyi alıp, Zarif'in saçlarını tümden kazıdı. Babasının bu tavrına çok içerleyen Zarif, iki gün süreyle odaya kapandı, kimseyle konuşmadı. Pazartesi sabahı intihara karar veren Zarif, pantolon kemeriyle, kendini pencerenin koluna astı.
ÇABALAR YETMEDİ
Kahvaltıya oturan aile fertleri, Zarif'i çağırmak için odaya girince yerde baygın halde buldu. Kemer çözülmüş ve çocuk yere yığılmıştı. Hemen Gemlik Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Zarif, şuuru kapalı halde Bursa Devlet Hastanesi'ne sevkedildi. Doktorların çabaları yetersiz kaldı ve Zarif, salı sabahı öldü.
BABA, İDDİALARI REDDETTİ
İntihar üzerine soruşturma açan Gemlik Cumhuriyet Savcılığı, aile fertlerinin ifadesinin alınmasını istedi. Gemlik Emniyet Müdürlüğü'ne dün öğleden sonra getirilen Bahri Yanık, ‘‘Zarif, en küçük çocuğumuzdu. İçine kapanık olduğu için ona daha bir özen gösteriyorduk, ama psikolojik sorunları vardı’’ dedi. Çocuklarını evde kendisinin tıraş ettiğini söyleyen Bahri Yanık, şöyle devam etti: ‘‘Zarif'in saçlarını geçenlerde kesmek istedim. O da 'Okullar kapansın öyle tıraş olurum' dedi. Cumartesi günü evde onu ben tıraş ettim. Saçlarını da normal kestim. Pazartesi ise intihar etti.’’ Davala traşı iddialarını reddeden Baba Yanık, ‘‘Azarladığımı söylüyorlar. Bu asılsız’’ diye konuştu. Bahri Yanık'ın oğlunun saçlarını sıfıra vurmadığını söylemesine karşın, intihar eden çocuğun cesedini görenler, ‘‘Çocuğun saçları sıfır numaraya vurulmuştu’’ dediler.
Psikolog gözüyle
Kahramana benzemek istedi
PSİKOLOG Yalçın Kireççi, 13-18 yaş arasında, karakter özelliklerinin belirginleştiğini, bu dönemde gencin çevresindeki birilerini örnek alacağını belirtti. Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, bu davranışa ‘özdeşleşme’ denildiğini anlatan Kireççi, şöyle devam etti: ‘‘Ümit, Türkiye'yi çeyrek finale taşıyan kahraman. Çocuk da maçı izleyince kahramanlık duyguları besliyor. Sevilmek sayılmak istiyor. Ümit gibi olmak istiyor. İlk başta görülen özelliği olacak. Ümit Davala‘nın saçı konuşuluyor, stili dikkat çekiyor. Gol atınca dikkatleri daha çok çekiyor.’’
BABA HOŞGÖRÜLÜ DAVRANMALIYDI
Kireççi, babanın, bu davranış karşısında hoşgörülü davranması gerektiğine dikkati çekerek, aileleri bu gibi davranışlar karşısında şöyle uyardı: ‘‘Babanın sergilediği önyargılı, dar görüşlü tutucu bir yaklaşım. Çocuğun bu saçı ömür boyu kullanacak hali yok. Bu yaşlarda çocuklar geçici bir heves içindedir. Çocuk denemeler yapıyor. Aileler buna hoşgörüyle yaklaşmalı ve bunu geçici bir dönem olarak değerlendirip baskı uygulamamalıdırlar. Bu çocuk deneyimli biri olsa umursamaz. Deneyimsiz olduğu için gurur meselesi yapıyor. Babasına olan öfkesini dile getiremediği için, öfkeyi kendisine çevirerek intihar ediyor.’’
SAÇINI SIFIRA VURDU
Yanık Ailesi'nin 6 çocuğunun en küçüğü olan Zarif eve gelince, babasının sert tepkiyle karşılaştı. İddiaya göre, Gemlik Zeytin Hali'nde temizlik görevlisi olan Bahri Yanık, küçük oğlu Zarif'e çok kızdı. Bahri Yanık, çocuklarını tıraş etmek için evinde bulundurduğu makineyi alıp, Zarif'in saçlarını tümden kazıdı. Babasının bu tavrına çok içerleyen Zarif, iki gün süreyle odaya kapandı, kimseyle konuşmadı. Pazartesi sabahı intihara karar veren Zarif, pantolon kemeriyle, kendini pencerenin koluna astı.
ÇABALAR YETMEDİ
Kahvaltıya oturan aile fertleri, Zarif'i çağırmak için odaya girince yerde baygın halde buldu. Kemer çözülmüş ve çocuk yere yığılmıştı. Hemen Gemlik Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Zarif, şuuru kapalı halde Bursa Devlet Hastanesi'ne sevkedildi. Doktorların çabaları yetersiz kaldı ve Zarif, salı sabahı öldü.
BABA, İDDİALARI REDDETTİ
İntihar üzerine soruşturma açan Gemlik Cumhuriyet Savcılığı, aile fertlerinin ifadesinin alınmasını istedi. Gemlik Emniyet Müdürlüğü'ne dün öğleden sonra getirilen Bahri Yanık, ‘‘Zarif, en küçük çocuğumuzdu. İçine kapanık olduğu için ona daha bir özen gösteriyorduk, ama psikolojik sorunları vardı’’ dedi. Çocuklarını evde kendisinin tıraş ettiğini söyleyen Bahri Yanık, şöyle devam etti: ‘‘Zarif'in saçlarını geçenlerde kesmek istedim. O da 'Okullar kapansın öyle tıraş olurum' dedi. Cumartesi günü evde onu ben tıraş ettim. Saçlarını da normal kestim. Pazartesi ise intihar etti.’’ Davala traşı iddialarını reddeden Baba Yanık, ‘‘Azarladığımı söylüyorlar. Bu asılsız’’ diye konuştu. Bahri Yanık'ın oğlunun saçlarını sıfıra vurmadığını söylemesine karşın, intihar eden çocuğun cesedini görenler, ‘‘Çocuğun saçları sıfır numaraya vurulmuştu’’ dediler.
Psikolog gözüyle
Kahramana benzemek istedi
PSİKOLOG Yalçın Kireççi, 13-18 yaş arasında, karakter özelliklerinin belirginleştiğini, bu dönemde gencin çevresindeki birilerini örnek alacağını belirtti. Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, bu davranışa ‘özdeşleşme’ denildiğini anlatan Kireççi, şöyle devam etti: ‘‘Ümit, Türkiye'yi çeyrek finale taşıyan kahraman. Çocuk da maçı izleyince kahramanlık duyguları besliyor. Sevilmek sayılmak istiyor. Ümit gibi olmak istiyor. İlk başta görülen özelliği olacak. Ümit Davala‘nın saçı konuşuluyor, stili dikkat çekiyor. Gol atınca dikkatleri daha çok çekiyor.’’
BABA HOŞGÖRÜLÜ DAVRANMALIYDI
Kireççi, babanın, bu davranış karşısında hoşgörülü davranması gerektiğine dikkati çekerek, aileleri bu gibi davranışlar karşısında şöyle uyardı: ‘‘Babanın sergilediği önyargılı, dar görüşlü tutucu bir yaklaşım. Çocuğun bu saçı ömür boyu kullanacak hali yok. Bu yaşlarda çocuklar geçici bir heves içindedir. Çocuk denemeler yapıyor. Aileler buna hoşgörüyle yaklaşmalı ve bunu geçici bir dönem olarak değerlendirip baskı uygulamamalıdırlar. Bu çocuk deneyimli biri olsa umursamaz. Deneyimsiz olduğu için gurur meselesi yapıyor. Babasına olan öfkesini dile getiremediği için, öfkeyi kendisine çevirerek intihar ediyor.’’