Dava silbaştan

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, gazeteci Metin Göktepe'yi gözaltında döverek öldürdükleri gerekçesiyle 5 polisin 7 yıl 6'şar ay ağır hapis, 6 polisin de beraatine ilişkin Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını ‘‘usulden’’ bozdu. Davaya, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden bakılacak.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin Metin Göktepe davasında temyiz istemlerine ilişkin kararı, dün Başkan Türkan Güven tarafından açıklandı. Karar duruşmasına sanık polislerin avukatı Ahmet Ülger ile müdahil avukatlar katıldı. Oybirliğiyle alınan kararda sıralanan bozma gerekçeleri şöyle:

Sanıklar Metin Küşat ve Seydi Battal Köse'ye doğum ve sabıka kayıtları okunarak diyeceklerinin sorulmaması,

Sanık Şuayip Mutluer'in karar başlığında kayıtlı bulunduğu il ve ilçe adının, nüfus kaydına uygun olarak yazılmaması,

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.10.1996 tarihli talimat zaptında dinlenen tanıklar ile 6.12.96 tarihli celsede dinlenen tanık ifadelerinin tespitinde duruşmaya katılmayan Cumhuriyet Savcısı'nın ‘‘görüldü’’ şerhi yaptırılmayarak ve 25169 Sicil No'lu Hakim tarafından imza edilmemesi,

Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce talimatla sorguları yapılan sanıklarla ilgili düzenlenen duruşma tutanağının, 24 Ocak 1997 ve 1 Ocak 1997 tarihli olanların 17335 sicil numaralı hakim tarafından imza edilmemesi,

Ömer Altıntaş'ın tanık olarak dinlendiği Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21.02.97 tarihli celses katibinin ad ve soyadının duruşma tutanağında belirtilmemesi,

Deniz Gökçetin ile soruşturmayı yürüttükleri anlaşılan Muzaffer Candan ve Turan Yılmaz haklarında açılan soruşturma evrakı ile yine Turan Yılmaz ve Zübeyit Coşar haklarında disiplin yönünden yapılan soruşturma evrakının bulundukları aşamadaki onaylı örneklerinin dosyaya celb edilmemesi,

Görgü tanığı olduğu hazırlık ifadesinde anlaşılan Birhan Uçar'ın, tanık Haydar Kutlu'nun, tanık Ahmet Şık'ın beyanında ismi geçen Hür Yeni Dünya'nın ve hakkındaki kamu davası bu davadan ayrılan polis memuru Yalçın Akdeniz'in duruşmada dinlenerek olayla ilgili bilgi ve görgülerinin tespit edilmemesi,

Sanıklardan Murat Polat'ın gerekçeli kararda eylemin subuta erdiği açıklamalarına yer verildiği halde, kısa kararda beraatine karar verilerek çelişkiye düşülmesi.

İki taraf da umutlu

Göktepe'nin ailesi adına davaya müdahil olarak katılan avukat Kamil Tekinsürek, karardan sonra yaptığı açıklamada, Yargıtay'ın bozma gerekçesindeki usul eksikliklerinin kısa sürede tamamlanabileceğini, ancak 2.5 yıldır devam eden davanın bir süre daha uzayacağını söyledi. Tekinsürek Yargıtay'ın bozma kararının usule ilişkin olduğunu, yerel mahkemede yapılacak yargılamada suç vasfının değiştirilmesinin çok zor bir ihtimal olduğunu söyledi.

Sanık polislerin avukatı Ahmet Ülger ise davanın başından beri usulde yapılan hataları dile getirdiklerini, bu hataların Yargıtay tarafından da belirlendiğini belirtti. Ülger, sanık polislerin beraat edeceğine inandığını savundu. Gazeteci Metin Göktepe, kapatılan Evrensel Gazetesi'nde çalıştığı sırada 8 Ocak 1996 tarihinde Ümraniye Cezaevi'ndeki açlık grevinde ölen iki mahkûmun cenaze törenini izlerken gözaltına alınmıştı. Göktepe'nin cesedi 9 Ocak 1996'da Eyüp Spor Salonu'nun yanında bulunmuştu. Olayla ilgili daha sonra başlatılan uzun soruşturma sürecinde 11 polis memuru hakkında TCK'nın ‘‘kastı aşan adam öldürme’’ ve ‘‘Faili belli olmayacak şekilde adam öldürme’’ fiillerine göre dava açılmıştı.

Başsavcı onanmasını istemişti

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinde 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum olan polis memurları Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Fedayi Korkmaz ve Metin Küşat hakkındaki hükmün onanmasını isterken, yine aynı cezaya mahkum olan Emniyet Amiri Seydi Battal Köse'nin beraat etmesi gerektiği görüşüyle bozulmasını talep etmişti. Başsavcılık, beraat eden sanıklar Burhan Koç, İlhan Sarıoğlu, Selçuk Bayraktar, Tuncay Uzun ve Fikret Kayacan hakkındaki hükmün onanmasını, yine beraat eden Murat Polat hakkındaki hükmün ise mahkûm edilmesi gerektiği düşüncesiyle bozulmasını istemişti.

Aylarca uzayacak

Yargıtay'ın bozma kararı nedeniyle dava yeni adli yılda Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülecek. Mahkeme, bozmaya uyarsa, yeniden karar verilecek. Ancak, mahkeme ilk kararında direnirse, davada son sözü Yargıtay Ceza Genel Kurulu söyleyecek. Her iki durumda da dava aylarca uzayacak.