Dava düştü kel göründü

Güncelleme Tarihi:

Dava düştü kel göründü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2010 00:00

DİSK’in efsanevi başkanı Kemal Türkler’in öldürülmesinin üzerinden tam 30 yıl geçti. Sanık Ünal Osman Ağaoğlu 11 yıl yargılamanın sonunda mahkeme başkanının önce çekinme, sonra rapor almasıyla kıl payıyla zaman aşımından kurtuldu.

Haberin Devamı

Mahkemenin başkanına yönelik ağır ifadeler kullanan DİSK’in 40 yıllık avukatı Rasim Öz, insanlık suçu niteliğindeki bu suikastta zaman aşımı uygulanamayacağını belirtiyor ve AİHM’e dava açmaya hazırlanıyor. Avukat Öz ile yargılamanın ‘sanki özellikle zaman aşımına uğratıldı’ dedirten tuhaf ve akla ziyan uygulamalarını konuştuk

Tarih 22 Temmuz 1980. Şiddet yıllarının asker şiddetiyle bastırılmaya başlandığı 12 Eylül’e 52 gün var. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, Merter’deki evinden sabah çıkıp arabasına yönelirken silahlı saldırıya uğradı, sol göğsüne isabet eden çok sayıda kurşunla can verdi. Olan biteni balkondan her sabah onu el sallayarak uğurlayan kızı Nilgün şok içinde izliyordu.
Çok tanık çıktı ortaya, sonraki yıllarda tanık olarak sadece kızı kalsa da... O tanıklar tanık yazılmamak kaydıyla tetikçiler Ünal Osman Ağaoğlu ve Abdülsamet Karakuş’un, onları arabada bekleyen Aydın Eryılmaz’ın eşgalini verdi. Karakuş ile Eryılmaz 12 Eylül’den birkaç gün sonra yakalandı. Robot resimlere tıpatıp benziyorlardı. Ağaoğlu teşhise rağmen yakalanamadı.

Haberin Devamı

TABANCA TUTUKLUK YAPTI, 12 YILLA KURTULDU

Türkler’in katli, Genel Başkan Alparslan Türkeş başta olmak üzere 547 sanıklı MHP ana davasında 600 cinayetten biri olarak yer aldı. Karakuş ve Eryılmaz sanıklar arasındaydı. Karakuş’un silahı tutukluk yapmıştı. İki isim, üç yıllık yargılama sonunda cinayete feri iştirakten 12’şer yıl ağır hapse mahkum oldu. Rasim Öz’ün ısrarlı çabaları sonunda bir türlü yakalanamayan tetikçi Ünal Osman Ağaoğlu hakkında 1996 yılında gıyabı tutuklu iken Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dört yıl daha dava açılmasaydı, 20 yıl süreyle dava açılmadığı için dava zaman aşımından düşecekti. Bu dava da üçer aylık aralarla sanık yakalanamadığı için sürekli ertelendi.

NE SEN BENİ GÖRDÜN, NE BEN SENİ HAA!

Avukat Öz, 19 yıllık firariyi nasıl yakalattığını anlatıyor: “1999 yılı şubat ayıydı. İP’ten gazeteci eski bir MİT elemanı vardı. Topkapı Eresin otelde bir arkadaşıyla oturuyor, yanından geçerken “Ünal gel” demiş. “Hangi Ünal” demiş gazeteci, öteki Ünal Osman Ağaoğlu” demiş. Çağırmış, tanıştırmış gazeteciyle. Ünal parmağını bu arkadaşa sallayıp, “Ne sen beni gördün, ne ben seni haaa!” diye tehdit etmiş. Emniyete başvursam kaçırırlar, doğru savcıya gittim, “Bu kişi Türkiye’de” dedim. O gazetecinin yanındaki kişiyi bulduk. Ünal Osman Ağaoğlu’nun Kuşadası’nda devlet çiftliği işlettiğini söyledi. Orada bir karakolu da bedava tefriş etmiş, koruyorlarmış onu. Kuşadası’ndaki bir savcı arkadaşıma ilettim, yakalandı. Onu da devlet değil ben yakalattım.”

Haberin Devamı

SAHTE KİMLİKLE İADE EDİLİP BIRAKILMIŞ

Ünal Osman Ağaoğlu’nun kendisine çok benzeyen kardeşi Tamer Ağaoğlu’nun kimliğiyle yurda giriş çıkış yaptığı, aynı sahte kimlikle Almanya’da uyuşturucu suçundan üç yıl hapis yattığı, 1998’de Türkiye’ye iade edildiği, Bakırköy Savcılığı tarafından salıverildiği ortaya çıktı. Bu arada kardeşinin de hiç yurtdışına çıkmadığı anlaşıldı. Aynı zamanda 1978 yılında yedi TİP’linin vahşice öldürüldüğü Bahçelievler katliamının faili olarak da aranıyordu Ünal Osman Ağaoğlu. Yakalandıktan sonraki 11 yıl zaman aşımı noktasına adım adım şu işlem ya işlemsizliklerle geldi: Mahkeme emniyete yazı yazıyor, emniyet cevap vermiyor, verdiği zaman da “Bulamadık” diyordu. Bazı isimlere böyle yıllarca ulaşılamadı. Avukat Öz, görevlerini yapmadıkları ve sanıkları korudukları iddiasıyla emniyet görevlilerine suç duyurularında bulunuyordu ama bir sonuç çıkmıyordu.

Haberin Devamı

ALTI YIL ARANAN DOSYA BİR GÜNDE İADE EDİLDİ

Avukat Öz, MHP dosyasının Türkler cinayetiyle ilgili bölümünü mahkemeden istedi. Mahkeme tam altı yıl boyunca emniyete ve genelkurmaya yazı yazdı. İki kurum topu birbirine attı. Altı yıl sonra dosya bulundu, tam altı çuval! 56 klasör, avukat Öz’ün tüm ısrarlarına rağmen altı ay boyunca açılmadı. Sonra bir tutanak çıktı ortaya. Mahkeme Başkanı Ali Asker Kazak klasörleri “Davamızla ilgisi yok” diyerek aynı gün iade etmişti. “Halbuki bütün belgeler oradaydı” diyor avukat Öz. Mahkemenin üyeleri de sık sık değişiyordu. Başkan ve üyeler rapor aldıkça “heyet değişikliği” nedeniyle dosya her defasında yeniden incelemeye alınıyor, celseler sürekli ileriye atılıyor, yıllar yılları kovalıyordu.

Haberin Devamı

YARGITAY BOZDU, MAHKEME İKİ KEZ DAHA BERAAT DEDİ

14 Nisan 2003 tarihli celsede mahkeme Ünal Osman Ağaoğlu’nun delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Yargıtay 9. Dairesi beraat kararını bozdu. Ali Asker Kazak başkanlığındaki mahkeme 30 Temmuz 2009’da beraatte ısrar etti, 9. Daire bir kez daha kararı bozdu, mahkeme direnince dosya Yargıtay Genel Kurulu’na gitti. Genel Kurul asli failin Ünal Osman Ağaoğlu olduğuna kesin olarak karar verdi ve mahkumiyet için dosyayı mahkemeye gönderdi. Başkan Ali Asker Kazak, Yargıtay Genel Kurulu’nun kesin hükmünü uygulamak yerine “İnanmadığım bir kararı uygulayamam” diyerek davadan çekindiğini açıkladı. Üst mahkeme çekinme talebini kabul etmedi. Başkan Kazak bu kez davanın zaman aşımı sınırı olduğu öne sürülen 22 Temmuz 2010’a kısa süre kala rapor alarak duruşmaya çıkmadı, yerine bakan hakim de duruşmayı erteleyince 2 Aralık tarihli duruşmaya çıkan Başkan Ali Asker Kazak, “Davanın zaman aşımından düştüğünü” ilan etti.

Haberin Devamı

KEMAL TÜRKLER NEDEN HEDEF SEÇİLDİ

Avukat Öz, Kemal Türkler’in neden hedef seçildiğini şöyle anlatıyor: “600 bin işçinin başkanıydı o. Bir hedefi gösterdiğinde hayatı durduruyordu. Kürsüden işçilere: “Siz durunca trenler durur, uçaklar durur, otomobiller durur, siz durunca hayat durur, çünkü siz hayatsınız, yaratan, üreten sizsiniz” seslenişi çok etkilemiştir beni. Bunun için hedef seçildi.”

AİHM’E GİDECEĞİZ

Son celsede kıyamet koparan ve başkan Kazak’ı davayı kasıtlı olarak zamanaşımına uğratmakla suçlayan avukat Rasim Öz bu görüşe karşı çıkıp şöyle diyor: “Bu olay adi bir suç olsa zamanaşımı tamam. Ama CMK 77. maddeye göre siyasi saikle işlenen bu cinayet, insanlık suçu sayılıyor ve insanlık suçlarında zaman aşımı olmadığını hükme bağlıyor. Ali Asker Kazak zaman aşımını kafasına koymuştu, gerekçesini yarattı, davayı uzattı, gereken işlemleri yapmadı. Bir celse evvel süre dolmamıştı, gidip rapor almış. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı kesindir, onu uygulamak zorundaydı. Temyiz ettik, Kazak kurtulamaz. AİHM’e gidiyoruz. Devletten kazanacağımız tazminat, Kazak’a rücu edecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!