Güncelleme Tarihi:
Gebze'ye bağlı Darıca beldesi depremin vurduğu bölgelerdendi ve 50 kişi hayatını kaybetti. Darıca'ya bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi'nde 25 kişi öldü. O gün bugündür mahallelilerin çoğu sokakta yaşıyor, ama çadır dahil hiçbir devlet yardımı almamışlar.
Deprem gününden beri sokaklardayız. Evlerimize 'girilemez' kararı verildi. Başvurmadığımız yer kalmadı, bırakın yemeği çadır bile alamadık. Herkes kendi imkanlarıyla barınmaya çalışıyor burada.’’ diyor semt sakinlerinden biri.
Gebze'ye bağlı Darıca beldesindeyiz. Burada depremden zarar görmeyen ev yok gibi. Kimine ‘‘kesinlikle girilmez’’ kararı verilmiş. ‘‘Girilebilir’’ denen binalar ise, derin çatlaklar yüzünden sahiplerine güven vermiyor, bu nedenle onlar da sokakta. Yaklaşık 50 kişinin öldüğü Darıca'nın, Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki ölü sayısı ise 25. Yaralıların sayısı kesin olarak bilinmiyor. Deprem gününden beri sokaklarda olan halk, uzatılacak bir yardım eli bekliyor. Yöre sakinleri salt beklemekle de yetinmemiş, ihtiyaçlarının karşılanması için harekete geçmişler, ancak seslerini duyuramamışlar. 26 yaşındaki ev hanımı Tülay Emek, mahallelerine bugüne dek sadece bir kez yemek gönderildiğini söylüyor: ‘‘Hiçbir şeyle ilgilenilmiyor burada. Elime bir dosya kağıdı alıp bütün çadırları dolaştım, ihtiyaçları belirledim, muhtarlıktan mühürletip Darıca Kaymakamlığı'na götürdüm. Bunun üzerine bir şahıs iki kamyon kumanya ve eşyayla geldi. Ancak dağıtım sırasında yaşanan kargaşaya kızıp, kamyonları kapatıp, çekti gitti. Bundan sonra ne gelen oldu ne giden.’’
Öncelikle çadıra ihtiyaçları olduğunu söyleyen depremzedeler naylon, battaniye vs. ile barınacak bir alan yaratmışlar kendilerine. Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki Adnan Menderes Parkı, bu türden uyduruk çadırlarla dolu. Son derece gayrı sıhhi bir ortamda yaşayanlar arasında hasta insanlar da var. Emek, ‘‘Mesela şu çadırdaki hanım tüberkülozlu. Bakanı, tedavi edeni yok. Hastalık her an bize de bulaşabilir’’ diyor.
Dört dönemdir Fevzi Çakmak Mahallesi muhtarlığını yapan İsmet Kılıç da seslerini ne medyaya ne de devlete duyuramadıklarını söyleyerek çaresizliğini dile getiriyor: ‘‘Elim kolum bağlandı. Hiçbir şey yapamadım, yaptıramadım. Çalmadığım kapı kalmadı. Yok, yok! Kimse Darıca'daki 50 ölüden, benim mahallemdeki 25 ölüden haberdar olmadı. Kimse Darıca'nın da depremden etkilendiğini duymadı.’’
Kılıç, vatandaşın ‘‘Kimse bizle ilgilenmedi, buna muhtar da dahil’’ şeklindeki sözlerini ‘‘Doğrudur’’ diye yanıtlıyor ve devam ediyor: ‘‘Çünkü burada muhtarın elinde herhangi bir araç gereci yok; zengin de değil ki bu millete yardım etsin. Yetkili makamlara gide gele biz muhtarlar da huzursuz olduk artık.’’
Muhtar Kılıç da öncelikle çadır ihtiyaçları olduğunu söylüyor: ‘‘Söylemeye gerek yok, halkımız fakir. Naylonun metresi 300 bin liradan 1 milyona çıkmış. Herkesin gözü gelecek bir yardımda.’’