Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda süren çalışmaları yerinde inceledi. Saat 16.00’da helikopterle adaya giden Erdoğan, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Erdoğan 103 bin 750 metrekarelik adadaki 29 yapıyı tek tek inceledi. Ardından Ada restorana geçerek kendisini bekleyen gazetecilere özetle şunları söyledi:
YIL SONUNDA BİTİRECEĞİZ
“Yaslıada ama şimdi yeni adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak adını 14 Aralık 2013’te koyduğumuz bu adanın fevkalade bir durum olmazsa yıl sonu itibariyle açılışını yapacağız. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile yaptığımız anlaşma, bu arada yüklenici firmanın yapmakta olduğu çalışmalarla zor şartlara rağmen, çevre düzenlemesi peyzaj bütün bu çalışmaların, zorluklara rağmen yaklaşık 5 yılı bulduk. Yıl sonu itibarıyla bunu bitirmiş olacağız.
NEDEN CAMP DAVID OLMASIN
1960 darbesinin burası sembol mekanlarından biri. Eski adıyla Yassıada. Darbenin 59’uncu yıldönümünde merhum Başbakan Adnan Menderes ile bakan arkadaşlarıyla birlikte bu adada yargılandılar, İmralı’da idam edildiler. Yargılamanın yapıldığı salon yıl sonu itibariyle bitirmiş olacağız. Sadece ulusal değil uluslararası bazda da toplantıların yapıldığı bir ada haline getirelim. Burada neden Camp David olmasın? Bugüne kadar hep İstanbul, Ankara, Antalya şehir merkezinde yaptık. Sadece aktörlerin geldiği toplantıya katıldığı bir yer olarak burayı değerlendirelim istedik. TOBB da bu işe ‘evet’ dedi. Hem burayı yapacaklar işletmesi de kendilerine ait olacak. Bizlere de belli bir süre bize tahsis edilmek suretiyle, devlet olarak bize müsaade ederlerse yapacağız.
KARA LEKE
27 Mayıs 1960 tarihi, Cumhuriyet tarihimizde milli iradeye karşı yapılmış ilk askeri darbe ve Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak hatırlanmaktadır. Darbe sonrasında, 592 kişilik Demokrat Parti kadrosunun 11 ay boyunca sözde yargılamaları Yassıada’da gerçekleştirilmiştir. Bu sözde yargılamalar, dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile bakanları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idam edilmesiyle sonuçlanmıştı. Yassıada’da 1960 darbesi öncesinde yapılan lojman ve spor tesisleri, 1960 darbesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin en hukuksuz yargılamalarının yapıldığı salonlara ve zindanlara dönüşmüştür. Tarihi olarak da Bizans döneminden beri politik sürgünlere, haksız ve hukuksuz yargılamalara, idam süreçlerine şahitlik etmiş olan bu ada, acılarla anılan bir kimliğe sahiptir. Bu doğrultuda, demokrasi tarihimizde verdiğimiz mücadeleleri unutturmamak, tüm dünyaya demokrasi ve özgürlükler adına mesaj vermek amacıyla 2015’te Yassıada’nın Demokrasi ve Özgürlük Adası’na dönüştürülmesini öngören bir proje başlattık.”
FIRSAT VERMEYECEĞİZ
Bir gazetecinin, “Siz de siyasi hayatınız boyunca birçok badire atlattınız. Bu adayı dolaşırken neler hissettiniz? ‘Türkiye’de darbeler dönemi artık kapanmıştır’ diyebilir miyiz?” şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu anda bu işareti onun için vermek istedik. Artık bu ülkede darbeler devri kapanmıştır. Burada aslında bunu yapmakla, ‘Bakın sizin darbe yaptığınız yeri biz güllük gülistanlık hale getirdik. Siz darbeciydiniz, biz burayı pırıl pırıl hale getirdik...’ Bu bir farkın aynı zamanda ortaya konmasıdır. Bunların hala heveslileri var mıdır? Vardır. İçeriden veya dışarıdan. Dünyanın değişik, her tarafında bu tür hevesler ne yazık ki bitmiyor. Güçlendikçe kimse bu ülkede darbe yapamaz. Bütün mesele bizim güç kazanmamızdır. Hala birileri Türkiye içinde ekonomi, bir şeyler hala konuşuyorlar. Hala bir şeyler yapmanın gayreti içerisindeler ama bunlara bu fırsatı vermeyeceğiz.”
CHP ANLAYIŞININ NE OLDUĞU YERİNDE GÖRÜLECEK
- BÜTÜN bunlarla beraber asıl derdimiz Yassıada kapalı spor salonu orayı bizler bir müzeye dönüştüreceğiz. Öğrencilerimizi yoğun bir şekilde buraya taşıyarak burada neler olmuş, Türkiye’nin demokrasi tarihinde neler var. Milli irade nasıl darağacına çekilmiş. Tarih bilinmezse geleceği bilemezsiniz. Özellikle bir CHP anlayışının ne olduğu yerinde görülecek. Hakimin ifadesi önemli. Bizi buraya gönderen irade derken o irade kim. Bu iradenin ortaya çıkarılması lazım. O irade ne yapıyor. Bunu nesillerin bilmesi lazım. Bunu nesiller bilecek ki milli iradenin kıymeti ortaya çıksın. Yoksa atı alan Üsküdar’ı geçiyor.
SİVRİADA’YA AMFİ TİYATRO
- ADADA, yargılama sürecinde kullanılmış yapılar özgünlüğü korunarak görsel ve fiziksel anlatımlarla zenginleştirilmiş ve “27 Mayıs Tarih Platosu”, “Demokrasi ve İnsan Hakları Müzesi” ve “Adnan Menderes Kongre Merkezi” olarak darbe dönemi karanlığına bambaşka bir kimlikle ışık tutacaktır. Adaya ayrıca 24 metre yüksekliğindeki demokrasi feneri ile İstanbul kıyıları ile adalara yansıyan bir ışık kaynağı olarak demokrasiye olan saygının ve inancın canlı tutulacaktır. Burada alan itibariyle bütün alanlar devreye girdiğinde çok büyük bir imkan sözkonusu. Karşı tarafımızda Sivriada var. Sivriada’da bir amfitiyatro yapabilirsek burası nurun ala nur olur. Süper bir şey olur. O taş ocağı bir avuç olmuş. Konserler verilebilir, birçok etkinlikler de burayla bağlantılar kurulabilir. Buradaki otellerle bağlantılar kurulabilir. Siviriada’yı da cazibe haline getirebileceğimize de inanıyorum. İnancı olan insana zor her zaman kolay olur.
YASSIADA TARİH PLATOSUNA DÖNÜŞTÜ
m 27 Mayıs darbesinin demokrasi şehitlerinin tutulduğu Yassıada, bir tarih platosuna dönüştürülmüştür. Adada hukuksuz yargılamaların gerçekleştiği spor salonu ile adanın merkezinde bulunan tarihi tüm yapılar muhafaza edilerek, çevresindeki yeşil dokuyla entegresi sağlanarak bir dönüşüm gerçekleştirilmiştir. Bu projede, karanlıktan aydınlığa geçişi simgeleyen ve demokrasimizin geleceğine ışık tutan Demokrasi Feneri, Sonsuzluk İskelesi, Özgürlük Platformu, Demokrasi Şehitleri Anıtı, kütüphane, müze, konferans salonu, 27 Mayıs canlandırma alanı ve sergi salonları gibi pek çok yapı yer almaktadır.
SİYASETİMİZDE MİLLETLE İNATLAŞMAK YOK
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan dün akşam, Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde AK Parti İstanbul Mahalle Başkanları İftar Programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, şunları söyledi: “Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak, millete rağmen iş görmek, millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış kesinlikle yoktur. Milletimizin gösterdiği istikamette sürekli kendimizi sorgulayarak, kendimizi yenileyerek hizmet etmeye, inşa etmeye, üretmeye devam edeceğiz. Kamuoyunda CHP tarafının tezleriyle bize karşı bir kampanya yürütülüyor. İstiyorlar ki tespit edilen bunca yolsuzluğa, bunca kanunsuzluğa, bunca usulsüzlüğe, hırsızlığa ses çıkarmayalım, göz yumalım. İstiyorlar ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını hukuken de fiilen de seçimi kazanıp kazanmadığı belli olmayan bir adaya teslim edelim. Kimse kusura bakmasın. ‘Hakkımızı sonuna kadar arayacağız’ dedik, aradık ve şimdi sandık tekrar önümüzde. Biz ne kimsenin hakkına göz koyar, el uzatırız ne de kendi hakkımızın özellikle de milletimizin hakkının gasbına rıza gösteririz.” -AA
SÜRGÜN YERİYDİ
- Yassıada 4. yüzyıldan itibaren sürgün yeri olarak kullanılırken, zaman içinde üzerine kilise ve bir manastır inşa edildi. Birkaç sahip değiştiren ada 1947 yılında Deniz Kuvvetleri tarafından satın alındı. 1952 yılında eğitim hizmetlerine açıldı. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra burada kurulan mahkemede Demokrat Partililer yargılandı. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi adaya taşındı. Fakülte, adayı 1995 yılında terk etti. O tarihten inşaat başlayana kadar Yassıada terk edilmiş olarak bulunuyordu.
RAKAMLARLA YASSIADA
Adada bina oturumunun üç katı kadar yeşil alan olacak. Adanın yüzde 60’ında peyzaj alanları yer alırken adanın yüzde 20’sini oluşturan doğal kayalıklar da korundu. Adanın sadece yüzde 20’sine denk gelen toplam 63 bin 361 metrekarelik bir alanı kaplayan 29 yapı bulunuyor.
40 BİN AĞAÇ DİKİLECEK
- “Projede vadedilen neyse onların bitmiş olması lazım. Peyzaj çalışmalarında dev saksılar içerisinde ağaçları falan gördünüz, hangi ağaçlar yaşayabilir, hangileri yaşayamaz. Öyle laflar ettiler ki; ‘Ağaçlar kesildi, ağaçlar söküldü, şu, bu oldu’ falan. Şu andaki hedef buraya 40 bin ağaç dikmek. 40 bin ağacı dikerek buranın ne hale geleceğini düşünün. Buradaki inşaat bu ağaçlar arasında kapatılmış olacak. İnşallah güzel bir eseri bize kazandıracaklar. Yıl sonu itibarıyla burayı dört dörtlük bitmiş olarak görmüş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demirören Medya Grubu ve Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal, Vahap Munyar, Mete Belovacıklı ile Emre İskeçeli’nin de aralarında bulunduğu gazetecilerle fotoğraf çektirdi.
NELER VAR?
- Yeniden düzenlenen ada 103 bin 750 metrekarelik alana sahip bulunuyor. Adanın yüzde 60'ı peyzaj alanı olarak ayrılırken, yüzde 20'sinde doğal nitelik korundu. Bina oturum alanının 3 katı kadar yeşil alan ve toplam inşaat alanı 63 bin 361 metrekare olarak planlanan adada, 123 odalı 320 yataklı ada oteli ve bungalovlar, 500 kişilik kongre salonu, 752 metrekare 600 kişilik cami, 616 metrekare Demokrasi Şehitleri Anıtı ve Meydanı, arıtma tesisi, açık hava müzesi, demokrasi parkı ve sergileme alanları ile kafeterya ve restoranlar yer alıyor. Adaya 39 bin 191 yeni bitki dikileceği de belirtilirken, çim alanı olarak da 25 bin 855 metrekare belirlendi. 14 Mayıs 2015'te gerçekleştirilen temel atma töreninin ardından çalışmalar sona yaklaştı.