Güncelleme Tarihi:
DARBE girişimi gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı (ÖKK) ele geçirmek isteyen ve Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen eski tuğgeneral Semih Terzi’nin eşi doktor Nazire Terzi hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunma’ suçlamasıyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
Davanın karar duruşması dün yapıldı. Hesaplarının dondurulması nedeniyle şimdiye kadar özel avukat tutamayan Terzi’nin karar duruşmasında özel avukatı Ertuğrul Cem Cihan’ın hazır bulunduğu görüldü. Savunmasında, “Benim suçum Semih Terzi’nin eşi olmak mı” diye soran Nazire Terzi, eşinin Silopi’den Ankara’ya gelmesi konusunda, dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ve eşinin çelişkili ifadeler verdiğini ileri sürdü.
OTOPSİ RAPORU SAHTE İDDİASI
Semih Terzi’nin otopsi raporunun sahte olduğunu iddia eden Nazire Terzi, bir doktor ve eş olarak ölüm saat ve şeklini öğrenmek için GATA’ya gittiğini anlatarak, şu iddialarda bulundu: “Bir ses GATA’yı arayıp, ‘Semih Terzi o hastaneden çıkmayacak’ diyor. Aynı ses daha sonra, ‘Semih Terzi ve yanındakileri öldürün’ emri veriyor ve Terzi bundan sonra ölüyor. O ses kime ait biliniyor, ama korunuyor. Peki Ömer Halisdemir’in otopsi raporu nerede? Yoksa onu, Semih Terzi’nin yanındakiler değil, içeri önceden sokulmuş başkaları mı vurdu?”
Son sözünün sorulması üzerine de Terzi, “Benim terör örgütü ile bir bağlantım yoktur. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum. Beraatımı istiyorum” dedi. Avukat Ertuğrul Cem Cihan da müvekkilinin, eşinin konumundan dolayı cezalandırılmak istendiğini söyledi. Savunmaların ardından mahkeme kararını açıkladı. Terzi’ye önce anayasayı ihlal suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme başkanı, bu suçun ‘yardımla sınırlı kaldığının’ tespit edildiğini belirterek cezayı 18 yıla indirdi.