Güncelleme Tarihi:
Gözaltına alınan erlerden birinin anlattıkları da yaşananları özetleyen türden. Polise yaşananları anlatan er "Terhisine 4 gün" kaldığını söylüyor, komutanlarının kendilerini 'tatbikat var' diye kandırdığını anlatıyor.
Sultançiftliği'nde görevli olduğunu belirten er "Saat 20.30 gibi Mehmet Üsteğmen geldi. 'Kamuflajlarınızı giyin' dedi. 'Tatbikat' var dedi. Hemen garaja gittik. Bütün bölük, tabur giyindi üstünü. Bizim bölümden 4 tank çıktı. Yaklaşık 20 tank vardır. Bize tatbikat yapılacak diye söylendi. Önce kışla içinde dolaştırdılar, sonra dışarı çıktık. 4 gün sonra terhis olacağım" diyor.
Bir polis memurunun ise "Sizlik bir şey yok yavrum" dediği duyuluyor.
Yaşanan gelişme sonrası erlerin durumunun ne olacağı da merak konusu. Bazı güvenlik uzmanları "Ateş etmedilerse erlere bir şey olmaz" diyor.
SİLAH KULLANAN VARSA...
Hukukçular, "Savcı ve hakimler bu erlerin olaya iştirak ederken olayla ilgili bilgileri olup olmadığını tespit etmeye çalışır. Erbaşlar kesinlikle yargılanır. Onların hukuki durumu ve askerlikteki statüsü farklı. Erlerin içinde ise ateş eden, silah kullanan varsa onlar bu suçla (Silah kullanma, adam vurma) faili olarak yargılanır.
BAŞBUĞ'DAR ER YORUMU
Erlerle ilgili bir yorum da eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan geldi. "Kendi meclisini bombalayan, kendi halkına ateş açanlar Türk askeri olamaz. Bunlar birilerinden, bir yerlerden emir alan teröristlerdir" diyen Başbuğ Erler için "Darbede yer alan erlerin kullanıldığını söyleyen Başbuğ, “Ben erlerin, bu darbenin içerisinde yer alan, planlayan rütbeli personelden ayrı tutulması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
MEHMETÇİĞİ KULLANDILAR
Başbuğ şöyle dedi: "20 yaşındaki gençleri, askerlerimizi bu darbenin içinde yer alan, planlayan, rütbeli personelden ayrı bir yere koymanın doğru olduğu düşüncesindeyim. Çünkü bunlar, ki basından da anladığımız kadarıyla, belki de kandırıldılar. Hatta tatbikat diye kışlanın dışına çıkartıldığı görülüyor. Mehmetçik kullanıldı. Belki aldatıldılar, belki yanlış bilgilendirildiler, o genç çocuğun bunu anlaması değerlendirmesi, kolay bir olay değil. Genç erlerimizle diğerlerini aynı teraziye koymayalım.
KULELİ'DEKİ ÖĞRENCİLERE 'TÖREN VAR' DEMİŞLER
Kuleli Askeri Lisesi’nde okuyan öğrenciler önceki gün saat 15.00 sıralarında ‘tören hazırlıkları’ için acil olarak askeri liseye çağrıldı. İddiaya göre akşam saatlerinde tatbikat yapılacağı söylenerek, öğrenciler başlarında komutanlarıyla birlikte sokağa çıktı. Çengelköy’e doğru yürüyen öğrenciler ve askerler karakola girerek polislerin silahlarını aldı. Arbede sırasında karakol ve işyerleri silahlarla tarandı. 10 kişi hayatını kaybetti.
'ERLER İÇİN CEZA SORUMLULUĞU DOĞMAZ'
Av. Alper Sarıca ise konu ile ilgili değerlendirmesinde şunları kaydetti: "Hiçbir şeyden haberi olmaksızın rütbeli darbeciler tarafından bir anda vatandaşlarımız ile karşı karşıya bırakılan mehmetçikler için sorunun çözümü ise yine mevzuatımızda, TCK'nın 30. maddesinde saklıdır. 'Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki unsurları bilmeyen bir kimse kasten hareket etmiş olmaz. Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulları gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yaralanır. İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu konusunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi cezalandırılmaz.'
Yani TCK'ya göre bilgisizlik, eksik veya yanlış bilgi nedeni ile fiili gerçekleştiren kimsenin kasten hareket ettiği kabul edilmez ve cezalandırılmaz. Üstleri tarafından 'tatbikat var' gibi gerekçelerle kandırıldıklarını iddia eden ve eylemlerinin kapsamı itibari ile bu savunmalarının aksi kanıtlanamayan erlerin ceza sorumluluğunun doğmayacağı kanaatindeyim."