Dara düşersen ara

Güncelleme Tarihi:

Dara düşersen ara
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

Yerli Mayk Hammer romanları yazan İsmail Parin, Esenler Otogarı'na inen evinden kaçmış Anadolulu gençleri para vererek geri gönderiyor. İsmail Parin, sonunda gençleri uyarıcı afişler bastırarak otogarı donattı.

Evinden kaçan genç kızların kötü yola düştüğü öyküler sadece Yeşilçam filmlerine özgü nostaljik kareler değil. Bu öyküler gerçekten yaşanıyor. Anadolu'dan İstanbul'a her gün otobüsle sayısız insanın aktığı Esenler Otogarı bu tür gençlerle dolu.

Şimdi Otogar'da duvarlar ilginç afişlerle dolu. Ayrıca el ilanları da dağıtılıyor. Bu afişler büyük harflerle bağırıyor ‘‘İstanbul bir tuzak’’ diye. Afişte fötr şapkalı, babacan bir adamın geçlerle sohbet ettiği kareler ve gözünüzün içine baktığı büyük bir resim var. En üstte siyah zemine ‘‘Yerli Mayk Hammer İsmail Parin Uyarıyor’’ yazılı. Gözünüzün içine bakan adam İsmail Parin'in ta kendisi.

Şermin'in öyküsü

İsmail Parin'in İstanbul'a kaçıp gelen çocuklara yardım etme uğraşısı yaklaşık iki sene önce başladı. Otogar'daki iş yerine gelip yardım isteyen çocuklara, gençlere yardım eden Parin'in ünü yayıldıkça kapısını çalanların sayısı arttı. O da bu çocuklarla daha yakından ilgilenmeye bazılarına ufak tefek işler bulmaya ve daha sonra da ailelerini bulup onları evlerine geri göndermeye başladı.

Hürriyet İstanbul’un yayına başladığı dönemde Parin'in evine yolladığı bir gencin öyküsünü haber yapmıştık. Parin o gün bugündür yardımlarını elinden geldiğince sürdürüyor. Ancak üç ay önce bu çalışmayı genişletmiş. Yazdığı Yerli Mayk Hammer kitaplarının tüm gelirlerini bu işe vakfetmiş. Afişler, el ilanları bastırmış.

Parin bugüne kadar 20 genci evine yollamış. Sadece biri, yardım ettiği ilk kız olan ve Hürriyet İstanbul'da öyküsünü anlattığımız Şermin, İstanbul'a geri dönmüş: ‘‘Şermin'i Trabzon'a göndermiştik. Bir ay geçmeden yine geldi. Ben yine yolladım Trabzon'a. Şimdi izini kaybettim’’ diyor Parin.

Sesi biraz üzgün çıkıyor ‘‘Önemli olan’’ diyor ‘‘çocukların bir ailesinin ya da bakacak bir yakınının olması. Benim yaptığım, cebine bilet parası koymak, belki bir yemek yedirmek, ailesini bulana kadar otel parasını ödemek. Alırsa öğüt vermek. Gerisi ona ve yakınlarına kalmış.’’

Afişte bir öğüt var ‘‘Gençler! Bu şehirde sizin geleceğinizi karartacak bir değil, bin tuzak var... Her an, bir daha düzeltemeyeceğiniz hayatınızın hatasını yapabilirsiniz... Allah'ın verdiği aklı kullanın, kullanamıyorsanız beni arayın!..’’ Bu yazının altında telefon numarasını vermiş Parin: ‘‘Dara düşünce ara 0212 658 21 99’’.

İstanbul'un 'bin tuzağının' sorumlularının yeni tip babalar olduğunu söylüyor Parin ‘‘Eskinin babaları, kabadayı dediğimiz, mahallenin namusunu koruyan, dara düşene yardım eli uzatan, gönlü bol delikanlılardı. Şimdikiler devleti soyuyor, uyuşturucu satıyor, gençlerin namusuna el uzatıyor. Benim savaşım onlarla’’ diyor Parin.

Herkes yardım ediyor

Peki hiç mi tehdit gelmiyor, hiç mi başı derde girmiyor? ‘‘Benim alnım açık, korkmuyorum. Hem tek başıma değilim. Otogarda beni seven sayan esnaf yardım ediyor. Ben lokantaya bir genci gönderdiğimde, genelde para almazlar. Otel indirim yapar. Polis yardımcı olur. Bileti indirimli alırım. Hem ben hayır işi yapıyorum. Namuslu insanın karşısına kirli iş yapanlar çıkmaz. Benimle ne gibi bir çıkar ilişkileri olabilir ki?’’

Bu afişler sadece Esenler Otogarı'nda değil, Bursa, Ankara, İzmir, Eskişehir otogarlarında da duvarlara asılmış. Parin kitaplarını satan tüm kitapçılara bu afişleri göndermiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!