Danske Bank: Özellikle Türkiye konusunda kaygılıyız
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2007 11:27
Yükselen ekonomilerin zorlu bir dönemle karşı karşıya bulunduğu, en çok endişe duyulan ülkelerin arasında Türkiye’nin de yer aldığı bildirildi.
Danske Bank’ın kıdemli analisti Lars Christensen, “Özellikle Türkiye, Güney Afrika, Macaristan ve İzlandiya konusunda kaygılıyız. Bunun nedeni de bu ülkelerin büyük cari açıkları” dedi.
Danimarka’nın en büyük bankası ve Skandinav finansal piyasalarda büyük bir oyuncu olan Danske Bank’ın analisti Lars Christensen, Financial Times gazetesine yaptığı açıklamalarda yükselen ekonomilerin, kredi piyasalarındaki türbülanstan göreli olarak pek etkilenmemesine karşın zorlu bir dönemle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Riskten kaçınma konusunda durumun geçen yılın Mayıs ve Haziran aylarına göre “daha kötü” gibi gözüktüğünü öne süren Christensen, şu değerlendirmesini yaptı:
“Özellikle Türkiye, Güney Afrika, Macaristan ve İzlandiya konusunda kaygılıyız. Bunun nedeni de bu ülkelerin büyük cari açıkları olmasıdır ve bunun sebebiyle de büyük kaynak ihtiyaçlarının bulunması. Kredi koşulları sıkılaştırırken bu ülkeler, büyük açıklarının finansmanında sorunlarla karşılayabilir.”
Ancak Christensen, baskı altına girecek olan sadece bu ülkelerin olmadığını da vurgularken “Tüm yükselen piyasaların sıkıntıya girmesi beklenebilir. Tek güvenli bölgeler olarak büyük dış fazlaları olan Malezya gibi bazı Asya ülkeleri görünüyor. Ancak bu sadece döviz yönünden” diye konuştu.
Rusya’nın bu defa tehlikede olmadığını savunan Lars Christensen, “Bu defa en büyük dengesizlikler belli ki orta ve doğu Avrupa’da bulunuyor. Özellikle Baltık devletleri, Romanya ve Bulgaristan’da . Bu nedenle krediye bağlı sorunlar için bu piyasalara dikkat” görüşünü dile getirdi.
Danimarka’nın en büyük bankası ve Skandinav finansal piyasalarda büyük bir oyuncu olan Danske Bank’ın analisti Lars Christensen, Financial Times gazetesine yaptığı açıklamalarda yükselen ekonomilerin, kredi piyasalarındaki türbülanstan göreli olarak pek etkilenmemesine karşın zorlu bir dönemle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Riskten kaçınma konusunda durumun geçen yılın Mayıs ve Haziran aylarına göre “daha kötü” gibi gözüktüğünü öne süren Christensen, şu değerlendirmesini yaptı:
“Özellikle Türkiye, Güney Afrika, Macaristan ve İzlandiya konusunda kaygılıyız. Bunun nedeni de bu ülkelerin büyük cari açıkları olmasıdır ve bunun sebebiyle de büyük kaynak ihtiyaçlarının bulunması. Kredi koşulları sıkılaştırırken bu ülkeler, büyük açıklarının finansmanında sorunlarla karşılayabilir.”
Ancak Christensen, baskı altına girecek olan sadece bu ülkelerin olmadığını da vurgularken “Tüm yükselen piyasaların sıkıntıya girmesi beklenebilir. Tek güvenli bölgeler olarak büyük dış fazlaları olan Malezya gibi bazı Asya ülkeleri görünüyor. Ancak bu sadece döviz yönünden” diye konuştu.
Rusya’nın bu defa tehlikede olmadığını savunan Lars Christensen, “Bu defa en büyük dengesizlikler belli ki orta ve doğu Avrupa’da bulunuyor. Özellikle Baltık devletleri, Romanya ve Bulgaristan’da . Bu nedenle krediye bağlı sorunlar için bu piyasalara dikkat” görüşünü dile getirdi.