Güncelleme Tarihi:
Kuleli Askeri Lisesi'yle Kandilli Kız Lisesi'nin öğrencilerinden oluşan dans topluluğunun 19 Mayıs kutlamalarındaki gösterileri hafızalardan silinmedi. 122 genç kız ve erkek öğrencinin sergiledikleri bu gösteri, altı yıllık yoğun bir çabanın ürünü. 1995'te kurulan Kuleli Askeri Lisesi Dans Kulübü, Kandilli Kız Lisesi'yle çalışmaya başlayınca mucizeler yaratmış. Genel Kurmay Başkanlığı'nın özel izniyle bu başarının Kuleli Askeri Lisesi'ndeki temellerini araştırdık.
Dönemin okul komutanı Kurmay Albay Yalçın Ataman'ın girişimiyle (1995) kurulan Dans Kulübü, 10 çiftle başlamış çalışmaya. Kulüp kurulup, öğrenci bulununca sıra hoca aramaya gelmiş. Uzun araştırmalar sonunda Ümit İris'te karar kılınmış. Şimdiki Okul Komutanı Kurmay Albay Mustafa Canatan, Ümit İris için, ‘‘Olağanüstü isabetli bir karar verilmiş. Öğrencilerimiz dansa biz de hayata dair kendisinden çok şeyler öğreniyoruz’’ diyor.
Başlangıçta Kuleli'nin partneri İstek Vakfı Belde Lisesi'ymiş. Yoğun geçen tango ve bolero çalışmaları ilk ürününü 1996 Mayıs'ında Hilton'daki mezuniyet balosunda vermiş.
1916'da kurulan ve neredeyse ilk açıldığı günden bu yana Kuleli'yle ilişkisi olan Kandilli Kız Lisesi 1998'de ortak çalışma yapmayı teklif edince aranan kan bulunmuş. Hem Kandilli'de hem de Kuleli'de Dans Kulübüne talep o denli fazla olmuş ki başvuranların ancak onda biri alınabilmiş.
Ümit Bey, çocukların ümidini kırmamak için önce basit bir kombinasyon oluşturmuş: ‘‘Çocukların arasında hayatında daha önce hiç dans etmemiş olanlar vardı. Önce tekil olarak bir bedeni sonra da partnerlerin bedenini birbirine hazırlamak gerekiyor. Önceleri dans onlara hakimdi. Yani bu deneyimsiz vücutlar hareketli bir denizde dalgaların üzerinde hareket eden dal parçası gibiydi. Düştüler, kalktılar, bilekleri incindi, disiplin ağır geldi, yürekleri incindi. Ama dans sanatını öğrenmeye başladıklarında artık azgın dalgaların üstünde sörf yapan usta birer sporcu oldular.’’
Öğrenciler bunu başarınca hoca da zor hareketlere yönelerek çıtayı yükseltmiş. Şimdi özellikle tangoda oluşturulan kareografi dünyada bu alanda çalışan profesyonel dansçıları bile kıskandıracak düzeyde.
BU DİL ASKERE LAZIM
Başarının arkasında okul komutanı ve dans öğretmeni Ümit İris dışında iki önemli isimden söz etmek gerekiyor. Dans Kulübü kurulduğu günden beri çalışmaların başında olan Yüzbaşı Asım Yalnız ile Kandilli Kız Lisesi'nin resim öğretmeni Yasemin Altındoğan. Kuleli'nin İngilizce öğretmenliğini yapan 2 metre 5 santim boyundaki Asım Yüzbaşı, hem çok müşfik hem de disiplinli: ‘‘Bence bir asker dans bilmeli. Çünkü demir esnerse kırılır. Oysa çelik hem demirden daha sağlamdır hem de esneme yeteneğine sahiptir. Çelik gibi olan bir birey her türlü koşula uyum sağlama yeteneğine sahip olur. Dans da işte insan bedenine bu yeteneği kazandırır. Ben burada gözlerimle gördüm, çocukların nasıl değiştiğine şahit oldum. İnsanın komuta kademesi olan beynin zaman içinde beden üzerinde kurduğu mükemmel hakimiyeti izledim. Dans çocuklarımızın bedenlerindeki soylu dili açığa çıkardı. Daha önce dilsiz olan, acemi vücutlar bolero, vals ve tango gibi üç yabancı dil öğrendi. Dünyanın her yanında geçerli olan bu dille göreve başlayacak olan bir asker, duruşuyla dünyadaki tüm askerlere kendi dilini anlatabilir.’’
Kandilli Kız Lises'nin resim öğretmeni Yasemin Altındoğan ise beş yıllık genç bir öğretmen. Çocukların kişisel sorunlarını çözüyor, kostümlerle, çalışma programlarıyla tek tek ilgileniyor. Tabii bu kadar dansla iç içe olunca büyüsüne kapılarak o da dans öğrenmeye başlamış.
SANATA KOMUTAN DESTEĞİ
Topluluğun katıldığı ilk 19 Mayıs kutlaması olan 1999'daki İstanbul İnönü Stadyumu'ndaki gösteriler sonrasında bazı köşe yazarları askerin sanatçı yönünü ilk kez gördüklerini ifade ettiler.
Aslında askeri okulların disiplinli duvarları ardında sanatın her dalında çalışan binlerce öğrenci var. O gün Kuleli'de biz de tanık oluyoruz: Tiyatro Kulübü'nden Shaekespeare ve Çehov'un tiratları yükseliyor. Duvarlara asılı resimlerden anlaşılıyor ki Şeker Ahmet Paşa'nın sanatçı ruhu okulun yüksek tavanlı koridorlarında dolaşıyor. Bir başka salonda elleri bileklerine kadar çamura bulanmış öğrenciler heykel yapmaya çalışıyor. Müzikle de uğraşılıyor, şiir ve edebiyatla da.
Okul Komutanı Kurmay Albay Mustafa Canatan sanat faaliyetlerini kamuoyu önüne daha fazla çıkaracaklarını söylüyor: ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çağdaş yüzünü bütün dünyaya göstermemiz gerekiyor. Askeri okullarımızda bilime ne kadar değer veriyorsak sanata da o denli önem veriyoruz.’’
Ümit İris
Dans öğrenmek için aynı filmi 26 kez seyretti
Kuleli Askeri Lisesi'nde 1947-1951 döneminde öğrenciyken üçüncü sınıftan ayrılarak dans hayatına atıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şimdiki komuta kademesinde İris'in dönem arkadaşı korgeneraller var. 50 yıl önce çıktığı kapıdan yeniden girerken çok heyecanlanmış ve bir tuhaf olmuş. Dedesi ve babası generallik rütbesine kadar yükselerek ordudan emekli olmuş önemli komutanlar. Babası, Kuleli öğrencisiyken Kurtuluş Savaşı başlamış. Bir grup arkadaşıyla Ankara'da Mustafa Kemal'in ordusuna katılarak savaşmış bir gazi aynı zamanda. İris, Kuleli'den ayrıldıktan sonra Balarısı Engin'in Koska'daki stüdyosunda önce dans öğrencisi olmuş yedi ay sonra da hoca. 1981'de 99 yaşında ölen ünlü sanatçı Prof. Panosyan'dan salon danslarını, sinemada izleyerek modern dansları öğrenmiş: ‘‘Karmaşık bir figürü öğrenmek için bir filme tam 26 kez gittiğimi hatırlıyorum’’. Bu dans tutkusu ve sevgisi sonunda onu dans yarışmalarının birincisi yapmış. İlk dans stüdyosunu 1954'te açtığında İstanbul'da 58 tane stüdyo daha varmış. Geçmişle günümüzü karşılaştırdığında şunları söylüyor: ‘‘O dönem İstanbul'un nüfusu bir milyonu biraz geçiyordu ve toplam 59 stüdyo vardı. Ya şimdi 15 milyonluk bu dev şehirde hepsini toplasanız on stüdyo bulamazsınız.’’
LEMAN’DAKİ MEKTUP KOMUTANI GÜLDÜRDÜ
Okul Komutanı Kurmay Albay Mustafa Canatan'la sohbet ederken bir ara ‘‘Leman Dergisi'nin son sayısını okudunuz mu? Hem çok ilginç bulduk hem de çok güldük’’ dedi. Bahse konu olan yazı Leman'ın son sayısında Vedat Özdemiroğlu'nun imzasını taşıyan ‘‘Yenge'nin Amerika'daki arkadaşına yazdığı mektubu ele geçirdik: Catherine Derviş Türkiye'yi anlatıyor’’ başlıklı yazıydı. Yazının komutanları çok çok güldüren bölümü aynen şöyle: ‘‘Kemal'le 19 Mayıs gösterilerine gittim... 19 Mayıs, burada gençlik bayramı. Ve de spor... Spordan kasıtları futbol sanırım. Gösteri güzeldi, üniformalı öğrencilerle, kırmızılar giymiş kız öğrenciler romantik danslar yaptılar... Burada asker önemli bir güç... Herşeyin öncüsü... Romantizm bile yapılacaksa önce onlar yapıyor...’’
19 Mayıs kutlamalarında büyük beğeni toplayan topluluk Milliyet Liselerarası Dans Yarışması'nın da ikincisi. Okul Komutanı Kurmay Albay Mustafa Canatan, çalışmaları yöneten Yüzbaşı Asım Yalnız ve Kandilli Kız Lisesi resim öğretmeni Yasemin Altındoğan başarının arkasındaki üç isim. Ve grubun çekirdeğini oluşturan dansçılar: Nazlı Eda Tümer, Onur Öztürk, Müge Yahşi, Aslan Yürekli, Serpil Şirin, Engin Demir, Ayça Tatlı, Aydın Mutlu, Meltem Dürüst, Yalçın Tepe.