"Danıştay’dan izin alacaksak ben bu makamda durmayayım çekeyim gideyim"

Güncelleme Tarihi:

Danıştay’dan izin alacaksak ben bu makamda durmayayım çekeyim gideyim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2018 20:52

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe’de konuk ettiği Danıştay üyelerine, öğrenci andı kararı nedeniyle sitem etti: “Danıştay, 5 yılda ant ile ilgili karar veriyor. 2013’te neredeydiniz? 2013’ten 2018’e kadar neredeydiniz? Şimdi mi aklınıza geldi? Millet meydanlara çıktığımız zaman bizi yuhluyor. Hesabı veren biziz. Danıştay’dan izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım, çekeyim gideyim.”

Haberin Devamı

1 MİLYAR DOLARIN HESABINI KİM VERECEK?

“Yeni sistemin en önemli özelliği yürütmede çift başlılığı sona erdirerek sandıkta tecelli eden iradenin devlet yönetimine tam anlamıyla yansıtılabilmesini garanti etmesidir. Bazı uygulamalar görüyorum ki maalesef çift başlılık değil hatta çok başlılığa doğru giden bir süreç var. İzmir Limanı’nın biz ihalesini yapıyoruz ve Danıştay’da ihalesi 2 yıl bekliyor, iki yılın sonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana, Allah aşkına, Danıştay neyle izah edecek? 1 milyar doların hesabını kim verecek? Kalkarsın seri olarak ne düşünüyorsan bize bildirirsin ondan sonra biz de kararımızı veririz ama 1 milyar doların bedelini bu millete ödetmeye kimsenin hakkı yok. Biz son anayasa değişikliğinde aslında danışır noktasındaki şeyde bile değişikliğe gittik ama hâlâ Danıştay’a herhalde bu nüfuz etmemiş, Danıştay daha bunu uygulamaya koymadı.

Haberin Devamı

JÜRİSTOKRASİ BÜYÜK TEHDİT

Yargı organlarının kanuni çerçevede hareket etmesi, diğer tüm kurum, kuruluş ve şahısların tavırlarından çok daha önemlidir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl demokrasinin olmazsa olmaz şartıysa, jüristokrasi de büyük bir tehdittir. Yasayı uygulamak yerine yasa koyucu gibi hareket etmek, hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını yerindelik denetimini de içine alacak şekilde genişletmek asla doğru değildir.

İDAREYE Mİ AİT, YARGIYA MI

Ben, merak ediyorum, yerindelik görevi veya hakkı idareye mi ait yoksa yargıya mı ait? Bunun kavgasını 16 yıldır hep verdik, hâlâ veriyoruz. O zaman yargı gelsin, idare görevini de üstlensin. Böyle bir şey olamaz. Şûra-yı devlet diyorsak, Danıştay olarak bir istişari organ olarak bunu değerlendiriyorsak, o zaman bir istişari organ görevini ifa etmesi gerekir. ‘Yok ben karar merciyim’ diyorsa, o zaman biz burada niye duruyoruz? Şu anda Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kalkıp, Danıştay’dan bunu soracak, oradan izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım, çekeyim gideyim. Böyle şey olur mu? Kusura bakmayın da benim yanımda da bunca hukukçu var. Anayasacı, cezacısı, medeni hukukçusu, hepsi var. Bunlara bu devlet niye bu maaşları ödüyor? Orada yan gelip yatın diye ödemiyor ki.

Haberin Devamı

MİLLET TOKADI BANA ATIYOR

Her zaman böyle değil, bazen 5 yıl oluyor. İşte şimdi oldu ya. Danıştay, 5 yılda ant ile ilgili karar veriyor. 2013’ten 2018’e kadar neredeydiniz? Şimdi mi aklınıza geldi? Bunu sormak bizim hakkımız olsun. Biz alkışlanması gerektiği zaman yargımızı alkışlarız ama yanlış olduğu zaman da söylemek zorundayız. Çünkü millet, tokadı atması gerektiği zaman bana atıyor, size atmıyor. Meydanlara çıktığımız zaman, yuhlaması gerektiği zaman bizi yuhluyor, sizi değil. Hesabı veren biziz. Türk yargısı inanıyorum ki hukuku statükonun emrine veren zihniyetin hortlamasına müsaade etmeyecektir.”

KAŞIKÇI YORUMU: LİME LİME SÖKTÜK ÇIKARDIK

Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Cemal Kaşıkçı olayıyla ilgili paylaşılan belgelerden birilerinin rahatsız olduğuna dikkat çekerek özetle şunları söyledi:
“Belli merkezlerde üretilen kara propagandaların hakikati perdelemesine asla göz yummadık. Emniyet, istihbarat ve yargı birimlerimizin şu ana kadar elde ettiği, hepsi de teyit edilmiş, bulguları ve belgeleri AK Parti grup toplantısında paylaştık. Ama birileri bu paylaşımdan da rahatsız oluyor. Ve ‘3 gün, 5 gün neredeydiniz’ diye maalesef bu tür sorular geliyor. Niye? Sırtında maalesef küfe yok, herhangi bir sorumluluk yok. Rahat rahat soruyor. Sorsan, ‘Viyana Sözleşmesi nedir’ bundan da haberi yoktur. Bütün bunların hepsinin bir akışı var, nerede ne olacak, nerede neyi nasıl yapacaksın, bunlardan da bihaber. Bu attığımız adımla da bizler lime lime bunu söktük çıkardık ve hâlâ iş bitmedi. Söküyoruz, çıkarıyoruz ve şimdi dünya bu işi yakından takip eder hale geldi. Bunun uluslararası atmosferini oluşturmak da bu sürecin bir başlığıdır. Ülke olarak cinayetin üstünün örtülmesine, emri verenden uygulayana kadar tüm sorumluların adaletten kaçırılmasına müsaade etmemekte kararlıyız. Cinayetin karanlık taraflarını aydınlatacak yeni delillere ulaştıkça, bunu şeffaf bir şekilde muhataplarımızla paylaşmaya devam edeceğiz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!