Danıştay, Sarıgerme Koyu planını iptal etti
Güncelleme Tarihi:
Yaşar ANTER/ ORTACA(Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2010 11:11
DANIŞTAY 6'ncı Dairesi, Muğla'nın Ortaca İlçesi'ne bağlı Fevziye Köyü'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 3 Eylül 2007 tarihinde onaylanan ‘Sarıgerme 2'nci Kısım Golf Alanı ve Turistik Tesisler Uygulama Koruma Amaçlı İmar Planı’ değişiliğinin iptaline karar verdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Fevziye Köyü sınırları içerisindeki cennetten bir köşe olan Sarıgerme Koyu için hazırlanan 1/1000 ve 1/5000 bin ölçekli 2'nci Kısım Golf Alanı ve Turistik Tesisleri Koruma Amaçlı İmar Planı değişikliği 3 Temmuz 2007'de yürürlüğe girdi. İstanbul Barosu avukatlarından Göray Karadut, 29 Nisan 2008 tarihinde Danıştay 6'ncı Dairesi'nde dava açarak, imar planı değişikliğinin yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.
Avukat Karadut dava dilekçesinde, imar planlarında yapılan değişikliklerle, bölgede golf yatırımı için bakanlıktan alınan tahsisli arazilere ek alan yaratılarak, devletin zarara uğratıldığını ileri sürdü. Karadut dilekçesinde, kıyı kenar çizgisinin daraltılması sonucunda ortaya çıkan alanın, bölgede yer alan yatırımcılar tarafından hem çevre hem de kamu menfaati aleyhine kullanıldığı ve kişilerin menfaati düşünülerek plan değişikliğinin gerçekleştirildiğini de iddia etti. Danıştay, bir ay sonra imar planı değişikliğinin yürütmesini durdurdu.
KORUMA KURULU GÖRÜŞÜ YOK
Danıştay 6'ncı Dairesi 6 Temmuz 2010 tarihinde, daha önce yürütmesini durdurduğu Sarıgerme 2'nci Kısım Golf Alanı ve Turistik Tesisler Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptaline karar verdi. Danıştay'ın kararında, imar planı değişikliğinin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 57'ncig maddesinin (d) bendi uyarınca Koruma Bölge Kurulu görüşü alınmadan yürürlüğe konulduğu için hukuğa uyarlılık bulunmadığı ifade edildi.
CENNET KOY YAĞMALANACAKTI
Avukat Karadut, mahkemenin imar değişikliğini iptal karanın, cennet Sarıgerme Koyu'nu yağmalanmaktan kurtaracağını savundu. Sarıgerme'nin yılda dört mahsul alınan, dokuz ay güneşli, çam ormanları ve uçsuz bucaksız kumsala sahip, Sarıçay Deresi'nin denize ulaştığı yerde, Sarsala ve Aşı Koyları arasında kalmış, doğa harikası bir bölge olduğuna dikkati çeken Karadut şunları söyledi:
“Bölge, aynı zamanda Antik Pisilis Kenti harabelerinin olduğu, korunması gerekli kültür varlığına sahip bir yer. Danıştay'ın aldığı karar bölgenin korunması açısından örnek teşkil edecek bir karar. Çünkü iptal edilen imar planı değişikliği, bölgenin doğal ve tarihsel özellikleri dikkate alınmadan, dolayısı ile ülke çıkarları gözetilmeden hazırlanan bir plandı. İptal edilen kıyı kenar çizgisi değişikliği ile bölgede yer alan golf sahası, otel ve turistik tesisler ile deniz arasında planda tanımı yapılmayan çok büyük alanlar ortaya çıkıyordu. Bu alanların kamu alanı olacağı tartışmasız. Ancak, iptal edilen planda bu alanların tanımı yapılmadığı gibi, kullanıma ilişkin düzenleme de bulunmamaktaydı. Ayrıca plan, mevcut turistik tesisler ile kıyı kenar çizgisine bitişik arazisi olan yatırımcılara ve işletme sahiplerine çok büyük rant sağlayacak, ülke çıkarları da zarara uğrayacaktı. Dünyanın en güzel koylarından biri rant için birilerine peşkeş çekilecekti. Danıştay'ın iptal kararı ile kıyı kenar çizgisinden kazanılan yerlerde yapılan tesisler de kaçak konuma düştü. Böylelikle, Bakanlığın alelacele yaptığı planın yanlışlığı ortaya çıktı.”
BELEDİYE DE GÜNÜBİRLİK TESİS YAPMIŞ
CHP'li Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik, Bakanlığın hazırladığı imar değişikliği planların ardından bölgeye milyonlarca liralık yatırım yapıldığına dikkati çekerek şöyle dedi:
“Bölgede belediyenin de günübirlik bir turistik tesisi var. Şu ana kadar uygulamada herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Plaj ve sahil kamuya kapatılmadığı gibi, planın uygulanmasında da bir sıkıntı ortaya çıkmadı. Zaten kıyı kenar çizgisinin daraltıldığı bölgelerde yapılaşma yok, sadece geçici tesisler var. Ancak Danıştay'ın kararına saygılıyız. Zaten planları bakanlık yapıp, uygulamaya geçiriyor. Biz kontrol ediyoruz. Danıştay'ın kararıyla koydaki tesisler kaçak durumuna düşse de, yargı açısından mutlaka yapılması gereken bir şey vardır.”
Avukat Karadut dava dilekçesinde, imar planlarında yapılan değişikliklerle, bölgede golf yatırımı için bakanlıktan alınan tahsisli arazilere ek alan yaratılarak, devletin zarara uğratıldığını ileri sürdü. Karadut dilekçesinde, kıyı kenar çizgisinin daraltılması sonucunda ortaya çıkan alanın, bölgede yer alan yatırımcılar tarafından hem çevre hem de kamu menfaati aleyhine kullanıldığı ve kişilerin menfaati düşünülerek plan değişikliğinin gerçekleştirildiğini de iddia etti. Danıştay, bir ay sonra imar planı değişikliğinin yürütmesini durdurdu.
KORUMA KURULU GÖRÜŞÜ YOK
Danıştay 6'ncı Dairesi 6 Temmuz 2010 tarihinde, daha önce yürütmesini durdurduğu Sarıgerme 2'nci Kısım Golf Alanı ve Turistik Tesisler Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptaline karar verdi. Danıştay'ın kararında, imar planı değişikliğinin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 57'ncig maddesinin (d) bendi uyarınca Koruma Bölge Kurulu görüşü alınmadan yürürlüğe konulduğu için hukuğa uyarlılık bulunmadığı ifade edildi.
CENNET KOY YAĞMALANACAKTI
Avukat Karadut, mahkemenin imar değişikliğini iptal karanın, cennet Sarıgerme Koyu'nu yağmalanmaktan kurtaracağını savundu. Sarıgerme'nin yılda dört mahsul alınan, dokuz ay güneşli, çam ormanları ve uçsuz bucaksız kumsala sahip, Sarıçay Deresi'nin denize ulaştığı yerde, Sarsala ve Aşı Koyları arasında kalmış, doğa harikası bir bölge olduğuna dikkati çeken Karadut şunları söyledi:
“Bölge, aynı zamanda Antik Pisilis Kenti harabelerinin olduğu, korunması gerekli kültür varlığına sahip bir yer. Danıştay'ın aldığı karar bölgenin korunması açısından örnek teşkil edecek bir karar. Çünkü iptal edilen imar planı değişikliği, bölgenin doğal ve tarihsel özellikleri dikkate alınmadan, dolayısı ile ülke çıkarları gözetilmeden hazırlanan bir plandı. İptal edilen kıyı kenar çizgisi değişikliği ile bölgede yer alan golf sahası, otel ve turistik tesisler ile deniz arasında planda tanımı yapılmayan çok büyük alanlar ortaya çıkıyordu. Bu alanların kamu alanı olacağı tartışmasız. Ancak, iptal edilen planda bu alanların tanımı yapılmadığı gibi, kullanıma ilişkin düzenleme de bulunmamaktaydı. Ayrıca plan, mevcut turistik tesisler ile kıyı kenar çizgisine bitişik arazisi olan yatırımcılara ve işletme sahiplerine çok büyük rant sağlayacak, ülke çıkarları da zarara uğrayacaktı. Dünyanın en güzel koylarından biri rant için birilerine peşkeş çekilecekti. Danıştay'ın iptal kararı ile kıyı kenar çizgisinden kazanılan yerlerde yapılan tesisler de kaçak konuma düştü. Böylelikle, Bakanlığın alelacele yaptığı planın yanlışlığı ortaya çıktı.”
BELEDİYE DE GÜNÜBİRLİK TESİS YAPMIŞ
CHP'li Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik, Bakanlığın hazırladığı imar değişikliği planların ardından bölgeye milyonlarca liralık yatırım yapıldığına dikkati çekerek şöyle dedi:
“Bölgede belediyenin de günübirlik bir turistik tesisi var. Şu ana kadar uygulamada herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Plaj ve sahil kamuya kapatılmadığı gibi, planın uygulanmasında da bir sıkıntı ortaya çıkmadı. Zaten kıyı kenar çizgisinin daraltıldığı bölgelerde yapılaşma yok, sadece geçici tesisler var. Ancak Danıştay'ın kararına saygılıyız. Zaten planları bakanlık yapıp, uygulamaya geçiriyor. Biz kontrol ediyoruz. Danıştay'ın kararıyla koydaki tesisler kaçak durumuna düşse de, yargı açısından mutlaka yapılması gereken bir şey vardır.”