Danıştay saldırısı zanlısı Almanya'ya kaçtı
Güncelleme Tarihi:
Danıştay saldırısına yönelik yapılan operasyonda kilit isim olarak bilinen Ayhan Parlak’ın Cumhuriyet Gazetesi’ne son olarak gerçekleştirilen saldırının olduğu gün Almanya’ya kaçtığı anlaşıldı.
Danıştay 2. Dairesi'nde bir üyeyi öldüren, dürdünü de yaralayan avukat Alparslan Arlan ile sadece eylemler döneminde 50’den fazla telefon görüşmesi yapan Parlak için Almanya Polisi’nden yardım istendi.
Operasyon dolayısıyla incelenen Ayhan Parlak’ın Tekin ile Arslan arasında köprü vazifesini gördüğünü iddia eden emniyet yetkilileri, bulunması için uluslar arası destek istendiğini bildirdiler. Son olarak Cumhuriyet Gazetesi’ne üçüncü saldırının yapıldığı gün Arslan ile görüşen Parlak’ın aynı gün 11 Mayıs 2006’da Atatürk Havalimanı’ndan öğle saatlerinde Almanya’ya çıktığı anlaşıldı.
Parlak’ı, akrabası Ertuğrul Yılmaz’ın öldürülmesi nedeniyle Nisan 2003 yılından beri takip eden Emniyet Genel Müdürlüğü bu defa da Alman Polisi’nden yakalanması için yardım istedi. Hakkında İnterpol aracılığıyla ön arama olan "Difüzyon" çıkarılan Parlak için, güvenlik ve işbirliği anlaşmaları çerçevesinde gizlice irtibat kuran Emniyet Genel Müdürlüğü olası adresleri ve ilişkili kişilerin de ismini verdi.
NEDEN ÖNEMLİ
Parlak’ın, 2005 yılında kapatılan Doğuş Faktöring’e gelen kara paranın dağıtımı ve isimsiz örgütlenmenin şeması açısından önemli olduğunun altını çizen emniyet yetkilileri, "PKK’nın uyuşturucu haracı, Ertuğrul Yılmaz, Doğuş Faktöring ve Danıştay Saldırısı gibi pek çok konunun anlaşılması için gerekiyor" dediler.
PKK’lı Recep Canik’in ifadesinde, kafasından vurularak öldürülen Yılmaz’a yardımları ve irtibatları gerekçesiyle yüklü miktarda uyuşturucu parası aktardığını anlattığını kaydeden emniyet yetkilileri, "Burada Yılmaz’ın, kendi kasasına para aktardığı gerekçesiyle dayısının oğlu Ayhan Parlak tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Doğuş Faktöring’deki payının ise Muzaffer Albay, Parlak ve bazı isimlerce paylaşıldığını söylemişti. Bu yüzden çok önemli şahıs" dediler.
OPERASYONU TESADÜFLER BOZDU
Bu arada gelişmeler üzerine takibe alınan Parlak’ın dosyasının hazırlanması için Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı’nda görevli komiser Tamer Topsakal’ın görevlendirildiğini söyleyen emniyet yetkilileri, "Ancak bu temas, dosyaların kaybolması ve karşı tarafın bilgilenmesine kadar uzandı" diye konuştular.
OPERASYONU TESADÜF BOZDU
Parlak ve yandaşlarına yönelik teknik takibin devam ettiği süreçte bir tesadüfün bütün operasyonu bitirdiğini anlatan emniyet yetkilileri, "Bu kişinin kullandığı aracın change olduğuna ilişkin ilginç bir ihbar Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yapılmış. Emniyette gidip araçla beraber Parlak’ı almış. Tabi arabadan suç unsurlarıyla beraber, komiser Tamer’in verdiği dosyalardan biri de bulunmuş. Operasyon şekillenmeden sona erdi, komiserde meslekten atıldı" dediler.
Ardından yapılan incelemede Parlak’ın telefon rehberinde polis ve MİT tarafından çok iyi bilinen isimlere rastlandığının altını çizen emniyet yetkilileri, "Muzaffer Tekin ve Alparslan Arslan isimlerine ilk defa burada rastladık. Ancak ulusalcı olarak belirlenen bu kişilerin neden ve nasıl irtibatlı olduğunu çözememiştik" diyerek operasyonun buradan sonra tıkandığını da ifade ettiler.