Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2011 00:00
Danıştay 12. Dairesi, “teknik takip ve telefon dinlemelerinden elde edilen ancak ceza davasında kullanılmayan delillerin, disiplin soruşturmalarında kullanılabilmesi”ne karar verdi.
DANIŞTAY 12. Dairesi, ceza yargılamasında kullanılamayan veya kullanılmayan teknik takip ve telefon dinleme sonucu elde edilen delillerin disiplin soruşturmasında kullanılmasına vize verdi. Danıştay, “Disiplin yargılaması, ceza yargılamasından ayrı ve bağımsız” dedi.
Van emniyeti, 4 kişinin eroin kaçıracakları ihbarı üzerine teknik takibe başladı. Van’da görevli bir polis memuru da bu dinlemeye takıldı. Baskın yapıldı, arabanın arka koltuğunda ve yakıt deposunda eroin ele geçirildi. 29 Nisan 2004’te, diğer dört şüpheliyle birlikte polise “Uyuşturucu madde ticareti yapmaktan” adli soruşturma yanında disiplin soruşturması da açıldı. Disiplin soruşturması sürerken, Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi 11 Ocak 2007’de, diğer sanıklarla birlikte polis memurunu 15 yıl hapse mahkûm etti. Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu da telefon dinleme tutanakları ile mahkûmiyet kararını dikkate alarak polis memurunun meslekten çıkarılmasına karar verdi.
Polis memuru, meslekten çıkarma cezasının iptali için Trabzon İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Yargıtay 10. Ceza Dairesi de temyizde 15 yıllık mahkûmiyeti delil yetersizliğinden bozdu. Mahkeme, 28 Ekim 2009’da ihraç kararını Yargıtay kararına atıf yaparak iptal etti. Mahkeme, sadece adli soruşturma kapsamındaki telefon tespit tutanaklarıyla cezalandırma yoluna gidildiği, usulüne uygun disiplin soruşturması yapılmadığına karar verdi.
İçişleri temyiz etti
İçişleri Bakanlığı, kararı, Danıştay’da temyiz etti. Danıştay, polisin meslekten çıkarılmasını iptal kararını 4 Şubat’ta bozdu. Gerekçeli karar ve dosya, adli tatil öncesi idare mahkemesine yeniden bir karar verilmek üzere gönderildi.
Danıştay, mahkemenin polis memurunun hiç tanımadığını iddia ettiği kaçakçılarla, kendisinin ve eşinin telefonundan 60-70 kez göreviyle açıklanamayacak para alışverişlerini içeren “samimi, şifreli ve şüphe uyandıracak derecede” konuşma tapelerinin değerlendirilerek, yeniden karar verilmesini istedi. Oybirliği ile verilen kararda özetle şöyle denildi:
“Bir memurun belli bir fiili nedeniyle Ceza Kanunu kapsamında suçluluk durumundan kurtulması, onun disiplin soruşturmasına tabi tutulmasını engellemez. Disiplin soruşturma-yargılaması, ceza soruşturma ve kovuşturmasından bağımsız ve ayrıdır. Bu nedenle ceza soruşturma ve kovuşturması sırasında kullanılamayan veya kullanılmayan bir kısım delillerin disiplin soruşturması ve yargılaması sırasında kullanılmasında hukuka aykırı bir durum olmadığı gibi disiplin hukukunda kimi durumlarda kanaatin yeterli olması nedeniyle bunu yasaklayan bir düzenlemeye yer verilmemiştir.”