Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2007 00:00
Turgay Ciner, TMSF’nin ATV ve Sabah’ın içinde yer aldığı medya grubuna el koyma kararının iptali için Danıştay’a açtığı davada sonuçsuz kaldı.
Danıştay 13’üncü Dairesi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Medya grubu şirketlerine el koymasıyla ilgili işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davayı, görev yönünden reddetti. Ciner, daha öncede İstanbul 10’uncu Ticaret Mahkemesi’nde Dinç Bilgin aleyhine bir dava açarak, şirketlere el konulmasıyla ilgili belgelerin herhangi bir işleme esas alınmaması için ihtiyati tedbir kararı istemiş ancak mahkeme ihtiyati tedbir kararını reddetmişti.
GÖREV YÖNÜNDEN REDDEDİLDİ: TMSF, 1 Nisan 2007 tarihinde Medya ve Merkez grubu şirketlerinin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerini devralmıştı. Turgay Ciner’in avukatı Kenan Tekdağ, 9 Nisan 2007’de yaptığı yazılı açıklamada, TMSF’nin Medya Grubu şirketlerinin (Sabah-ATV) temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini devralması işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtıklarını bildirmişti. Daire, TMSF’nin Medya grubu şirketlerine el koymasıyla ilgili işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davayı, görev yönünden reddetti. Davanın ilk incelemesini yapan daire, davayı görev yönünden reddederek, davaya bakmakla İstanbul İdare Mahkemesi’nin görevli olduğuna işaret etti.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEMİŞTİ: Daha öncede TMSF’nin şirketlere el koymasına neden olan belgelerin doğruluğunu kabul etmeyen Turgay Ciner, İstanbul 10’uncu Ticaret Mahkemesi’nde Dinç Bilgin aleyhine bir dava açarak, bu belgelerin herhangi bir işleme esas alınmaması için ihtiyati tedbir kararı istemişti. Ciner’in açtığı bu davada mahkeme ihtiyati tedbir kararını reddetmişti. Turgay Ciner açtığı davalarda, "Bilgin’in ya hileyle elinde bulundurduğu veya sahte belge tanzimi suretiyle ihdas ettiği iki belgenin hukuki geçerliliği olmadığını" savunuyordu. Dava dilekçesinde Bilgin’in çeşitli kişi ve kurumlara yüksek miktarda borçlu olduğuna da vurgu yapılarak, Ciner’e zarar verme ve haksız çıkar elde etme çabası içinde olduğu ifadelerine yer verilmişti. Ciner’in avukatı Battal Yörük, bu nedenle ihtiyati tedbir isteyerek belgelerin hükümsüzlüğünün tespitini ve muarazanın (çekişme) men edilmesini istemiş ancak mahkeme "iddiaların ve tedbir istenilen hususların yargılanmaya muhtaç olması ve talep sonucunu elde eder mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden" ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde karar almıştı.