Güncelleme Tarihi:
SON ERKEK BEYAZ GERGEDAN ÖLDÜ, KAR DA YAĞMADI
Dünyanın son erkek beyaz gergedanı ‘Sudan’ öldü. Geçen hafta ajanslara düştükten sonra sosyal medyada çokça karşımıza çıktı Sudan’ın fotoğrafları. Görmüş geçirmiş, çok yorgun bir hali vardı Sudan’ın. Gezegenin yükünü sessiz sedasız taşımış tüm bilgeliğiyle göçüp gitmeye karar vermişti dünyadan. Haberlere göre geriye aynı türde sadece iki dişi kalmıştı ve türün devamı Sudan’ın genetik numuneleri koruma altına alınmıştı. Yani yeryüzüne bir daha erkek beyaz gergedan gelip gelmeyeceği kesin değildi.
Dev cüssesiyle göz doldurduğundan belki, insanlar dünyadan bir türün ‘yok olduğunun’ çok net farkına vardı bu kez, üzüldü, tepki gösterdi. Oysa, küresel ısınma, kuraklık, doğal kaynakların vahşice sömürülmesi nedeniyle karada, denizde, havada binlerce tür silindi.
Bu yıl kış gelmedi. İnternet sitelerinin bir türlü tutturamadıkları ‘kar alarmı’ haberleri dışında bu konuda heyecan yaratan bir gelişme yaşanmadı. Yazcılar da kışçılar da ‘Neler oluyor’u konuştu.
Küresel ısınma kesin, kuraklık tehlikesi net. Doğa alarmda ve insanlara ‘Artık durum tespiti yapmayı bırak ve harekete geç’ diyor. ‘Karbon salınımını kontrol altına almaya söz verdiğin uluslararası anlaşmalara uy’ diyor, ‘Koruma alanı ilan ettiğin yerleri koru’ diyor. ‘Tarım yapacağım derken yeraltı sularını tüketme’ diyor. En azından cemrenin düşebileceği bir toprak parçası bırak diyor.
%50: Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin verilerine göre Türkiye, son 40 yıllık sürede sulak alanlarının yüzde 50’sini kaybetti.
40 YILDA YÜZDE 50 KURUDUK
İKLİM dengesinin bozulması, kuraklık ve en önemlisi insanların tarım yaparken ekosistemi yok edecek şekilde vahşi sulama yöntemlerini kullanması nedeniyle Türkiye’nin sulak alanları bir bir kuruyor. Türkiye’de Ramsar Sözleşmesi (Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan uluslararası bir sözleşme) dahil üç ayrı koruma sınıfına dahil edilen önemli sulak alanlardan biri de Kırşehir’in Mucur ilçesindeki Seyfe Gölü.
İlkbahar ve sonbahar aylarında kuşların kullandıkları iki göç yolundan birinin üzerinde bulunan Seyfe Gölü, geçmişte 187 çeşit kuş türüne ev sahipliği yaparken, nesli tükenmekte olan 27 kuş türünü de bünyesinde barındırıyordu. Ancak, bu büyüleyici göl, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Seyfe Gölü Ekoloji Derneği Başkanı Ömer Çetiner, şunları anlattı:
ÜÇ PINARDA SU KALMADI
“Artık sıcaklar arttı. Normalde temmuz ve ağustosta göl kurumaya başlardı. Durum değişti. İklim değişik-liğini kabul etmek gerekiyor. Burada Seyfe’yi besleyen üç pınar vardı. Seyfe Pınarı, Horla Pınarı ve Malya Pınarı. Bu pınarlarda su kalmadı.
Seyfe beslenemiyor.
Sıcaklar olsa bile göl bu pınarlardan beslenir asla susuz kalmazdı.
Buharlaşma ile birlikte şimdi son üç yıldır göl tamamen kuruyor. Burası Türkiye’de kuşlar için en önemli dört yerden biri. Sultan Sazlığı, Gediz Deltası, Manyas Kuş Cenneti ve Seyfe Kuş Cenneti. Çok önemli bir sulak alan burası. Ancak yeterince önemini bilemiyoruz. Tanıtamıyoruz.
ÜRÜN YELPAZESİ DEĞİŞMELİ
Seyfe Gölü’nün en derin yeri bir metre bile değil. Göl alanı 10 bin 700 hektar. Ancak göl aynası denilen, gölün ortalama derinliği 50 santim olan alan 5 bin hektar.
(Neler yapılabilir?) Aslında en büyük sorun yeraltı suları. Eskiden 20 santimden su çıkardı. Şimdi 80 metrelerde. Çiftçi de mutlu değil.
Geçimlerini sağlamak için tarım yapmak zorundalar. Yeraltı suları kullanılıyor. Sürekli su alınıyor. Tarımdaki ürün yelpazesinin değiştirilmesi gerek. Damla sulama sistemine geçilmesi gerekiyor. Çalışmalar var ancak daha da hızlanması gerekiyor.”
Tehlikede olan tek göl Seyfe değil elbette. Sönmüş bir volkan krateri olan Konya’nın Karapınar ilçesindeki ‘Dünyanın nazar boncuğu’ olarak bilinen Meke Gölü de kuraklık nedeniyle haritadan silinme noktasına geldi.
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Fetullah Arık, gölle ilgili şunları söylemişti:
“2000’li yılların başında sularla kaplı göl Temmuz 2017’de kuruma noktasına geldi. 35 bini ruhsatlı 60 bini kaçak 95 bin yeraltı suyu üretim kuyusu var ve çekilen yeraltı suyunun büyük bir çoğunluğu salma sulama (vahşi sulama) yöntemi ile tarımsal sulamada kullanılıyor.”
%90: İran’da bulunan ve Ortadoğu’nun en büyük gölü olan 5 bin 200 kilometrekarelik Urmiye Gölü’nün yaklaşık yüzde doksanı, yok oldu.