Güncelleme Tarihi:
Sergide yer alacak geniş koleksiyon, Salvador Dali'nin doğduğu Figueres'te (İspanya), sanatçının 1974 yılında kendisinin oluşturduğu Salvador Dali Tiyatro Müzesi'nde, Akbank Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı, SSM Müdürü Nazan Ölçer ve Gala-Salvador Dali Vakfı Genel Direktörü Joan Manuel Sevillano Campalans tarafından basın toplantısı ile tanıtıldı.
Çulhacı, yaptığı açıklamada, İstanbul'da gerçekleştirilecek serginin, bu yıl 60. kuruluş yılını kutlayan Akbank'ın en büyük kültür sanat projesi olduğunu belirterek, yenilikçi kimliği ile örtüşen çağının öncü ismi Salvador Dali'yi sanatseverlerle buluşturmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Hayri Çulhacı, Akbank'ın kültür sanat projelerine her yıl 15 milyon dolar yatırım yaptığını ve bu rakamın bu yıl büyük bir kısmının Salvador Dali projesi için harcanacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Sanatın sosyal yaşama çok büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz. Biz bu konuda büyük bir misyon üstlendik. Bazen devlet bu konudaki görevini ihmal edebiliyor, bazen nasıl yapılacağını bilemiyor. Biz burada katalizör görevi görmek ve kültür sanatın Türkiye'de gelişmesine aracı olmak istiyoruz. Sanata ve sanatçıya verilen değer arttıkça, kültür sanat bir ülkede geliştikçe kafalardaki karanlık da azalıyor, toplumun gelişmesini sağlıyor.
Akbank her yıl kültür sanat alanında yaklaşık 15 milyon dolara yakın bir yatırım yapıyor ve bu rakam her geçen yıl artıyor. Akbank, Türkiye'nin büyük bir ekonomi kuruluşu olduğu sürece, mali başarılarını devam ettirdiği sürece, biz bu sosyal sorumluluk projelerini yapmaya devam edeceğiz.”
Serginin maliyetine ilişkin soru üzerine, Çulhacı, “Bu serginin maliyeti gerçekten büyük bir rakam. 15 milyon dolarlık bütçenin tamamını değil ama büyük bir kısmını oluşturuyor” dedi.
Çulhacı, sergiyle birlikte bu yıl büyük etkinliklere imza atacaklarını dile getirerek, sergiyi en az 150 bin kişinin ziyaret etmesini beklediklerini bildirdi.
33 BAŞYAPIT İSTANBUL'A GELİYOR
Nazan Ölçer ise son 20 yılda müzeciliğin bütün dünyada büyük bir gelişme göstererek toplumların ilgi alanı haline dönüştüğüne, dünyada sanat olaylarının büyük bir ekonomi yarattığını dile getirdi.
Dünya güzel sanatlar pazarının toplam büyüklüğünün 2006'ya oranla yüzde 18 artarak, 2007'de 9,2 milyar dolar olduğunu ifade eden Ölçer, Türkiye'de özel müzeler ile birlikte bu alanda son 10 yılda gelişme kaydedildiğini belirtti.
Ölçer, sanatçıların bulundukları kente büyük bir getiri sağladığını ve bunun örneğini Salvador Dali ile Figueres'te görüldüğünü ifade ederek, “Salvador Dali isminin doğduğu kente kattığı armağanı görmezden gelemeyiz. Şehri insanların sığamadığı bir çekim merkezi haline getiriyor. Türkiye henüz buna uzak ama özel müzelerin getirdiği değişimin katkı sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“İstanbul'da Bir Sürrealist: Salvador Dali” sergisiyle 269 eserin İstanbul'a geleceğini; bunların arasında 33 resim, 113 çizim, 111 gravür ve 12 litografi bulunduğunu, koleksiyonun mektuplar, notlar ve fotoğraflarla 385 parçaya ulaşacağını belirten Ölçer, sergiyle Salvador Dali'nin baştan sona bir retrospektif çerçevesinde anlatılacağını söyledi.
SUZAN SABANCI DİNÇER'İN ETKİSİ
Dali Müzesi küratörünün 1,5 yıl önce İstanbul'a gelerek Sakıp Sabancı Müzesi'ni gezdiğini anlatan Ölçer, müzenin uluslararası sergileri ağırlayacak altyapıya sahip olduğu sonucuna varıldığını kaydetti.
Nazan Ölçer, serginin Türkiye'ye geliş sürecine ilişkin de şu bilgileri verdi: “Siz ne kadar büyük imkanlarla donanırsanız donanın, ne kadar güçlü bir sponsor bulursanız bulun, bunu sağlayacak fiziki altyapıya sahip değilseniz dünyanın hiçbir yerinden sergi gelmez. Sabancı Müzesi, ne mutlu ki, uluslararası büyük sergileri ağırlayacak bu altyapıya sahip. Bu görüşmeler sonucu her seferinde olumlu bir yanıt gelir karşıdan. Sergi küratörü de öyle geldi ve baktı, olumlu bir sonuç çıktı. Ancak sonra da bize bir ret cevabı geldi. 'Bu seneki sergi potansiyelimizi doldurduk. Verilmiş sözlerimiz var' dendi. Ama azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Biz istedik tabii... Ama bizim istememiz yetmedi. Sayın Suzan Sabancı Dinçer'in devreye girmesiyle iş birden öbür tarafa çevrildi. Onun ilişkileri, kurduğu dostluklar sayesinde verilmeyen sergi bize verildi. Ondan sonra da kaç eser geleceğine dair uzun pazarlık süreci başladı. Sonunda 33 başyapıtta anlaşıldı”
Ölçer, Türkiye'de çok iyi bilinmeyen “Sürrealizm” akımının öğretici bir şekilde verilmesini sağlamak ve Dali'yi sanat açısından çok hareketli olan yaşadığı dönemle anlatmak amacıyla bir dizi etkinlik gerçekleştirileceğini bildirdi.
Sergi sırasında Salvador Dali ile ilgili olarak Sabancı Üniversitesi'nde 2008-2009 döneminde “Çağdaş Sanat ve Salvador Dali” ile “Gerçeküstücülük ve Salvador Dali” konulu ders programının düzenleneceğini belirten Ölçer, bunun dışında Akbank Sanat'ta da konser ve sempozyumların planlandığını söyledi.
Nazan Ölçer, SSM'de daha önce Picasso sergisini gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Picasso sergisi dört başı mamur bir sergiydi, ancak hiç şüphe etmeyin ki Salvador Dali sergisi de dört başı mamur bir sergi olacak” diye konuştu.
DALİ ESERLERİNE İLGİ GİDEREK ARTIYOR
Gala-Salvador Dali Vakfı Genel Direktörü Joan Manuel Sevillano Campalans da, Dali'nin eserlerine dünyanın dört yanından giderek artan ilgi olduğunu belirterek, İstanbul'un kendileri için bir öncelik haline geldiğini dile getirdi. Dünyada üst düzeyde altyapıya, profesyonel bir kadroya sahip çok az müze bulunduğunu anlatan Campalans, SSM'nin çok rekabetçi bir programa sahip olduğunu kaydetti.
Campalans, Salvador Dali'nin, çağının öncüsü, pek çok şeyi ilk kez gerçekleştiren bir sanatçı olduğunu dile getirerek, onu doğru tanıtacak bir ortaklık gerektiğini ve Akbank'ın bu özellikleri taşıyan ideal ortak olduğunu söyledi.
Başlangıçta zamanlama konusunda bir problemleri olduğunu, programlarının dolu olduğunu kaydeden Campalans, “Suzan Sabancı Dinçer serginin önemi konusunda çok bilinçli ve ikna ediciydi. Serginin zamanlaması da Akbank'ın 60. yılını kutladığı 2008 ile örtüşmeliydi. Akbank'ın inovasyon konusundaki duruşu da bizim bu konuda ikna olmamıza yardımcı oldu” dedi. Campalans, verilen süre içinde bazı yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir kurumu erteleyip SSM'ye öncelik verdiklerini bildirdi.
Campalans, Salvador Dali'nin dünya çapında bir sanatçı olduğunu, ancak yanlış anlamalara ve yanlış bilgilere yer vermeden doğru olarak anlaşılmasını istediklerini ifade ederek, yaklaşık 2 bin eser üreten Dali'nin, bir Picasso kadar üretken olmadığını, aynı zamanda kendisinin de izniyle çok sayıda reprodüksiyonlarının yapıldığını kaydetti.
İLK KEZ BU KADAR ESER YURT DIŞINA ÇIKARILIYOR
Salvador Dali'nin bazı eserlerinin bu yıl Haziran ayında New York Museum Of Modern Art'ta (Moma) “Sinema ve Dali” konseptiyle sergileneceğini belirten Campalans, İstanbul'da sergilenecek koleksiyonun Dali hakkındaki en büyük koleksiyon olduğunu ifade etti.
Campalans, “Küratörlerin belli kaygıları var, dışarıya çok fazla eser vermek istemezler. Türkiye'ye gelecek olan koleksiyon her bakımdan çok büyük bir sergi. 33 başyapıtın yer aldığı bu çapta bir sergiyi bir daha belki kolay kolay yapmayacağız. Yalnız bizden bu kadar sayıda eser bir daha gitmeyecek, belki 40 yıl sonra yapacağız. Çünkü gerçekten belli kaygılarımız olabiliyor” diye konuştu.
Bir gazetecinin, “Dali'nin eserlerine daha önce bir Müslüman ülkede sergilenip sergilenmediğine” ilişkin sorusu üzerine Campalans, “Ben 10 yıldır bu görevdeyim, Müslüman bir ülkede Dali sergisi yapılmadı. Böyle bir ilgi gösterilmedi. Salvador Dali ilk kez bir Müslüman ülkede sergilenecek” dedi.
DALİ MÜZESİ YILDA 1 MİLYON ZİYARETÇİ AĞIRLIYOR
Her yıl 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Salvador Dali Müzesi, sanatçının doğduğu Figueres'te 1974 yılında kendisi tarafından kuruldu.
Sanatçının dehasını anlama şansı veren müze, Dali'nin tasarladığı ve boyama, çizim, yontma, kuyum, hologram, stereoskopi, fotoğrafçılık ve benzeri tekniklerle yapılmış 4 binden fazla eseri içeriyor.
Harabe haline gelen eski bir tiyatro binasının, tamamıyla Dali'nin tasarımları ile müzeye dönüştürüldü.
Binanın girişinde, Dali'nin tasarladığı sanatçının Cadillac otomobili üzerine yerleştirilen bir bereket tanrıçası sembolü ve hemen üstünde eşi Gala'ya ait teknenin oturtulduğu tasarımı içeren avlu bulunuyor. Müze, sanatçının ilk eserlerini verdiği 10 yaşından son dönemlerini de yansıtan eserleri içinde barındırıyor.