Güncelleme Tarihi:
O günlerde, 20 yaşlarındaki genç bir adam için gelecek oldukça ümitsiz görünüyordu. Çin’in eylemlerine sadece birkaç ülke tepki vermeye hazırlanırken, Çin’in gelecekteki ruhani lideri, Tibetlileri ve onların geleneklerini korumanın ne kadar zor olduğunu fark etti.
50 yıldan bu yana sürgünde olmasına rağmen, etkisi kendi toplumunun dışına çıkmayı başaran Dalay Lama, bugün dünyanın önde gelen dini figürlerinden biri. Tibet’in özerlik kazanma mücadelesinde şiddete karşı gösterdiği kararlı tutum, Dalay Lama’nın 1989’da Nobel Barış Ödülü kazanmasını sağladı.
Lama, her ne kadar Tibet’in bağımsızlığı değil, ancak özerkliği için çalıştığını söylese de, Pekin onu bir “bölücü” olarak görmeye devam ediyor.
Bugünkü Tibet sınırlarının hemen dışında kalan küçük bir köyde 6 Temmuz 1935 tarihinde doğan Gyatso, 2 yaşında Budist yetkililer tarafından 13’üncü Dalay Lama’nın reenkarnasyona uğramış hali olarak gösterildi. Böylece, henüz dört yaşına basmadan tahtın varisi oldu.
Bir tapınakta eğitim gören Gyatso, Buda felsefesi alanında doktora yaptı. 1950 yılında, henüz 15 yaşındayken, Çin Devrimini’nin lideri Mao Zedong’uın yeni kurulan komünist hükümetine bağlı askerler Tibet’e girdi. Unvanı “Bilgi Okyanusu” anlamına gelen Dalay Lama, Tibet’in lideri olarak tüm gücün sahibi olduğunu ilan etti.
Mayıs 1951’de, Pekin, 17 maddelik bir anlaşmayla Tibet’in Çin ile birleşmesini yasallaştırdı. 1959’da, Çin yönetimini istemeyen Tibetliler ayakladı. Çin askerleri ayaklanmayı bastırırken, binlerce protestocu hayatını kaybetti.
Lama, Hindistan’ın kuzeyinde bulunan ve bugün sürgündeki Tibet hükümetine ev sahipliği yapan Daramsala’ya gitti. Lama’ya eşlik eden 80 bin Tibetli, onunla beraber Daramsala’ya yerleşti.
ORTA YOLU BULDU
Dalay Lama, sürgündeyken Tibet insanlarının kültürünü devam ettirmeyi kendine bir görev olarak gördü ve insanlarının sıkıntılarını dünya sahnesine taşımaya çalıştı.
Birleşmiş Milletler’e başvuran ruhani lider, 1959, 1961 ve 1965 yıllarında Tibet halkının korunmasını talep eden kararların çıkması konusunda BM Genel Meclisi’ni ikna etmeyi başardı.
Dünya genelinde siyasi ve dini liderlerle bir araya gelen Dalay Lama, birkaç kere Papa John Paul’u da ziyaret etti.
Dalay Lama, Tibet’in Çin içinde kendi kendini yöneten bir ülke statüsünü koruması için “orta yolun” bulunması için çabaladı.
1987’de, Lhasa’da Han Ulusu’nun Tibet’e dahil edilmesi karşı başlayan protestolar sırasında, Dalay Lama Tibet’in bir barış bölgesi olarak kalması çağrısı yaptı ve bu tutumundan vazgeçmediği için 1989’da Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü.
YENİ SIKINTILAR
Her ne kadar olmaya devam etseler de Dalay Lama, Pekin ile diyalog kurmanın yollarını aramaya devam etti. İki taraf arasındaki görüşmeler, 1993’te tamamen kesilirken, Dalay Lama ve Pekinli yetkililer yaklaşık 10 yıl kadar bir araya gelmedi.
Daha sonra 2002’de yeniden müzakerelere başlansa da görüşmelerden herhangi bir somut sonuç çıkmadı.
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetPlanet