Güncelleme Tarihi:
İstanbul Ümraniye'de yaşanan olay, olağanüstü bir başarıyı tescilledi. Akşam gazetesinde yer alan haberde, mucize dakika dakika şöyle yaşandı:
5. DAKİKA: 112 Ambulans servisi olay yerine ulaştı. Anne Yeliz Karahasanoğlu'nun kalbinin atmadığı belirlendi.
8. DAKİKA: Ambulans görevlileri, 3 dakika içerisinde anne ve karnındaki bebeği, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ulaştırmayı başardı. Ancak görevliler, annenin öldüğünü fark etmelerine rağmen kalp masajı yapmaktan vazgeçmedi. Çünkü anne ölse de kan dolaşımı sağlanırsa bebeğin bir şansı olabilirdi.
Kötü haber: Bebeğin kalbi atmıyor
9. DAKİKA: Acil Servis'te annenin öldüğü tespit edildi. Bebekten de kalp atışı alınamadı. Ancak acil servisten Şefi Doç. Dr. Özlem Güneysel, bir ümit olabileceğini düşündü. Hastanede 'MAVİ KOD ACİL' anonsu verdi. Beyin cerrahisi, anestezi uzmanları acil servise çağrıldı. Bebeğin kurtarılma ihtimali üzerine, kadın doğum servisiyle yeni doğan ekibine de haber verildi.
Tüm servisler alarma geçti
10. DAKİKA: Kadın doğumdan Asistan Dr. Fatih Şanlıkan, 3. kattan elinde 50 kilogramlık ultrasonla 60 saniye içerisinde acil servise ulaştı.
11. DAKİKA: Yemekhanede yemek yerken olayı duyan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Eftal Avcı, acil servise koştu. Yenidoğan Yoğun Bakım Şefi Çocuk Dr. Şirin Güven ve ekibi bebeğin kurtarılma ihtimaline karşılık hazır bulundu.
12. DAKİKA: Dr. Şanlıkan, nihayet yavaş da olsa bir kalp atışı duyduğunu belirterek o sırada ameliyathanede olan hocası, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Klinik Şefi Prof. Dr. Ahmet Göçmen'e telefon etti. Bebeği kurtarmak istediğini söyledi.
HAYAT NEŞTERİ VURULDU
13. DAKİKA: 15 metrekarelik acil servis odasında 17 doktorun arasında elindeki neşterle annenin karnını açan Şanlıkan, bebeğin ölmesine saniyeler kala onun dünyaya gelmesini sağladı. Bebek kan içinde, solunumu
durmuş ve mosmor bir halde doğdu.
14. DAKİKA: Hayat kurtarma sırası anestezi ekibindeydi. Bebek dakikalardır oksijensizdi. Kalbi de atmıyordu. Ancak doktorlar, bir ümit olabilir diye parmaklarıyla kalp masajını başlattı.
33. DAKİKA: 20 dakika yılmadan kalp masajına devam eden ekip mucizeye imza attı. Bebeğin kalp atışları düzenli hale geldi. Bebek hemen yenidoğan yoğun bakıma alındı.
VE 7 GÜN 24 SAAT: Zeynep'in her saniye bir hemşire ya da doktor bulunuyor, gelişmeler takip ediliyor. Dr. Şirin Güven başta tüm ekip Zeynep'e masallar okuyor, onunla konuşuyor, iyileşmesinin hazzını yaşıyor...
Zeynep ağladı doktor ağladı
28 yaşındaydı Yeliz Karahasanoğlu... Yaşamı, sokakta saplantılı aşığın kurşunlarıyla bitti. Kaderin cilvesi, o son nefesini verirken karnındaki 8 aylık bebeğin yaşamı için saniyelerle savaş başlamıştı... Siren sesleri, 'Acil'deki telaşa karıştı, bir neşter darbesi Zeynep bebeği, dünyayla tanıştırdı. Cinayetin soğukluğundan bir bebeğin sıcaklığına adım adım mucizenin öyküsü...
Herkes onu Ümraniye'de başından silahla vurulup hastanede can veren 8 aylık hamile Yeliz Karahasanoğlu'nun (28) bebeği olarak tanıdı. Ölü bir annenin ölü bebeğiydi aslında. Mucize bebek Zeynep Gülfem artık 1 aylık. Annesinin ölmesi nedeniyle oksijensiz kalan, akciğer ve böbrek yetmezliğiyle doğan Zeynep'in vücudu toparlandı. Ancak beyni hala oksijensiz dakikaların etkisini taşıyor. Beyin gelişiminin normale dönüp dönmeyeceği belli değil. Saniyelerle savaşarak onu hayata kazandıran doktorlar ise umutlu.
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Eyüp Gümüş ölü anneden 'ölü doğan çocuğun tekrar canlandırılması' vakasının literatüre gireceğini söyledi. Acil Servis Klinik Şefi Doç. Dr. Özlem Güneysel, dünyada ölü anneden 39 bebeğin kurtarıldığını ancak çoğunda annelerin kısa süreliğine de olsa canlandırıldığı, kalp atarken doğumun gerçekleştiğine dikkat çekti. Ölümü kesinleşen Karahasanoğlu'nun karnındaki bebeğin de o sırada ölü olması ve canlandırılmasının dünya çapında olduğunu ifade eden Güneysel, süreci yayın olarak hazırlayacaklarını belirtti.
Yutma refleksi yok
Dr. Şirin Güven ise bebeğin fiziksel açıdan iyileşme belirtileri gösterdiğini ancak oksijensiz kalması sebebiyle beyin fonksiyonlarıyla ilgili gelişimin daha geride olduğunu söyledi. Güven, Zeynep'in sağlık durumuyla ilgili şu bilgileri verdi: Dünyaya geldiğinde çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyaydık. Akciğer, böbrek ve gözlerinde sorun vardı. Bunları gidermeyi başardık. Ancak yutma ve emme refleksleri halen gelişmedi. Sondayla besliyoruz. Gözlerini de kırpmıyor. Beyin fonksiyonları da henüz istediğimiz oranda gelişmedi. Zamana ihtiyacı var. Doç. Dr. Güneysel, ağladığı ilk anı şöyle anlattı: 45 dakika boyunca ağlaması için başında bekledik. Bir bebeğin ağlamasına bu kadar sevineceğimi düşünmezdim. O ağladığında biz de sevinçten ağladık.
Hastane telefonları susmuyor, vatandaş Zeynep'i evlat edinmek istiyor. Telefon açanlar arasında, çok ünlü işadamları olduğunu belirten Doç. Dr. Gümüş, 'İyi bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görmesi gerekecek. Hastaneye, mama, bez, giysiyle gelenler var' dedi.