Güncelleme Tarihi:
AYLARDIR merakla beklenen Ergenekon davası, fiyaskoyla başladı. Dava için aylar önceden hazırlanan Silivri Cezaevi’nde sanıklar, avukatlar, sanık yakınları ve gazeteciler 130 metrekarelik duruşma salonuna sığmadı. İzdiham yaşanınca adil yargılama koşullarının sağlanamadığını belirten sanık avukatları, yargılamanın başka bir yerde yapılması için davanın ertelenmesini talep ettiler. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, bu istemi reddetti.
Sanıktan avukata: Kes sesini
Haklarında dava açılan 46’sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına, saat 10.25’de başlandı. Ancak 280 kişinin alınacağı açıklanan salonda izdiham yaşandı. İzleyiciler ve sanık avukatlarının bir kısmı ayakta kaldı. Bir avukatın, evrak ve dizüstü bilgisayarları koyacak yer bulunmadığını söylemesi üzerine, tutuklu sanık Aydın Yüksek, "Biz canımız ile uğraşıyoruz. Sen neyle uğraşıyorsun. Kes sesini" dedi. Muzaffer Tekin’in avukatı ise, "Müvekkilim 17 aydır tutuklu. Bizim istediğimiz adil yargılama ama burada bu mümkün değil" diye itiraz etti.
Hakim: Ben de şikayetçiyim
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, tutuksuz sanıklar ve vekiller duruşma salonu dışına çıkarılarak salonun rahatlatılmasını önerdi. Hakim Şengün’ün bu önerisine, sanık vekilleri, "İstanbul içinde bir spor salonu ayarlansın" yanıtını verdi. Avukatlardan Prof. Dr. Uğur Alacakaptan da, "Bu koşullarda sağlıklı duruşma yapmak imkánsız. Ne sanıklar ne de avukatlar miting havasında duruşma yapamazlar. Hem sorgulama hem savunmanın layıkıyla yapılacağı bir duruşma ortamının sağlanmasını talep ediyoruz" isteğinde bulundu. Bu itirazlar üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, "Mahkeme belli olmadan, her nasılsa, nereye hizmetse burası mahkeme salonu olarak yapılmış. İstanbul’da bu şartlara uygun bir yer bulunamadı. Bu şartlardan her ne kadar siz şikáyetçiyseniz ben de şikáyetçiyim" diyerek, yeni bir salon yapmanın en az üç ay süreceğini kaydetti. Şengün, avukatların duruşma salonu ve kendilerine ayrılan bölüme sığmadıklarının gözlendiğini belirterek, içeridekilerden salonu boşaltmalarını istedi.
Davanın aleniyeti kalmadı
Salonda oluşan yoğunluğu dikkate alarak bu şekilde yargılama yapılıp yapılmayacağına karar vermesi beklenen mahkeme heyeti, saat 13.00’e kadar duruşmaya ara verdi. Avukat Ceyhan Mumcu’da içeride kaos yaşandığını belirterek, şu tepkiyi gösterdi: "Yassıada duruşmalarını, 12 Mart ve 12 Eylül zamanlarındaki toplu davaları, Apo davasını gördüm. Türkiye Cumhuriyeti hiç böyle bir duruma düşmedi. Küçücük bir salon ve avukatlar içeri giremedi. Herşeyimiz alındı, dışarı ile irtibatımız kalmadı. Davanın aleniyeti kalmadı." Mahkeme Heyeti, 13.30’da, tutuklu sanıklar, avukatları ve gazeteciler salona alınmasına, tutuksuz sanıkların sorgusunun daha sonra yapılmasına karar vererek duruşmaya başladı.
Ergenekon Davası’na ilişkin duruşma, yapılan müdahillik, yetkisizlik, görevsizlik ve reddi hakim gibi taleplere ilişkin karar vermek üzere 23 Ekim Perşembe gününe ertelendi.