Güncelleme Tarihi:
Giresun'da 22 Ağustos akşamı etkili olan sağanak nedeniyle sel ve heyelanlar meydana geldi. Kentte 3'ü asker 10 kişi hayatını kaybetti, 2'si asker 6 kişi kayboldu. Dereli ilçesinde, dereler taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü, park halindeki araçlar sel sularına kapılarak sürüklendi. 19 binanın yıkıldığı, 361 yapının hasar gördüğü kentte, alt ve üst yapı ile elektrik, su ve telefon hatları da zarar gördü. Kentte selin izlerinin silinmesi için başlatılan yoğun çalışmalar sürdürülüyor. Bakanlıkların koordinesinde Devlet Su İşleri (DSİ), Karayolları, AFAD, İl Özel İdaresi, belediyeler, asker ve polislerin desteği ile selin etkilediği cadde ve sokaklar ile ev ve iş yerlerinde temizlik çalışması yürütülüyor, enkaz ve molozlar kaldırıyor. Selin ardından yürütülen çalışmalarla, ilçe merkezi ile iş yerlerine dolan toprak, taş ve atıkların büyük oranda temizlendiği görülüyor. Sel afetinin üzerinden geçen 6 günün ardından en çok hasarın oluştuğu Dereli ilçesi büyük ölçüde temizlenirken, hasar tespiti üzerine riskli binaların yıkımları da sürüyor.
ÇAMURDAN ARINDIRILIYOR
Caddede biriken ve iş yerlerine dolan hafriyatın tamamına yakınını kaldıran ekipler, çamurdan arındırma çalışmalarına da devam ediyor. İlçe merkezindeki yollara asfalt serilmesi planlanıyor. Temizlik çalışmaları tamamlanan bazı dükkanların pencere ve kapıları takılırken, selin yol açtığı tahribat dolayısıyla elektrik ve su kesintisi yaşanan ilçe merkezinin büyük bölümüne enerji ve su verildi. Vatandaşlar, belediye hoparlöründen yapılan anonsla, musluklardan akan suyu, içme suyu olarak kullanmamaları yönünde uyarılıyor. Ayrıca Türk Kızılay, AFAD ve çeşitli sivil toplum örgütleri, vatandaşlara ve bölgede çalışma yapan ekiplere sıcak yemek dağıtıyor.
KAYIPLAR ARANIYOR
Yaşanan sel felaketinde Tirebolu-Doğankent karayolunun 12’nci kilometresindeki yol açma çalışmaları kapsamında bölgede emniyet tedbiri almak maksadıyla görev yapan jandarma personelini taşıyan aracın menfezin çökmesi sonucu Harşit Çayı'na düşmesinin ardından kaybolan 2 jandarma personeli ile 4 vatandaşı arama çalışmaları da sürüyor.
YIKIM VE HASAR TESPİTİ SÜRÜYOR
Sel ve heyelanlara ilişkin 90 kişilik ekip ise hasar tespit çalışması yürütüyor. Kentte ilk belirlemelere göre, 7 ilçede sel ve heyelan meydana geldi. 17 bina yıkıldı, 361 bina hasar gördü. 40'a yakın bina tahliye edildi, onlarca köprü ve menfez çöktü. Bölgede TOKİ aracılığıyla toplam 350 konutun inşa süreci başlatılırken, selde hasar tespiti yapılan 24 binanın da yıkım çalışmaları sürüyor.
4 BAKAN BÖLGEDE
Afetin yaralarının sarılması için yürütülen çalışmaları bakanlar da yerinde takip ediyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de sel bölgelerinde halkı ziyaret ediyor, bakanlıklarına bağlı kuruluşların çalışmalarını denetliyor.
HEYELANDA MAHSUR KALAN AİLE SON ANDA KURTULMUŞ
Selin vurduğu kentte, afet anında vatandaşların yaşadıkları korku dolu anlara ilişkin yeni detaylar da ortaya çıkıyor. Kentte yağmurun şiddetini artırdığı cumartesi günü öğleden sonra Ericek köyüne gitmek için Espiye ilçesinden yola çıkan 3’ü çocuk 7 kişilik Çakmak ailesi, oluşan ani heyelanlar nedeniyle araçlarında mahsur kaldı. 2 heyelan arasında kalıp, olası afetten son anda kurtulan ve ilk geceyi araçlarında geçiren aile, ertesi gün yaya olarak köylerine ulaşmak için yola çıkarak, dağa tırmandı. Heyelanlar nedeniyle oluşan dev yarıklardan ve çamur birikintilerinden geçen aile, buldukları bir kulübede de 2’inci geceyi geçirdi. 3 günlük zorlu yürüyüşün ardından, aile Ericek köyündeki evlerine ulaşmayı başardı. Ailenin, ‘Daha acil insanlara gitsin’ diyerek, AFAD ekiplerinin helikopterli kurtarma çağrısını kabul etmedikleri ortaya çıktı.
‘DURMAMIZLA ÖNÜMÜZE DAĞ İNDİ’
Yaşadıkları korku dolu anları anlatan Nokta Çalışkan (72), çocukları, gelini ve 3 torunuyla beraber araçlarıyla seyir halindeyken yağmurun şiddetini artırması ve beraberinde oluşan heyelan sonucu büyük korku yaşadıklarını söyledi. Nokta Çalışkan, "Araçla seyir halindeylen taşların düşmeye başladığını gördüm, oğlumu durdurdum, bizim durmamızla önümüze dağ indi. Geri dönmek istedik, oraya da heyelan düşmüş, arada kaldık. Biz de arabadan indik, köye ulaşmak için yürümeye başladık. Tırnaklarımla köyüme kavuştum. Üç gün çamur, batak içinde yürüyerek geldik. AFAD helikopterle bizi aldırmak istedi ama köyün üstüne geldiğimiz için ‘daha acil insanlara gitsin’ diyerek binmedik, ama çok zorlandık, çocuklarla çamur batak içinde eve vardık. Başka yerlere gitsin.' dedik. 'Ben 72 yaşındayım, ben geldim, siz de benim bastığım yerlere basarak gelin.' dedim. Daha çok ihtiyacı olan birileri var diye helikopteri istemedim. Yalın ayak 3 günde geldim." ifadelerini kullandı.
‘ÇOK KÖTÜ BİR YOLCULUKTU’
Zekai Çalışkan da “Heyelanlar arasında sıkışınca yürümeye başladık. Bazı yerlerde kayalıklar vardı. Çocukların bellerine ip bağlayarak oralardan çıkardık. Çamur, batak içerisinde büyük zorluklarla üç günde evimize gelmeyi başardık, çok kötü bir yolculuktu” diye konuştu.
‘HEYELANLANDA ARADA SIKIŞIP KALDIK’
Esra Çalışkan ise çok korktuklarını söyleterek “İkindi sıralarına yaklaşırken önümüzde büyük bir heyelan oldu. Geriye dönmek istedik ama geçtiğimiz yolda heyelanla kapanınca arada sıkışıp kaldık. İlk gece arabayı güvenli bir yere alarak içinde geçirdik. Sabah olunca dağa doğru tırmanmaya başladık. Çocuklarla beraber 7 kişi, 3 gün boyunca çamur batak içerisinde yürüdük. Çok korktum, zorlandık ama sağ salim köyümüze ulaştık” şeklinde konuştu.