Daha ağaçtan dün inmiş adam...
Güncelleme Tarihi:
“Fransa’da yaşayan Çelik adlı Türk ailesinde, amca çocukları arasında bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Taşlı sopalı ve pompalı kavga sonucunda yaralanan dört kişi Ağrı Eleşkirt’teki devlet hastanesine kaldırıldı.” Eee, bunda ne var? diyorsanız eğer, yukarıdaki cümleyi tekrar tekrar okuyun. Düşünüyorum da, böyle bir haberi okuyan bir Avrupalı, gelecekteki vatandaşları biz Türkler hakkında ne düşünür acaba?
Size, Doğan Haber Ajansı / Ağrı’dan Ufuk Balkis’in haberini okutayım önce :
Fransa'da çıkan kavga, Eleşkirt'te çatışmaya dönüştü
TÜRKLER’in Fransa'daki kavgası, cep telefonu ile haber verilmesi üzerine Ağrı'nın Eleşkirt İlçesi'nde çatışmaya dönüştü. Silahlı çatışmada iki taraftan dört kişi yaralandı.
Fransa'da çalışan Çelik ailesinin amca çocukları arasında bilinmeyen bir nedenle başlayan kavga, yurda izine gelen Erhan Çelik'e cep telefonu ile bildirildi. Plakası saptanamayan yabancı plakalı otomobiline binen Erhan Çelik, yakınları ile birlikte yine akrabası olan Nihat Çelik'in kullandığı 04 M 0207 plakalı minibüsü Eleşkirt'in Çiftepınar Köyü yakınlarında dün saat 11.00 sıralarında sıkıştırdı. Nihat Çelik'in kullandığı minibüsün önünü kesen Erhan Çelik, taşlı-sopalı kavgaya başladı. Daha sonra aynı soyadı taşıyan akrabalar, tabanca ve pompalı tüfekle birbirlerine ateş açtı. Bir süre devam eden çatışmada her iki gruptan amca çocukları 44 yaşındaki Ahmet Çelik, 28 yaşındaki Enver Çelik, 25 yaşındaki Nihat Çelik ve 23 yaşındaki Erhan Çelik yaralandı. Yaralılar, Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, çatışma ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.
*
Türkiye’de mizah yazarı olmak çok zordur, biliyor musunuz?
Ben yukarıdaki gibi bir hikaye yazsam, size inandırıcı gelmez.
Ayrıca bütün bu abuk sabuklukları yaşayan Türk insanını ben neyle güldürebilirim söylesenize?
*
İnanın bazen umutsuzluğa kapılıyorum.
Biz bu insanları nasıl eğiteceğiz yahu?
Yukarıdaki konuyla bir ilgisi yok gerçi ama...
Sabah işe gelirken, siyah bir Be-Me-Ve sağladı bizi. Direksiyondaki “şofere”, arabadaki yolculara baktım da...
Yeni trafik kanununa göre ehliyet almak zorlaşacakmış da, yeni şoförler iki sene “acemi” kategorisinde seyredecek, hata yapmazlarsa gerçek ehliyetlerine kavuşacakmış da...
Sağımızdan estarabim yaparak geçen arabaya bakarken bu yeni uygulamanın Türkiye’nin gerçeklerine ne kadar uzak kaldığını düşünüyordum.
Ehliyet verilecek “insanlara” göz doktoru, psikolog, ortopedist kontrolü filan yetmez.
Aday adaylarını bir de antropoloğun görmesinde fayda var.
Yanımdan geçen aracın direksiyonunda oturan canlıya bakıyorum da...
Adam daha evrimini tamamlamamışki, muhtemelen babası daha yeni ayağa kalkmış, dedesi ağaçtan yeni inmiş...
İşimiz zor, çok zor!