Güncelleme Tarihi:
Fazıl Hüsnü Dağlarca Çocuk Etüt Merkezi'nden 8'inci sınıf öğrencisi Songül Başkan'ın şiir okumasının ardından konuşan Belediye Başkanı Selami Öztürk, şairi vefatından önce gerek hastanede gerek evinde sık sık ziyaret ettiğini söyledi.
Öztürk, “Kadıköylüler olarak çok şanslıyız. Büyük üstat ile tanışma, sohbet etme ve önemlisi hemşehri olma şansını yakaladık” dedi.
"Dağlarca'nın vasiyetini yerine getireceğiz"
Öztürk, Dağlarca ile olan bir anısını şöyle anlattı:
“Bir gün Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı ziyarete gittiğimizde o sıralar rahmetli Barış Manço'nun evini müze yaptığımızı öğrenmiş ve 'kendi evinin de ölümünden sonra müze olarak düzenlenmesi' fikrinde olduğunu söylemişti. Müzeye de 'Dağlarca'dan Gökyüzü' adı verilmesini istemişti. Buraya gelenler, benim 'Gökyüzüme' baksınlar' diye vasiyette bulunmuştu.”
Dağlarca'ya, vasiyetini gerçekleştirme sözünü verdiklerini ifade eden Öztürk, “Vasiyet davası halen sürüyor. Mahkeme, uzun süre Dağlarca'nın yakınlarına ulaşmaya çalıştı. Artık son aşamada... Umarım, önümüzdeki günlerde evi mahkemeden teslim alacağız ve Dağlarca'nın vasiyetini yerine getireceğiz” diye konuştu.
"Adam gibi adamdı"
Kadıköy Gönüllüleri grubundan Şener Kaya (50) ise şairle 1960'lardan beri tanıştıklarını belirterek, “Kendisini saygıyla anıyorum. Adam gibi adamdı. Dost doğru adam” dedi.
Yazar Erdal Atabek de Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın tüm kuşakların unutmaması gereken bir şair olduğunu ifade ederek, “Türkçe'nin şairi olmakla birlikte, bir dünya şairidir. İnsanı seviyor. Bütün şiirlerinde insan, çocuk, doğa var. Biz çok az şiir okuyan ama çok şiir yazan bir toplumuz. Bizde şiir yazmayan neredeyse yoktur” diye konuştu.
"Çocuk ruhluydu"
8 yıl Dağlarca'nın yanında hizmet eden Ömür Dokgöz ise Dağlarca ile “baba-kız gibi” bir ilişkisinin olduğunu anlattı. Dokgöz, duygularını şöyle ifade etti:
“Bir elmanın iki yarısı gibi olmuştuk. Haftalık izinlerimde eve giderken üzülürdü. Çocuk ruhluydu. Dağlarca'ya olan sevgim, bir başkaydı. O öldükten sonra her şeyimi aldı, götürdü. Çünkü dünyada en çok sevdiğim şey, Fazıl Hüsnü Dağlarca idi. Hastanedeki son dönemlerinde de yanındaydım.”