Güncelleme Tarihi:
L.U. 1996’da evlendiği kocası K.U’ya boşanma davası açtı. Ankara 11’inci Aile Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada L.U., eşiyle şiddetli geçimsizlik yaşadığını ve 4 aydır ayrı olduklarını söyledi. L.U., kocasının ev anahtarlarını arkadaşlarına verdiğini ve eve geldiğinde yatak odalarında cinsel ilişki yaşanmış olduğunu kirlenen, dağılan, ıslak yataktan anladığını kaydetti. L.U. duruşmada, “Eve getirdiği arkadaşları bana tacizde bulunuyor. Arkadaşına evin anahtarını verdiğinde yatağın üstünü ıslak olarak buluyorum. Ancak gözümle görmedim. Boşanmak istiyorum” dedi.
‘Arkadaş geldi’
Davalı koca K.U. ise duruşmada, “Benim arkadaşıma ev anahtarını verdiğim doğrudur. Ancak evde ne yaptığını bilmiyorum. Sormadım. Bana ‘İşim var’ deyip evin anahtarını istedi. Ben de verdim. Arkadaşımın davacıyı taciz ettiği iddiası doğru değildir. Ben borç para almıştım. Alacağını istemiş, durum bundan ibarettir. Boşanmak istemiyorum” dedi. L.U. bu duruma tanıklık edebilecek birini mahkemeye bildiremeyince dava reddedildi. L.U.’nun avukatı Olcay Çetin Öz, kararı temyiz etti.
Öz, mahkemenin kadına tedbir nafakası ve adli yardım isteği konusunda karar vermemesi nedeniyle hükmün bozulmasını istedi. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, avukatın itirazlarını yerinde görmedi ve mahkeme kararını oybirliği ile onadı.