Güncelleme Tarihi:
FATURASI DİNE ÇIKARILMASIN
“KADINLARLA ilgili birtakım yanlış anlayışların, uygulamaların faturasını kimse dine çıkarmasın. Her şey değişirken, kadınlarla ilgili algıların ve uygulamaların aynı kalmasını beklemek adaletsizliği savunmaktır. Türkiye geçmişte kadınları sadece cinsiyetlerine değil, kılık kıyafetlerine göre de tasnif eden bir çarpık zihniyetin, nobran, incitici, kadını aşağılayıcı uygulamalarına da şahit oldu.
Bizi bugüne kadar yaşam biçimi üzerinden eleştirenler, bu konuda en küçük örnek ortaya koyamaz. Dertliyim. Damdan düştüm. Kızlarımı bu ülkede, başörtülü olduğu için okutamadım. Amerika’da okuttum.
Açık söylüyorum, bana göre kadına en büyük zararı, hayatı ‘ekonomik özgürlük parantezine’ mahkûm eden anlayış vermiştir. Hangi annenin yaptığı iş, paraya tahvil edilebilir?
KADIN ÖNCE ANNEDİR
Kadınlar inayet değil, adalet bekliyor. Kota değil, adil bir yarış talep ediyor. İstismar edilmek değil, saygı görmek istiyor. Kimse kadınların bu isteklerine kulak tıkayamaz.
Benim için kadın annedir. Anacığım, ayağının altını öperken ‘Oğlum ne ediyosun’ derdi. Ben de ‘Bana cenneti çok mu görüyorsun? Cennetin kokusunu almak istiyorum’ derdim.
NESLİMİZİ KURUTMAK İÇİN
Birilerinin ısrarla kendi ülkesinin kadınlarını yok sayıp, sadece Batılı kadını idealize etmesini art niyetli buluyorum. Birileri inatla Doğu toplumlarını, geleneği, hatta dini sadece ezilmekle, ötekileştirmekle, zulümle özdeş hale getirmeye çalışıyor. Bunlar için aile ve din kadının özgürleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu kesimlerin gözünde İslam, kadını yücelten, değer veren baştacı eden değil, bilakis onu kişiliksiz hale getiren bir unsur. Bu iddianın sahipleri kadını özgürleştirmek ve medenileştirmek adına, yıllarca bu ülkenin kadınına zulmetmişlerdir.
Kürtaj itirazlarında, 3 çocuk ısrarında ailenin korunmasıyla ilgili attığımız adımlarda da bu zihniyet kendini ele veriyor. Bu ülkede, nüfus planlaması, aile planlaması adı altında doğum kontrolleri yapıldı. Niye biliyor musunuz? Bu milletin neslini kurutmak için. Şu anda Batı, dünya tutuştu, nüfusları yaşlanıyor. Nüfusu arttırmamız gerekiyor. Burada da bir numaralı aktör annelerimizdir, sizsiniz. Bazısı anne olmak istemeyebilir. Ama kadını birinci derecede en yüksek seviyeye çıkaran o makamdır.
AYDIN MÜSVEDDELERİ
Son dönemlerde özellikle terör eylemlerinde kurşun sıkan, bomba atan eli kanlı teröristlere sahip çıkacak, onları kahramanlaştırmaya çalışacak kadar alçalanlar olmuştur. Bunlar aydın müsveddesi. İstanbul’da geçen hafta iki kadın terörist, polisimizi hedef alan bir eylem düzenliyor. Bunlar çatışmaya giriyor ve her ikisi etkisiz hale getiriliyor. Bazı gazeteci kılıklı terör sempatizanları ise bu olayı utanmadan sıkılmadan iki kadın öldürüldü diye haber yapıyor, iki terörist değil. Kadınlardan terörist olmaz mı? İşte tanıştık bu teröristlerle.
PARALEL İHANET ÇETESİ
m Bunlar için mesele hiçbir zaman kadının özgürleşmesi olmadı. Bunlar kendi kör ideolojierine körpe beyinler, terör çarkını döndürecek taze kanlar bulmanın derdinde. Cinsel tacize karşı yürüttüğümüz mücadeleye örgüt elebaşları elinde onuru çiğnenen kadınları da eklemeliyiz. Ben onlara üzülüyorum. Bunlar kaçırılarak, dağda eğitilen Kürt vatandaşlarımızın kızları. Bu analar bana geldiler, ağladılar. Şu anda akıbetleri meçhul. DEAŞ, DHKP-C, PKK, PYD gibi terör örgütlerinin kadına yaklaşımında bir fark yoktur, hepsi için kadın, kullanılabilecek bir araçtır. Aynı şey paralel ihanet çetesi için de geçerlidir. Paralel ihanet çetesi ve onun elebaşı, yıllarca beyinlerini iğfal ettikleri çocukları bugün dünyanın her yerinde Türkiye aleyhine kullanıyor.”
KADINLAR GÜNÜ SELFİE’Sİ
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda şehit anneleri, köy korucuları, sporcular, engelli anneleri, sanatçılar ile iş hayatından ve kamu sektöründen temsilcilerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 250 kadını ağırlayıp birlikte fotoğraf çektirdi. Saray’daki kabule katılan yaşlı bir kadın da konuşmasının sonunda Erdoğan’a sarılarak öptü.