Dağda tayt kavgası
Güncelleme Tarihi:
Birsel SANCAR / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2006 00:00
Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun 10 Aralık’ta yapılacak seçimleri öncesinde, yönetime muhalif 300 dağcı Başkan Alaattin Karaca’nın karşısına Nasuh Mahruki’yi aday olarak çıkardı.
Dağcılar, Karaca’nın dağcılık kulüpleri arasında köylü-şehirli ayrımı yaptığını, kendisine "Reis" demeyenleri dışladığını iddia ettiler. Kadın dağcılar da, Karaca’nın vücut hatlarını belli etmeyecek giysileri zorunlu kılıp tayt giymelerini engellediğini söylediler. Federasyondaki kavganın tarafları şunları söylediler:
Hatlarınız belli olmasın diyorlar
Duygu Yarsur: Kaya tırmanışında birincilik ve ikincilik dereceleri alan milli sporcuyum. Federasyonun tüm sporcuları eşit kucaklamadığını düşünüyorum. Kaya tırmanışı yapan sporcular federasyon tarafından desteklenmiyor. Yarışmalarda bize düzgün giyinin, vücut hatlarınız belli olmasın gibi uyarılar yapılıyor. Kaya tırmanışı en rahat taytla yapılıyor. Biz de hangi kıyafetle rahatsak onu giyiyoruz.
Köylü - şehirli ayrımı yapılıyor
Nasuh Mahruki: Dağcılar, köylü-şehirli ayrımından rahatsız. Büyük kentlerdeki yaklaşık 30 yıllık kulüpler Karaca’nın döneminde dışlandı. Daha çok Anadolu’daki kulüpleri federasyon çatısı altında topladı. Ben ve benim yaş grubumdaki dağcıların yaşları 40’lara geldi. Türkiye’yi Nasuh Mahruki olarak dağcılık alanında en iyi şekilde temsil ettiğimi düşünüyorum. Federasyonun Ağrı Dağı’na tırmanma etkinliğine katılmaya ne mecburiyetim var benim? Buna katılmadım diye delege olamamak ne kadar saçma bir uygulama.
Uydurmadım yönetmeliğe uymaları gerek
Alaattin Karaca: Kadın sporcuların kıyafetlerinin düzgün olması gerekiyor. Dağcılara bu yakışır. Eğer bir yarışmaya katılıyorlarsa yarışma yönetmeliğine uymak zorundalar. Ben kafama göre kimsenin kıyafetini belirlemiyorum. Reis demeyenleri dışlamıyorum. Bu dağcılar arasında saygı ifadesidir. İsteyen der, istemeyen demez. Delege seçimlerinde de yönetmelikte ne yazıyorsa ben onu uyguluyorum. Her yüzen yüzücü olamazsa, her dağa tırmanan da dağcı olamaz. Biz devlet kuruluşuyuz, yönetmeliklere uymakla yükümlüyüz. Delege olacakların da yönetmeliğe göre 2 yıl federasyon çalışmalarına katılması zorunlu. Büyük şehirlerdeki kulüpleri dışlayıp Anadolu’dakileri kayırdığım görüşü de doğru değil.
Hatlarınız belli olmasın diyorlar
Duygu Yarsur: Kaya tırmanışında birincilik ve ikincilik dereceleri alan milli sporcuyum. Federasyonun tüm sporcuları eşit kucaklamadığını düşünüyorum. Kaya tırmanışı yapan sporcular federasyon tarafından desteklenmiyor. Yarışmalarda bize düzgün giyinin, vücut hatlarınız belli olmasın gibi uyarılar yapılıyor. Kaya tırmanışı en rahat taytla yapılıyor. Biz de hangi kıyafetle rahatsak onu giyiyoruz.
Köylü - şehirli ayrımı yapılıyor
Nasuh Mahruki: Dağcılar, köylü-şehirli ayrımından rahatsız. Büyük kentlerdeki yaklaşık 30 yıllık kulüpler Karaca’nın döneminde dışlandı. Daha çok Anadolu’daki kulüpleri federasyon çatısı altında topladı. Ben ve benim yaş grubumdaki dağcıların yaşları 40’lara geldi. Türkiye’yi Nasuh Mahruki olarak dağcılık alanında en iyi şekilde temsil ettiğimi düşünüyorum. Federasyonun Ağrı Dağı’na tırmanma etkinliğine katılmaya ne mecburiyetim var benim? Buna katılmadım diye delege olamamak ne kadar saçma bir uygulama.
Uydurmadım yönetmeliğe uymaları gerek
Alaattin Karaca: Kadın sporcuların kıyafetlerinin düzgün olması gerekiyor. Dağcılara bu yakışır. Eğer bir yarışmaya katılıyorlarsa yarışma yönetmeliğine uymak zorundalar. Ben kafama göre kimsenin kıyafetini belirlemiyorum. Reis demeyenleri dışlamıyorum. Bu dağcılar arasında saygı ifadesidir. İsteyen der, istemeyen demez. Delege seçimlerinde de yönetmelikte ne yazıyorsa ben onu uyguluyorum. Her yüzen yüzücü olamazsa, her dağa tırmanan da dağcı olamaz. Biz devlet kuruluşuyuz, yönetmeliklere uymakla yükümlüyüz. Delege olacakların da yönetmeliğe göre 2 yıl federasyon çalışmalarına katılması zorunlu. Büyük şehirlerdeki kulüpleri dışlayıp Anadolu’dakileri kayırdığım görüşü de doğru değil.