Dağda gençler yere düştükce ciğerimiz yandı
Güncelleme Tarihi:
Selçuk ŞENYÜZ / MUŞ
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2011 00:00
Muş ve Iğdır’da halka seslenen Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ülkede Kürt sorunu” yok mesajını tekrarladı. Erdoğan “Dağlarda gençler yere düştükçe, bizim ciğerimiz yandı, yüreğimiz yandı” diye konuştu.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan için “Apo” sıfatını kullandı ve “Bölücü terör örgütü ile Türkiye ayağa kalkamaz. Apo’yu peygamber ilan edenlerle bizim işimiz olmaz” dedi. Erdoğan, Muş’ta şu mesajları verdi:
Dicle-Fırat kardeşliği
“Biz bir tarağın dişleri gibiyiz. Biz, et ile tırnak gibiyiz. Biz, bu topraklar üzerinde dost değil, akraba değil, birbirimizle ezelden kardeşiz, ebediyen kardeşiz. Şu Dicle ile Fırat ne kadar kardeşse, biz de o kadar kardeşiz. Şu Süphan’la Ağrı ne kadar kardeşse, biz de o kadar kardeşiz. Yer ile gök ne kadar ayrılmaz bir bütünse, ne kadar kardeşse, biz de işte o kadar kardeşiz. Kim bunun aksini iddia ediyorsa, biliniz ki tarihi reddediyor, gerçeği katlediyor, kendini inkar ediyordur. Burada bir tek can yere düştüğünde, bizim canımızdan can gitti. Burada dökülen her gözyaşı yüreğimize, vicdanımıza, ruhumuza aktı. Silahlar konuştukça, kurşunlar vızıldadıkça, dağlarda gençler yere düştükçe, bizim ciğerimiz yandı, yüreğimiz yandı. İşte 8,5 yıldır biz bu acıyı dindirmenin mücadelesini veriyoruz. Bu ülkede kardeşi kardeşe düşürenlerle, bu ülkeyi bölmeye çalışanlarla biz bir yerlere varamayız. Bu ülkede bölücü terör örgütü ile biz bu ülkeyi ayağa kaldıramayız. Benim halkımın, benim milletimin demokratik iradesine hükmetmek isteyenlerle hiçbir yere varamayız. Niye dayatıyorsunuz, niye tehdit ediyorsunuz? Bırakın benim vatandaşım oyunu kendi iradesiyle kullansın. Benim için bu ülkede Kürt sorunu bitmiştir. Kürt kardeşlerimin sorunu vardır, ama Kürt sorunu yoktur.
Cuma namazı, bizim birlik sembolümüz. Büyük merkezlerde birlikte kılarız. Terör örgütü, ‘Devletin imamlarının arkasında namaz kılmayın’ diyor. Sizin namazla ne alakanız var? Apo’yu peygamber ilan edenlerle bizim işimiz olamaz. Benim Kürt kardeşlerimi aldatanlara karşı birlikte olacağız, sandıkta gereken cevabı vereceğiz.
Uyuşturucuya bulaşmış
PKK lider kadrosundan 8 kişi uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığı için hesapları donduruldu. Türkiye’de de BDP ile ilintili çalışıyorlar. Bunları açıkça söylemeye mecburuz. Bunları bilmenizi istiyorum. Tutturdukları şey belli. Bu işi başaramayacaklarını anladıkları için kutsal yerlerle dalga geçiyorlar, bayrağımızı ayaklar altına alıp yakıyorlar. Bunu çoğaltmaya başladılar. Bu bayrak sizi rahatsız ediyorsa bu ülkede demokratik mücadele şansınız olamaz. Sivil itaatsizlik tutturdular. Çadır kuruyorlar. Bunlar yol kesmeye alışmışlar. Bunlar yasa tanımazlar. Caddeye çadır kuracak. Miting yap. Yürüyüş yap. Bu ülkede demokratik sistemde, yasalar içinde yap. BDP’nin milletvekili yüzü maskeli terör örgütü mensupları yanında ellerinde molotof kokteyli onların yanında. Bu ülkede kardeşçe bu mücadeleyi sürdürün. Millet size yürü demiyorsa o zaman saygı duyacaksın. Beni tehdit edemezsin.”
Muş’un ardından Iğdır Belediye Meydanı’nda halka hitap eden Erdoğan, “Karabağ meselesi çözülmeden, Ermenistan’la ilişkilerimizin yoluna girmesi mümkün değildir. Kurulduğu günden beri Azerbaycan’ın, Karabağ’ın arkasında durduk, her zaman da durmaya devam edeceğiz. Bu konuda kimse bizden başka bir şey beklemesin. Bunu AKPM’de Ermeni veya Ermeni yanlısı bazı milletvekilleri de sordular, onlara da orada gereken cevabı verdik. ‘Siz Türkiye’ye Fransızsınız’ dedim ama Türkiye’de de maalesef bizim ülkemize Fransız olanlar var” dedi.
İki dilde mesaj
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile Başbakanlığa ait uçakla Muş Havalimanı’na gecikmeli olarak dün saat 13.30’da geldi. Erdoğan, bir süre havalimanı VIP salonunda dinlendikten sonra karayoluyla miting alanına hareket etti. Miting alanını dolduranlar, aniden bastıran yağmurdan korunmak için şemsiyelerini açınca ilginç görüntü oluşturdu. Bir anda binlerce şemsiyenin açıldığı miting alanında görevliler, sık sık izdiham ve ezilme tehlikesine karşı vatandaşları uyardı. Belediye Meydanı’nı dolduranlar, Türkçe ve Kürtçe ’Hoş geldin Büyük Usta’ pankartı açtı.
Başbakan havaalanından kent merkezine giderken, Sungu Beldesi’nde çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğu bir grup otobüsü durdurdu. Gruptan Süphiye Güneş otobüse binerek Erdoğan’dan okul istedi.
Dicle-Fırat kardeşliği
“Biz bir tarağın dişleri gibiyiz. Biz, et ile tırnak gibiyiz. Biz, bu topraklar üzerinde dost değil, akraba değil, birbirimizle ezelden kardeşiz, ebediyen kardeşiz. Şu Dicle ile Fırat ne kadar kardeşse, biz de o kadar kardeşiz. Şu Süphan’la Ağrı ne kadar kardeşse, biz de o kadar kardeşiz. Yer ile gök ne kadar ayrılmaz bir bütünse, ne kadar kardeşse, biz de işte o kadar kardeşiz. Kim bunun aksini iddia ediyorsa, biliniz ki tarihi reddediyor, gerçeği katlediyor, kendini inkar ediyordur. Burada bir tek can yere düştüğünde, bizim canımızdan can gitti. Burada dökülen her gözyaşı yüreğimize, vicdanımıza, ruhumuza aktı. Silahlar konuştukça, kurşunlar vızıldadıkça, dağlarda gençler yere düştükçe, bizim ciğerimiz yandı, yüreğimiz yandı. İşte 8,5 yıldır biz bu acıyı dindirmenin mücadelesini veriyoruz. Bu ülkede kardeşi kardeşe düşürenlerle, bu ülkeyi bölmeye çalışanlarla biz bir yerlere varamayız. Bu ülkede bölücü terör örgütü ile biz bu ülkeyi ayağa kaldıramayız. Benim halkımın, benim milletimin demokratik iradesine hükmetmek isteyenlerle hiçbir yere varamayız. Niye dayatıyorsunuz, niye tehdit ediyorsunuz? Bırakın benim vatandaşım oyunu kendi iradesiyle kullansın. Benim için bu ülkede Kürt sorunu bitmiştir. Kürt kardeşlerimin sorunu vardır, ama Kürt sorunu yoktur.
Cuma namazı, bizim birlik sembolümüz. Büyük merkezlerde birlikte kılarız. Terör örgütü, ‘Devletin imamlarının arkasında namaz kılmayın’ diyor. Sizin namazla ne alakanız var? Apo’yu peygamber ilan edenlerle bizim işimiz olamaz. Benim Kürt kardeşlerimi aldatanlara karşı birlikte olacağız, sandıkta gereken cevabı vereceğiz.
Uyuşturucuya bulaşmış
PKK lider kadrosundan 8 kişi uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığı için hesapları donduruldu. Türkiye’de de BDP ile ilintili çalışıyorlar. Bunları açıkça söylemeye mecburuz. Bunları bilmenizi istiyorum. Tutturdukları şey belli. Bu işi başaramayacaklarını anladıkları için kutsal yerlerle dalga geçiyorlar, bayrağımızı ayaklar altına alıp yakıyorlar. Bunu çoğaltmaya başladılar. Bu bayrak sizi rahatsız ediyorsa bu ülkede demokratik mücadele şansınız olamaz. Sivil itaatsizlik tutturdular. Çadır kuruyorlar. Bunlar yol kesmeye alışmışlar. Bunlar yasa tanımazlar. Caddeye çadır kuracak. Miting yap. Yürüyüş yap. Bu ülkede demokratik sistemde, yasalar içinde yap. BDP’nin milletvekili yüzü maskeli terör örgütü mensupları yanında ellerinde molotof kokteyli onların yanında. Bu ülkede kardeşçe bu mücadeleyi sürdürün. Millet size yürü demiyorsa o zaman saygı duyacaksın. Beni tehdit edemezsin.”
Muş’un ardından Iğdır Belediye Meydanı’nda halka hitap eden Erdoğan, “Karabağ meselesi çözülmeden, Ermenistan’la ilişkilerimizin yoluna girmesi mümkün değildir. Kurulduğu günden beri Azerbaycan’ın, Karabağ’ın arkasında durduk, her zaman da durmaya devam edeceğiz. Bu konuda kimse bizden başka bir şey beklemesin. Bunu AKPM’de Ermeni veya Ermeni yanlısı bazı milletvekilleri de sordular, onlara da orada gereken cevabı verdik. ‘Siz Türkiye’ye Fransızsınız’ dedim ama Türkiye’de de maalesef bizim ülkemize Fransız olanlar var” dedi.
İki dilde mesaj
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile Başbakanlığa ait uçakla Muş Havalimanı’na gecikmeli olarak dün saat 13.30’da geldi. Erdoğan, bir süre havalimanı VIP salonunda dinlendikten sonra karayoluyla miting alanına hareket etti. Miting alanını dolduranlar, aniden bastıran yağmurdan korunmak için şemsiyelerini açınca ilginç görüntü oluşturdu. Bir anda binlerce şemsiyenin açıldığı miting alanında görevliler, sık sık izdiham ve ezilme tehlikesine karşı vatandaşları uyardı. Belediye Meydanı’nı dolduranlar, Türkçe ve Kürtçe ’Hoş geldin Büyük Usta’ pankartı açtı.
Başbakan havaalanından kent merkezine giderken, Sungu Beldesi’nde çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğu bir grup otobüsü durdurdu. Gruptan Süphiye Güneş otobüse binerek Erdoğan’dan okul istedi.