Güncelleme Tarihi:
Bayram tatili pandeminin bunalttığı herkes için bir fırsat oldu. Büyükşehirlerin sıcağından bunalanlar Akdeniz ve Ege’ye aktı. Sahiller doldu taştı. Otellerde yer kalmadı. Tatil yörelerine giden yollarda kilometrelerce kuyruklar oluştu. Sosyal medya mecraları ‘deniz-kum-güneş’ konseptine bolca maruz kaldı. Ama bir de koylar yerine köyleri tercih edenler vardı. Anadolu içlerine ‘tersine göç’ halinde akın ettiler. Anadolu’nun ve Karadeniz’in en ücra köyleri şenlendi. Bayram tatili hem aile- akraba ziyareti hem de pandemi endişesinden uzakta ‘münzevi’ bir istirahat imkânıydı onlar için.
DAĞ-BAYIR-DERE
Zaten Anadolu köylerinde doğup büyüyenler için ‘deniz-kum-güneş’ konsepti ‘dağ-bayır-dere’ maceralarına her daim mağluptur. Bu tartışmasız zaferin tadını zahmetsizce çıkarırsınız. Çocukluk hatıraları her yerdedir. Ne kalabalık, ne trafik ne yoğunluk ne pahalılık ne de güvenlik endişesi vardır. Yemyeşil ormanlarda ne kadar yürüseniz yorulmazsınız. Ne kadar dağ tepe tırmansanız dizlerinizin takati tükenmez. Zira hava temiz, oksijen boldur. Bir dağ kulübesinde şehir hengâmesinde insafsızca tüketilecek enerjiyi bolca depolarsınız.
GÜMÜŞHANE’NİN YEŞİLİ
Koy yerine köyü tercih edenlerden biri de bendim. Doğup büyüdüğüm Gümüşhane’nin Köse ilçesinde artık benim için ‘mutat’ hale gelen ritüellerimin peşindeydim. Dereler, dağlar, bayırlar. Tabiatın uyanışına, günlük döngüsüne şahitlik. En kurak havalara bile meydan okuyan ahlat ağaçları, en hafif rüzgârda bile titreyen kavak yaprakları... Yeşil ormanlarda özgürce yayılan ineklerin çan seslerinin senfonisi. Odun ateşinde kaynayan kara demlik. Yaramazlık peşindeki çiftlik köpekleri. Bir yabancıya tedbirli bir şekilde sırnaşmaya çalışan köy kedileri. İstanbul’dan arayan arkadaşlara acımasızca “Biz akşamları üşüyoruz, gece de yorgansız yatamıyoruz” diyorum.
KULÜBE MODASI
Pandemi zaten sakin olan köy hayatını daha da sadeleştirmiş. Dağ kulübeleri moda olmuş. Eve hapsolmak yerine orman kenarında, yaylalarda veya bağ bahçelerde küçük kulübeler yapmayı tercih etmişler. Önceden sadece piknik zamanlarında kullanılan bu kulübeler ve yayla evleri artık günlük hayatın bir parçası olmuş. Tatil için İstanbul gibi büyükşehirlerden gelenlerin ilk durağı da bu kulübeler. Gürültüden, karmaşadan uzak, kendi halinde dinleniyor insanlar...