DAEŞ’çinin şahidi ÖSO’cu

Suriye’de Türkmendağı’na giderek, DAEŞ ve PYD’ye karşı savaştığını iddia eden Dayan, tanık olarak da ÖSO komutanı olduğunu belirten Suriyeli Ali Heyr’i gösterdi. Heyr, ifadesinde, “Türkmendağı’nda rejime karşı savaşıyorduk. Bölgede El-Nusra ile yan yanaydık. El-Nusra ikiye bölündü, DAEŞ ortaya çıktı. Önce bizimle birlikte savaştılar, daha sonra bize saldırdılar. Ben Murat’ı ölü biliyordum” dedi.

Gaziantep’in Nizip ilçesinde Emniyet tarafından 29 Ocak 2017 günü yol çevirme işlemi yapıldığı sırada kontrol noktasına yaklaşan bir otomobil 15-20 metre kala durdu. Araçtan inen üç kişi tarlaya koştu. Yakalanan üç kişinin Murat Dayan, Cuma Bozkurt ve İbrahim Halil Şahin olduğu belirlendi.

Dayan’ın itirafları ve yer gösterme işlemi sonucunda dört el yapımı bomba; bir fıstık tarlasında ise 20 adet patlayıcıyla güçlendirilmiş canlı bomba yeleği, bir top infilaklı fitil, 10 cep telefonlu bomba anahtar sistemi, 21 dijital saatli zaman ayarlı bomba sistemi, 14 kilogram TNT bomba, 20 canlı bomba basma butonlu bomba anahtar sistemi, 100 elektrikli kapsül ele geçirildi. Üçüncü bir noktada ise iki kaleşnikof tüfek ele geçirildi.
Gizli Tanık Piramit, Dayan’ın Suriye’de DAEŞ içerisinde eğitim alarak, Türkiye’ye geldiğini anlattı. Dayan da ifadesinde birlikte yakalandığı Alıcı’nın örgüt içerisinde ‘Doktor’ veya ‘Ebu Berat’ adıyla tanındığını, mühimmatları Alıcı’dan aldığını ve Ahmet Şahin ile birlikte gömdüklerini anlattı.

Alıcı’nın Ekim 2014’te Suriye’ye gidip askeri eğitim aldığı, eylem için Ağustos 2015’te Türkiye’ye döndüğü belirlendi. Suriye’de bulunan Metin Çelik’in talimatıyla depo tuttuğu, depoya patlayıcıların konduğu tespit edildi. Alıcı’nın 13 Temmuz 2016’da bir polisi şehit eden DAEŞ’çi Hanifi Çelik ile bağlantıda olduğu belirlendi.

Dört kişiye “silahlı terör örgütüne üye olma, izinsiz olarak ateşli silahları bulundurma” suçlarından Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dayan, 14 Aralık 2017’deki ikinci duruşmada DAEŞ’çi olmadığını, Türkmendağı’na yardım amacıyla gidip IŞİD ve PYD’ye karşı savaştığını ileri sürdü. Dayan, “İllegal yolla gittiğim için DAEŞ’çi ilan edildim” dedi. Dayan, ağabeyinin İHH aracılığıyla gittiği İdlib’de şehit olduğunu iddia etti.

Üçüncü duruşm 5 Nisan’da görüldü. Dayan’ın tanık gösterdiği Ali Heyr adlı bir Suriyeli dinlendi. ÖSO’da komutanlık yaptığını ileri süren Heyr, “Rahatsız olduğum 6-7 ay önce geldim, yine gideceğim” dedi. Türkmendağı’nda Suriye Ordusu’na karşı savaştıklarını anlatan Heyr, şunları söyledi:
“Biz Türkmen dağına gittiğimizde bir çok grup geldi. Dayan ile 3-4 arkadaşı daha vardı. Ben kendisini öldü biliyordum. Suriye’de rejime karşı savaştık. Bu bölgede El-Nusra ile yan yanaydık. El-Nusra bölündü, DAEŞ ortaya çıktı. Önce bizimle birlikte savaştılar, daha sonra bize saldırdılar.”

Bir sonraki duruşma 26 Haziran’a bırakıldı.