Güncelleme Tarihi:
DERNEK ÜYELERİ DÖKÜMANI REDDETTİ: FELSEFEMİZE AYKIRI
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 2009 yılında Prof. Dr. Türkan SAYLAN'ın evi arandı, 3 dernek yöneticisi (Av. Nur Gerçel, Prof. Dr. Ayşe Yüksel ve Prof. Dr. Filiz Meriçli) hakkında dava açıldı. Bu dava İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Poyrazköy/Kafes davası ile birleştirildi. ÇYDD İddianamesindeki suçlamaların dayanağı, derneğin Kadıköy şubesinde el konulan bir hard diskte, "Silinmiş bir halde bulunan" dijital dokümanlardı. Derneğin Kadıköy şubesi üyeleri, soruşturma aşamasında verdikleri ifadelerde dijital dokümanları kendilerinin oluşturmadığını ve daha önce hiç görmediklerini söylediler. Dernek üyeleri doküman içeriğinin, derneğin kuruluş felsefesine aykırı olduğunu da vurguladı.
SONRADAN EKLENİP SİLİNMİŞ
Suçlamaların dayanağı hard diskin imaj kopyası kısa süre önce mahkeme tarafından avukatlara teslim edildi. Hard disk, üzerinde Adli Bilişim incelemesi yapması için, daha önce de Balyoz dökümanlarında çelişkiler tespit eden, ABD'de kurulu Arsenal Consulting Inc isimli Adli Bilişim şirketine gönderildi. Şirket, ÇYDD’ye ait olduğu öne sürülen doküman üzerinde yaptığı inceleme sonunda 30 Ağustos 2013 tarihli bir rapor düzenledi. Raporda söz konusu hard diskin son olarak 10 Nisan 2009 günü saat 20:48'de kapatıldığı, suçlamaların dayanağı dijital dokümanların ise bu tarihten sonra hard diske başka bir bilgisayara takılarak yüklendiği ve sonrasında silindiği tespit edildi.
BÖYLE YOĞUN BİR TAHRİFATLA HİÇ KARŞILAŞMADIK
Mark Spencer imzalı raporun sonuç bölümünde şöyle deniliyor: "Arsenal, ÇYDD Sabit Diskinin 10 Nisan 2009, saat 20:48’den (Windows iletişim sisteminin en son kapatıldığı zaman) sonra ve de adli imajının alındığı bilinmeyen tarihten önceki bir zamanda tahrifata uğradığı sonucuna varmıştır. (...) Tahrifat, ÇYDD Sabit Diskinin başka bir bilgisayara bağlanmak suretiyle diske dosya ve klasörlerin kopyalanmasını, bunların tarih ve zamanlarıyla oynanmasını ve de son olarak silinmelerini içermektedir. Avukat Ersöz, Arsenal’e ÇYDD iddianamesinde bahsi geçen bütün dokümanların hepsinin bu dosyalar arasında olduğu bilgisini vermiştir. Arsenal, böylesi aşırı yoğunluktaki bir dosya sistemi tahrifatı ile daha önce hiç karşılaşmamıştır ve de analizlerimiz devam etmektedir."
YEMİNLİ BİLİRKİŞİ RAPORUYLA ÖRTÜŞÜYOR
Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, ABD'de yapılan bu incelemede ulaşılan bulguların, Yeminli Bilirkişi Koray Peksayar tarafından hazırlanan 13 Temmuz 2013 tarihli raporda yer alan tespitlerle paralellik taşıdığını söyledi. Peksayar, Raporu’nun sonuç bölümünde ise şöyle deniliyor:
"Sabit diskin takılı bulunduğu bilgisayarın son kez kapatıldığı 10/04/2009 tarihi saat 20:48:18'ten sonra başka bir bilgisayara takılarak bu dosya ve dizinlerin sabit diske kaydedildikleri anlaşılmıştır. Bu kayıt işlemleri 10/04/2009 tarihi saat 20:48:18'den çok önceki tarihleri gösterecek şekilde yapıldığı ve daha sonra da kaydedilen bu dosyaların silindiği tespit edilmiştir."
İMAJ ALINMA TARİHİ ARAMADAN 1 AY ÖNCE
Avukat Ersöz her iki bilirkişi raporunun örtüşmesiyle ilgili şunları söyledi: “Her iki bilirkişi raporu da ÇYDD Kadıköy şubesinde el konulan hard diskte silinmiş bir halde bulunan dijital dokümanların manipülatif bir niteliğe sahip bulunduğunu, bu dokümanların dernek yöneticilerine suç isnadı için söz konusu hard diske yüklendiğini ortaya koymaktadır. Arsenal Consulting Inc raporunda yer alan bir başka tespit ise, hard disk imaj dosyasının üst veri bilgilerinde, imaj alınma tarihinin 15 Mart 2009 olmasıdır. Oysa ÇYDD şubesinde yapılan arama yaklaşık 1 ay sonra, 13 Nisan 2009 tarihinde gerçekleşmiştir. El Koyma tarihi ile imaj dosyasının tarihinin birbiri ile çelişmesi, geri tarihli doküman yaratmanın ne kadar kolay olduğunun bir başka kanıtını oluşturmaktadır. Ülke gündemine oturan davalarda dijital dokümanlar önemli yer tutuyor. Balyoz davasındaki isnatların tarih çelişkisi içeren dijitallere dayanması, Odatv davasında suç unsuru dokümanların virüs yoluyla gönderildiğini tespit eden bilirkişi raporları karşında, organize bir dijital saldırı ile karşı karşıya olunduğunu söylemek mümkün. Faillerin tespiti için savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Bu noktada İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yapması gereken, ÇYDD davasından yargılanan kişiler hakkındaki isnatların düşürülerek, beraatlarına karar vermesi ve gerçek faillerin tespiti için girişimde bulunmasıdır.”