Güncelleme Tarihi:
Ahmet Mahmut Ünlü’nün, basın danışmanı Özay Oral aracılığı ile cemaatine ulaştırdığı 28 sayfalık mektup, Mustafa Özşimşekler tarafından cemaatin radyosu Lalegül FM’de okundu.
İşte o mektuptan çarpıcı bölümler:
*Bir kere Michael Jackson Türkiye’ye gelmişti de çok kalabalık toplanmıştı. Ben de o sene mevlit ayında “Bir gavura bu kadar adam toplanırken biz Rasûlüllâh'ın (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) vilâdetini kutlamaya daha kalabalık toplanmazsak yazıklar olsun bize” demiştim ve o sene Mevlid gecesi Külliye’de o şarkıcının cemaatinden daha kalabalığı toplanmıştı. 2 köprü tıkanmıştı. Ben dahi 2 saat kıpırdamadan Fatih Köprüsü’nün üzerinde kalmıştım. Külliye’ye yanaştığımızda kalabalıktan iki vadi arası duman tütüyordu. Onun için siz de bu Twiter gibi şeyleri kullanın, bir hesaba herkesi yönlendirin. Ben de inşâallâh çıkınca sürekli bilgilendirme yaparak onu boş bırakmam, diğerlerini geçeriz inşâallâh.
*Sonra Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık sitelerine başımdaki bu zulmün kalkması için edepli bir lisan ile taleplerinizi iletin. Mesela geçen Ahmet Davutoğlu, Büşra adındaki bir mahkumun terörist olmadığına dair şahitlik yaptı. Onu tanıyormuş, üniversiteden arkadaşıymış. Normal karşıladım ama artık birileri de çıkıp bizim ....... yapmayacağımıza pekala şahitlik edebilir. İnsan ticareti ve cinsel saldırı gibi âdî fillere bulaşmayacağımızı söyleyebilir. Sizin mailleriniz yetkililere bu açıklamaları yaptıracak kadar güçlüdür.
*Beni tutuklayan polislerden birine “Yahu bu kadar terörist varken benimle uğraşacak vakit nereden buldunuz?” dediğimde “Devletin polisi herkese yeter” demişti ama iki gün önceki haberlerde okunan Birleşmiş Milletler raporuna göre demek yetmiyormuş. Çünkü rapora göre birkaç sene evvel yüzde 10 küsurlarda olan uyuşturucu trafiği yüzde 26’lara çıkmış. Türkiye uyuşturucu haplarda dünyanın yüzde 90’ını barındıran 4 ülkeden biri olmuş. 300 yıllık Yakuza isimli kadim Japon mafya örgütü İran mafyasıyla birlikte buradan Japonya’ya sevkiyat yapıyormuş. Evvelce de belirttiğim gibi memleket mafyaların cirit alanı olmuş, bu kadar çoluk çocuk zehirlenirken, ocaklar batarken, kadın-kız pazarlanıp satılırken ne ilginçtir ki bunların hakiki failleri yargılanacakken benim gibi suçsuz biri siyasi nedenlerle tutuklanıyor. Ne diyelim?
*Birçok kişi avukatımı arayıp Fethullah Gülen Hoca Efendi’yi rüyamda görüp görmediğimi sormuş. Kendisini cezaevine girdiğimden beri 2 kere gördüm. 2’sinde de sakalı bir tutam, şalvarlı, cübbeli ve sarıklı idi. Bir defa üzerinde koyu kavuniçi bir cübbe vardı. Hatırladığım o ki benimle ilgileniyor ve dua ediyordu. Ben ne gördüysem onu söylerim, zaten burada çok rüya göremiyorum, görüyorsam da ekseriyetle şekerim düşük vaziyette uyandığım için çoğunu unutuyorum