Cüneyt Arkın’ı yeme teklifini reddettim

Güncelleme Tarihi:

Cüneyt Arkın’ı yeme teklifini reddettim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2010 00:00

Haberin Devamı

Ünlü gazeteci Uğur Dündar’ın hayatı, gazeteci meslektaşı Nedim Şener tarafından kitaplaştırıldı. ‘İşte Hayatım’ adıyla Doğan Kitap tarafından yayımlanan biyografi, sadece medya dünyasının arka planını yansıtmakla kalmıyor, aradan geçen yıllarda insan ilişkilerinin nasıl değiştiğini de bütün çarpıcılığıyla gözler önüne seriyor. Uğur Dündar’ın ‘artistlik’i ise ayrı bir bahis.

BİZİM kuşak için Uğur Dündar’ın ayrı bir önemi olagelmiştir hep. Bu sadece, televizyonlu yıllara onu izleyerek başlamış olmaktan kaynaklanan bir şey değil elbette. Yıllar içinde hem onun haberciliğinden, hem de insan ilişkilerinden çok şey öğrendik.
Bu nedenle, gazeteci arkadaşımız Nedim Şener’in yaptığı Uğur Dündar kitabı, sadece medyanın değil, insanın kendi tarihine doğru da bir yürüyüş imkânı anlamına geliyor. Neyin nasıl yapılması gerektiği kadar, neyin nasıl yapılmaması gerektiğini de görebiliyoruz. Şimdi belki kimseler bilmez ama Uğur Dündar’ın Yeşilçam’da başrol oyuncusu olduğu yıllar da vardır. Üstelik Hülya Koçyiğit’le birlikte oynamıştır. Kitaptan takip ediyoruz:
“Siyasi rüzgârların kendisini TRT dışına savurduğu ara dönemi, gelecekte yapmak istediği televizyon yönetmenliğine yatırım zamanı olarak gören Dündar, Hülya Koçyiğit, Adile Naşit ve İhsan Yüce’yle birlikte rol aldığı ‘İşte Hayat’ filminde kendisini, yani televizyoncu Uğur Dündar’ı oynar. Film seti Uğur Dündar için büyük tecrübe olur. ‘Artistlik’ ona sıkıcı gelse de ilk platonik aşkını, Adile Naşit’i o sette tanır (s.93)”
Filmin yönetmeni Atıf Yılmaz’dır ve senaryo da Umur Bugay’a aittir. Gerçi Uğur Dündar çok fazla ciddiye almamıştır filmi ama Antalya Film Festivali’nde rol arkadaşları Adile Naşit ve İhsan Yüce, ‘En iyi yardımcı oyuncu’ dallarında Altın Portakal Ödülü kazanırlar. Ünlü sinema eleştirmeni Atilla Dorsay da nefis bir yazı yazar film için.
Ancak bu ilk ve son filmi olur Uğur Dündar’ın. Bütün ısrarlara karşın, hatta bir yapımcının, “Bak Uğur, boylu boslusun, biraz halter çalışırsan Cüneyt Arkın’ı yeriz!” teklifini bile geri çevirir, “Benim karnım tok! Ben yemeyeyim” diyerek...

Haberin Devamı

Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal kahvaltıyı boykot etti
Arzu ÇAKIR MORİN/PARİS
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın yazarlarla buluşmasını konu edinen Fransız Armenews internet sitesi ve Nouvelles d’Armenie dergisi, Orhan Pamuk’un davete cevap bile vermediğini yazdı. Sitenin ve derginin haberine göre, Nobelli yazar Pamuk, yanıt vermek yerine davetiyeyi Başbakanlık adresine geri göndermeyi tercih etti. Pamuk’un, kahvaltı buluşmasını, “demokratik olmaktan çok politik olduğunu” savunarak reddettiği ileri sürüldü. Yayınlarda, Yaşar Kemal’in de, Orhan Pamuk gibi, Başbakan’ın davetini reddettiği iddia edildi.
Açıklama yapmışlardı
Oysa Orhan Pamuk yurt dışında olacağı için kahvaltıya katılamayacağını daha önceden bildirmişti. Ancak toplantı günü İstanbul’da olduğu anlaşılınca, İzlanda’daki yanardağ patlamasının ardından oluşan kül bulutları yüzünden yurt dışına çıkamadığı açıklaması yapılmıştı.
Demokratik Açılım Toplantıları’nı organize eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik daha önce Yaşar Kemal’le görüşmesini ise şu sözlerle açıklamıştı: “Sayın Yaşar Kemal bu süreci başından beri destekleyen yazarlarımızdan bir tanesi. Kendisi, Sayın Beşir Atalay’la yaptığı 4 saatlik görüşmesinde, bu konudaki görüşlerini Sayın Başbakan’a iletmek üzere söylediğini ifade etti.”

Haberin Devamı

Mert Çiller’i tuzaktan nasıl kurtardı
Tansu Çiller başbakandır ve Arena programı fırtına gibi esmekte, Tansu Çiller’le ilgili haberleri art arda ekrana getirmektedir. Özer Uçuran Çiller bu haberleri engellemek için devreye girerse de başaramaz. Bu duyulunca, daha çok ihbar yağmaya başlar Arena’ya. Bunlardan birisi de Çiller çiftinin oğlu Mert Çiller’e kurulması düşünülen bir tuzakla ilgilidir. Cumartesi gecesi Çillerler’in Yeniköy’deki yalısında esrar partisi yapılacaktır. İhbarcı, kendisine gizli kamera verilirse Mert’i esrar içerken görüntüleyecek ve bunu da Arena’ya teslim edecektir.
Uğur Dündar, gizli kamera isteyen kişiyi başından savdıktan sonra, dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ile Emniyet Müdürü Necdet Menzir’i arayacak ve “Bu çocuğu koruyun, hatta mümkünse bir süreliğine yurtdışına göndermelerini isteyin” diyecektir (s. 204) Söylemek gerekli mi, bu tavır, sadece Mert Çiller’in hayatını kurtarmakla kalmayacak, annesinin siyasi geleceğinin de başlamadan bitmesini önleyecektir. Peki Çiller’in buna ‘teşekkür’ü nasıl olacaktır dersiniz, onu da kitaptan okuyabilirsiniz...

Haberin Devamı

Vergili’den İtalya’da sergi turu
RESSAM Nejdet Vergili, son dönem çalışmalarıyla İtalya’da üç sergi açacak. İlk sergi “Özgürlük Oyunları” başlığını taşıyor ve sanatın başkenti Floransa’da 23 Nisan’da açılıyor. Galleria FYR Arte Contemporanea’daki sergi 10 Mayıs tarihine kadar devam edecek.
Vergili, Floransa’daki sergisi devam ederken 29 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında da Roma’dan Galleria Tartaglia Arte katılımıyla “Giorni d’arte -Sanat Günleri” kapsamında Carrara Fuarında da yer alacak. Sanatçının İtalya’daki sanat yolculuğu 25 Haziran’da Venedik’te açacağı bir diğer sergi ile devam edecek.

Hoca’nın heykeli Hollanda’da
HOLLANDA’da bir yoğurt fabrikasının bahçesine, dünyaca ünlü mizah ustası Nasreddin Hoca’yı göle maya çalarken tasvir eden bir heykel dikildi. Hollanda Mozaik Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Ali İhsan Ünal, Hollanda’nın Oudewater kentindeki fabrikanın Hollandalı sahibinin Hoca’ya hayran olduğunu belirterek, “Yoğurtların ambalajlarına da amblem olarak Nasreddin Hoca resimleri basılıyor. Bu Nasreddin Hoca’nın Hollanda’da tanıtımına büyük katkı sağlıyor. Fabrikadaki heykel, bölgedeki tüm ziyaretçilere açık olacak” dedi. ? A.A.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!