Güncelleme Tarihi:
Mahkeme gerekçeli kararında, ‘Davacının konumu, sıfatı itibarıyla önceki ve halen ki yaşantısı kamuoyu tarafından merak edilmekte, hatta takip edilmektedir. Davacı eleştirilere, hatta ağır ve inciltici de olsa eleştirilere katlanmak zorundadır’ dedi.
Geçen yıl özel otomobilinin 06 ZPS 52 olan plakasının harflerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Cüneyd Zapsu’yu çağrıştırdığı için gelen tepkiler üzerine değiştiren ve gazetecilere de, “Arabam da hafifledi ben de kuş gibi rahatladım” diye açıklama yapan CHP eski Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu, hakkında İstanbul Asliye 6'ncı Hukuk Mahkemesi’ne açılan tazminat davası reddedildi. Cüneyd Zapsu’nun hakarete uğradığı gerekçesiyle açtığı 25 bin YTL’lik tazminat davasını rededen mahkeme gerekçeli kararında, “Davacı eleştirilere, hatta ağır ve inciltici de olsa eleştirilere katlanmak zorundadır” denildi. Geçen yıl 31 Ağustos tarihinde açılan davada Zapsu, bir gazetenin 21 Ağustos 2006 tarihinde “Mr.Zapsu mu? Turkish Düşmanı” başlığı altında hakaret içeren ifadeleri ile manevi şahsiyet haklarına ağır bir saldırıda bulunulduğu, Tandoğdu’nun kendisini ‘Türk Düşmanı’ olarak tanımladığını, ayrıca adının bazı harflerini içerdiği için plakasını değiştirdiğini söyleyerek, “Arabam da hafifledi, ben de kuş gibi rahatladım. Karadenizli fındık üreticisi arabamı gördüğü zaman sevinçten çığlık atıyor” ifadelerinin kendisini alaya almaya, kötülemeye, hedef göstermeye ve küçük düşürmeye yönelik olduğunu ileri sürerek 25 bin YTL’lik tazminat davası açmıştı.
BEN DEMEDİM ÜRETİCİLER DEDİ
Açılan bu tazminat davası karşısında Ordu CHP eski Milletvekili İdris Sami Tandoğdu mahkemeye gönderdiği savunmasında, önceki plakasının ‘ZPS’ harflerini taşıdığını, seçmeni olan fındık üreticilerinin ülkenin en büyük fındık ihracatçısı olması nedeniyle Cüneyd Zapsu’yu çok iyi tanıdığını, üreticilerin fiyatların düşük olmasında Zapsu’nun etkisinin olduğunu düşündüğünü, bu nedenle plakasını değiştirdiğini söyledi. Tandoğdu savunmasında, fındık üreticisinin plaka değişikliği nedeniyle kendisine şükranlarını sunarken, kalabalığı gören iki turistin ne olduğunu merak edip, sebebini sorduğunu belirtti.
Akıcı bir İngilizcesinin olmaması nedeniyle plakayı Cüneyd Zapsu adını çağrışım yaptığı gerekçesi ile değiştirdiğini dile getiren Tandoğdu, turistlerin Zapsu isminin neden değiştirildiğini sormaları üzerine de yanındaki üreticilerin “Türkiş düşman” ibaresini kullandığını söyledi.
GEREKÇELİ KARAR
İstanbul 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi ise 31 Ağustos 2006 tarihinde açılan davanın kararını geçtiğimiz 27 Eylül tarihinde verdi. Gerekçeli kararda şu görüşlere yer verildi:
‘Kişisel haklar kişinin kendi hür ve bağımsız varlığının bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Kişinin onur ve saygınlığı onun toplumun içindeki tüm manevi değerlerinden oluşur. Bunlar kişinin ahlaki değerleridir. Herkesin içinde yaşadığı toplumda ve ilişkiler kurduğu çevrelerde kişisel bir onuru, şerefi ve saygınlığı mevcuttur. Kişiyi küçük düşürmek yanlış tanıtmak gülünç ya da zor duruma sokmak amacıyla yapılan davranışlar manevi değerleri nasıl zedelerse, bir olayın aktarılması ya da bir olay veya kişinin eleştirilmesi de çok kez şeref ve saygınlığa onura müdahale niteliğinde olabilir.
Davalı Ordu milletvekili olup, fındık üretiminde dünya birincisi olan, ekonomisinde baş köşeyi alan seçmenlerinin, fındık ürününün pazarlanması nedeniyle çok büyük sorunlar yaşamaları, zarar görmeleri karşısında, plakasındaki harflerin davacının (Zapsu) ismini çağrıştırması nedeniyle plakasını değiştirdiği, davacının Dünya Kabuklu Yemiş İhracatçılarının kurduğu birliğin başkanlığını ya da yöneticiliğini yapması karşısında, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetininin Başbakanının danışmanlığını yapması karşısında eleştirilmesi, üreticilerin zarar görmeleri karşısında gerekli doğal bir eylemdir. Davacının konumu sıfatı itibarıyla önceki ve halen ki yaşantısı kamuoyu tarafından merak edilmekte, hatta takip edilmektedir. Davacı eleştirilere, hatta ağır ve inciltici de olsa eleştirilere katlanmak zorundadır. Ayrıca ‘Türkiş Düşman’ sözünün gerçek anlamda söylendiği mahkememizce düşünülmemektedir. Bu sözlerin söylendiği ortam dikkate alındığında esprili bir yaklaşım tarzı ile fındık üreticilerinin zararına olduğu iddia edilen davranışları eleştirmek, orada bulunan ve olayla ilgilendikleri anlaşılan turistlere anlayabilecekleri bir dille, orada yaptığı eylemi anlatmaya çalışmıştır. Olay kendiliğinden gelişmiş olup, bu sözcükler kullanılarak hakaret edilmesi planlanmış değildir. Manevi tazminat talebi için gerekli yasal koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.’