Güncelleme Tarihi:
Serginin küratörü Özlem Özdemir uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra kişisel olarak merak duyduğu Cumhuriyet kadınlarının hikâyelerinin yeterince medyada ve tarih sayfalarında görünür olmadığını fark etmiş. Bu kadınların mutlaka gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini düşünen Özdemir, 2017 yılından bu yana öncü kadınların hayatını anlatan kitaplara ve biyografilere imza atmış. Şimdi Cumhuriyet’in 100. yılı şerefine, aralarında Türkiye’de patoloji bilimini kuran ve ‘Şevki metodu’ ile literatüre geçen Kamile Şevki Mutlu, matematik profesörü Selma Soysal, ralli şampiyonu Samiye Cahid Morkaya, modern astronominin kurucusu Nüzhet Gökdoğan, veteriner Sabire Aydemir ve Afet İnan’ın da bulunduğu Cumhuriyet’in 20 öncü kadının hikâyesini bir sergide buluşturmaya hazırlanıyor. Sergi İstanbul’daki Maslak 42’de bulunan Artopol Sanat Galerisi’nde 27 Ekim Cuma günü açılacak ve 2 Kasım’a kadar devam edecek. “Müthiş başarılara imza atmış, Cumhuriyet vizyonunu gösteren bu kadınların hikâyelerinin belgelenmesi gerekiyordu” diyen Özdemir ile hem kendi hem de Cumhuriyet’in öncü kadınlarının hikâyelerini konuştuk.
HİKÂYELERİ HİÇ YAZILMADI
“Biyografilere ve tarih kitaplarına hep ilgim vardı. Yıllarca çeşitli dergi ve gazetelerde gazetecilik yaptıktan sonra Türkiye’de neler oluyor, bunu anlayabilmek için tarihe daha çok odaklanmaya başladım. Türkiye’deki öncülük yapmış kadınların hikâyelerinin hiç yazılmadığını fark ettim. 2017 yılından itibaren bana ilham veren kadınların hikâyelerini yazmaya karar verdim. Bunları unutmuş olmamız beni çok üzdü. Önce isimleri keşfettim. Çok az kaynak var, hikâyeleri ortaya çıkarmak gerçekten çok zor bir iş. Gazete arşivlerinden faydalandım, TV’lerdeki röportajları buldum, onları anlatan anı kitaplarını taradım, bu isimlerin, çocuklarına torunlarına ulaşmaya çalıştım. Her bulduğum bilgiyi iki üç farklı yerden doğrulatmaya çalıştım. Çünkü araştırmacılara referans olabilecek güvenilir kitaplar olsun istiyorum. Gerçekten büyük emek sarf ederek bu gizli kalmış hikâyeleri ortaya çıkarmayı kafaya koydum. Bu çalışmalarımın sonunda İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları: “Öncü Kadınlar” ve ardından da eşitlik olması açısından İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları: “Öncü Erkekler” kitaplarını kaleme aldım.”
100 ÖNCÜ KADIN
Özdemir’e sergi fikrinin nasıl ortaya çıktığını soruyorum, yanıtlıyor: “İki yıldır sergi fikri aklımda var. Bu tip kitapları okuyan insan sayısı belli. Farklı bir anlatımla bir sergi yapmak istiyordum. Cumhuriyet’in 100. yılında Açık Holding desteğiyle bu sergi fikrini ortaya koyduk. Dört bölümden oluşan tarihi bir sergi. Farklı mesleklerden 20 öncü kadın var, kapsamlı biyografileri ve fotoğrafları bulunuyor. Türkiye’de seçme ve seçilme hakkını kazandığımız zaman dünyada durum neydi? Bunu haritalı bir anlatımla gösterdik. Ayrıca sergide detaylı incelediğimiz kadınlar ışığında hem aramızdan ayrılmış hem de yaşayan Cumhuriyet’in 100 öncü kadınının listesini yaptık.”
‘AFET İNAN’I HİÇ TANIMAMIŞIZ’
Öncü Kadınlar kitabını yazarken Afet İnan’ı aslında hiç tanımadığımızı fark ettim. Üç sene boyunca onu araştırarak Afet İnan’la ilgili bir biyografi kitabı yazdım. Afet İnan, Atatürk’ün manevi kızı ve biz sadece bu yönünü biliyoruz. Oysa Afet İnan çok çalışkan, çok zeki bir sosyolog, tarihçi. Türkiye’deki kadın hakları açısından büyük bir önemi var. Şöyle bir anısı var; 1929 yılında öğretmenlik yaptığı okulda öğrencilere siyasi hakları öğretebilmek için seçim denemesi yaptırıyor. Öğrenciler bir kız öğrenciyi belediye başkanı seçiyorlar. Selahattin adında bir öğrencisi kalkıyor ve ‘Hayır bu arkadaşımız başkan olamaz, çünkü kadınların seçme ve seçilme hakkı yok’ diyor. Bunu duyunca Afet İnan’ın inanılmaz morali bozuluyor. Marmara Köşkü’nde, Atatürk onu görünce ne olduğunu soruyor. İnan bu olayı anlatıyor ve ‘Kadınlar olarak haklarımızı alana kadar öğretmenliği bırakacağım’ diyor. Bana bu duruş çok şahsiyetli geldi. Atatürk zaten genç bir subay olarak kadın haklarının her zaman bilincinde ve destekleyen birisi.
İLK RALLİ ŞAMPİYONU
Samiye Cahid Morkaya ilk kadın rallici ve ralli şampiyonumuz, onun hikâyesi de beni çok etkiledi. İlk kadın ehliyet sahibi olduğu söyleniyor.
Araba 1930’larda hayatımıza yeni yeni girdiği dönemde Samiye Hanım’ın eşi araba meraklısı olduğu için araba alıyorlar. Eşi, Samiye Hanım’a da bir araba alıyor. 1932’de İstanbul sokaklarındaki tek kadın şoförmüş. Adrenalin tutkusu var. 1932’de Milliyet gazetesi ile Turing otomobil kulübü ilk otomobil yarışlarını düzenlemeye başlıyor. Samiye Hanım bu yarışa katılıyor ve birinci oluyor.
Dönemin gazetelerinde boy boy fotoğrafları basılıyor. 1933’te yeniden yarışa katılıyor. Vehbi Bey diye bir rakibi var. Onu geçerek şampiyon oluyor. Vehbi Bey, “O bir kadın şampiyon olamaz” diye itiraz ediyor. Ancak kabul görmüyor ve Samiye Hanım yine şampiyon oluyor. 1934’te 3. kez katılıyor yine Vehbi Bey’i geçiyor ve şampiyon oluyor.
Vehbi Bey bu kez dava ediyor. ‘O bir kadın, şampiyonluk benim hakkım’ diyor. Mahkeme Samiye Hanım’ı haklı buluyor Samiye Hanım da kupasını Fenerbahçe Kulübü’ne hediye ediyor. Onun arkasından kadınlar otomobil yarışlarına katılmaya başlamış.
MODERN ASTRONOMİNİN KURUCUSU
Profesör doktor Nüzhet Gökdoğan, Türkiye’de modern astronominin kurucusu, ilk kadın dekan. O kuşaktaki kadınların hepsinde savaş travması görüyorsunuz. Erkeklerin içerisinde tek olmanın zorluğunu yaşıyor, var olmanın yolunu arıyor. Erenköy Kız Lisesi’nde okuyor. 1928’de, Cumhuriyet’in başarılı gençlerini yurtdışına gönderme projesi kapsamında Fransa’ya gidiyor. Gittiği yerde kimsenin Nüzhet’ten haberi yok, kız lisesinde fen bölümü yok, mecburen erkek lisesine okuyor. Düşünün 1928’de Fransa’da erkeklerle konuşmaları bile yasak. Daha sonra Sorbonne’da fizik okuyor. İstanbul Üniversitesi’ne atanan ilk Türk doçent oluyor. Çeviriler yapıyor, okulun bahçesine gözlemevi kuruyor, ders veriyor, insan yetiştiriyor yani arkadaşlarıyla birlikte en baştan modern astronomiyi kuruyor. 1954’te ilk kadın dekan oluyor. TÜBİTAK Gözlemevi’nin mimarı ve 87 yaşında onun açılışını da görüyor. Çok mücadeleci, çalışkan bir yandan da çok zarif bir kadın.
ÇOCUKLARI TORUNLARI ANLATTI
Bu çalışmaları yaparken ilk kadın fizikçilerimizden Belkıs Özdoğan’ın oğlu Mehmet Özdoğan ile görüşme fırsatı buldum, torunu Nisan Özdoğan benimle pek çok fotoğrafları paylaştı. Sabire Aydemir, ilk kadın veteriner, onun da kızıyla bir araya geldik, annesini ondan dinledim. Dilhan Eryurt’un yeğeni benimle fotoğrafları paylaştı. Selma Soysal, ilk kadın matematik profesörümüzün torunu ile buluştuk. Araştırmalarımın yanı sıra ailelerin katkıları da bu çalışmada büyük bir bilgi akışı sağladı.