Güncelleme Tarihi:
Nöbetçi İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği'nin tutuklama gerekçesine göre gazete PKK terör örgütünü masum gibi göstermeye çalıştı, FETÖ ile ilgili haberlerde de 'terör örgütü' ifadesinin kullanılmadığına dikkat çekti. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, "FETÖ/PDY'den yargılanmaktadır. Böyle bir kişinin etrafında bulunduğu on kişi ile koskoca Cumhuriyet gazetesinin hepsine dahil olması beni kahretmektedir. Suçlamaları reddediyorum" savunması yaptı. 9 gazeteci Silivri Cezaevi'ne gönderildi.
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasına ilişkin soruşturma kapsamında hakimliğe sevk edilen, aralarında gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun da bulunduğu 9 şüpheli hakkında tutuklama kararı verildi.
Pazartesi günü başlayan operasyon kapsamında aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve yazar Kadri Gürsel'in de
TUTUKLAMA GEREKÇESİ
Hakimlik tutuklama gerekçesinde, Cumhuriyet Gazetesi'nin pek çok haber ve manşetinde FETÖ ve PKK silahlı terör örgütünün propagandası sayılabilecek ve örgüt lehine algı oluşturabilecek haberlere yer verdiğini belirtti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gazetenin 17 Temmuz tarihinde, "Sokaktaki tehlike" manşeti ile çıktığını belirten hakimlik, "Demokrasisine sahip çıkan darbe tehditini püskürtmek için sokaklara inip geleceğine sahip çıkan millet üzerinden toplumu kalıplaştırmaya neden olabilecek haberde Cumhurbaşkanımızın tanka asılan posterinin manşet yapılarak sokağa çıkıp demokrasisine sahip çıkılma hadisesinin tehlike olarak görüldüğü.." ifadeleri kullanıldı.
'MİT TIRLARI BİLGİLERİNİ FETÖ SIZDIRDI'
Cumhuriyet Gazetesi'nin "İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar" manşetine de değinilen kararda, "FETÖ kumpası olduğu mahkemelerce tespit edilen MİT'e ait yardım TIR'ların durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafların manşetten yayınlandığı, Sözcü Gazetesi'nde yayınlanan bir yazıda saha önce Taraf Gazetesi'ne kendi sızıntılarının taşeronu olarak kullanan bu gizli yapı (FETÖ) MİT TIR'ları haberinde olduğu gibi belgeleri servis etmek için artık Cumhuriyet'i seçti" ifadeleri kullanıldı.
BALBAY'IN MESAJI ÖRNEK VERİLDİ
Eski Cumhuriyet Gazetesi yazarı CHP Milletvekili Mustafa Balbay'ın attığı, "Cumhuriyet'te fetöcülükten Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP Milletvekili olarak yazı yazmak yasak" twitine de kararda yer verildi. Hakimlik bu twit için, "Söz konusu gazetenin terör örgütleri tarafından kullanıldıklarının bir delili olduğu" yorumunu yaptı.
İÇ KARGAŞA ÇIKARTMAYA YÖNELİK HABERLER İDDİASI
Kararda gazetenin manipülasyon ile gerçeği perdeleyip terör örgütlerinin amacına uygun hareket edip iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberlere imza attığı belirtildi.
'SÜBLİMİNAL MESAJ VERİLDİ' İDDİASI
Cizre'de gerçekleşen Hendek ve çukur kazma olaylarında gazetenin PKK terör örgütünün masum gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtilen kararda, Kadri Gürsel'in 12 Temmuz 2016 tarihli "Erdoğan babamız olmak istiyor" başlıklı yazısına da yer verildi. Gürsel'in yazısında sübliminal mesaj verdiği anlatılan kararda, "Seçimle gelen Cumhurbaşkanı'na karşı ayaklanma ve buna benzer gayri meşru bir yöntem önerildiği" denildi. Cumhuriyet Vakfı'nın yönetim kurulu üyeliği seçimlerinde FETÖ terör örgütü ile bağlantısı olan ya da örgüt ile işbirliği içerisine girmek isteyenlerin yönetimde yer alması için seçim yapıldığı iddia edilen kararda yasalara da aykırı hareket edildiği anlatıldı.
HEPSİ SORUMLU TUTULDU
Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan FETÖ ile ilgili yazılarda, 'terör örgütü' denilmediğine dikkat çekilen kararda, "Bu şekilde tüm şüphelilerin Cumhuriyet Gazetesi'nin süreklilik arz eden bu terör örgütlerinin reklam ve propagandasını yapma faaliyetlerinden sorumlu oldukları ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphe altında bulundukları kanaatine varılmıştır" denildi.
'SERBEST KALIRLARSA KAÇARLAR' GEREKÇESİ
Şüpheliler hakkında adli kontrol tedbirlerinin sakıncalı olacağına değinilen kararda, "Şüphelilerin serbest kalmaları halinde kaçacağı nitekim fırsat bulduklarını yasal ve gayri yasal yollarla kaçtıkları daha önceden farklı soruşturma dosyaları içeriklerinden anlaşılmış olması... şüphelilerin haklarında silahlı terör örgütüne üye olmamakla beraber örgüt adına faaliyette bulunmak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında ayrı ayrı tutuklanmalarına" denildi.
SAVUNMALAR... SABUNCU: BU SAVCI FETÖ'DEN YARGILANMAKTA
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu hakimlikte verdiği ifadede, gazetenin her alanında saygın ve hukuka uygun hareket eden kişilerin çalıştığını söyledi. 4-5 manşeti baz alarak savcının kendilerini nasıl suçlayabildiğini soran Sabuncu, "Bu savcı FETÖ/PDY'den yargılanmaktadır. Böyle bir kişinin etrafında bulunduğu on kişi ile koskoca Cumhuriyet gazetesinin hepsine dahil olması beni kahretmektedir. Suçlamaları reddediyorum" dedi.
GÜRSEL: NE YAZDIMSA DOĞRUDAN YAZDIM
Gazetenin yayın danışmanı ve köşe yazarı Kadri Gürsel, yazısıyla subliminal mesaj verdiği iddiasını reddederek, "Ben sübliminal mesaj vermedim. Ne yazdımsa doğrudan yazmışımdır. Bu bir mizah yazısıdır. Buradan darbeyi meşrulaştıran nasıl bir mantık üretildiğini hayretler içerisinde görüyorum. Sayın bilirkişinin bu maksatla yazılan yazılarımı bu şekilde yorumlamasını talihsizlik olarak görüyorum" dedi.
SAVCI ÇALIŞIYORSA BİZ DE ÇALIŞALIM
Yönetim kurulu üyesi Hakan Kara, hakimlik sorgusunda 32 yıldır gazeteci olduğunu belirterek, "Biz FETÖ ile ilgili yazı yazdığımız zaman ortada hiçbir gazete yoktu. Biz bu haberleri yaptığımız zaman bu sebeple birçok kez hedef olduk. Bu kez de hedef olunca hiç şaşırmadık" dedi. Soruşturma savcısı Murat İnam'ın FETÖ'den yargılandığına dikkat çeken Karar, "Sayın savcı masumiyet karinesi ile şu an çalıştığına göre bizim için de masumiyet karinesi geçerli olsun. Görevimin başında olmak istiyorum" dedi.
MUSA KART: KENDİMİ KARİKÜTÜRÜN İÇİNDE HİSSEDİYORUM
Karikatürist Musa Kart savunmasında, 35 yıldır karikatür çizdiğini ve yaşadığı olaylardan bir karikatür çıkardığını söyleyerek, "Şu anda kendimi bir karikatürün içinde hissediyorum. Savcılık çok ağır bir ithamda bulundu. Yaptığım karikatürler PKK ve FETÖ'ye çok ağır şekilde eleştiriler yapıyorsa bu gazetenin örgütle bağlantısı olamaz. Türkiye'de bir kanaat oluşturulmaya çalışılıyor. Lütfen bu kanaati dağıtın" dedi.
ÇETİNKAYA, ENGİN’E ADLİ KONTROL
Yazarlar Hikmet Çetinkaya ile Aydın Engin ise yaş ve sağlık durumları gerekçesiyle adli kontrol talebiyle hakimliğe sevk edildi. Muhabese müdürü Günseli Özaltay ve eski muhasebe müdürü Bülent Yener serbest bırakıldı.Cumhuriyet soruşturmasını yürüten Savcı Murat İnam hakkında FETÖ soruşturması olduğu ortaya çıkmasının ardından dün dosya için İstanbul Başsavcıvekilleri Hasan Yılmaz ve Zafer Koç ile Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan Özgür Metin de görevlendirildi.
AYDIN ENGİN: KIDEMLİ BİR BASIN SANIĞIYIM
Haklarında yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılan yazarlar Aydın Engin ile Hikmet Çetinkaya adliyeden ayrılarak Şişli’de bulunan Cumhuriyet Gazetesi’ne geçti. Her iki yazar, gazete binası önünde destek nöbeti tutunlar tarafından alkış ve sloganlarla karşılandı.
Yazar Aydın Engin gazete girişinde yaptığı açıklamada, "İçeride daha 9 arkadaşımız var. O arkadaşlarımızdan tutuklananlar olacak besbelli. Ben kıdemli bir basın sanığıyım. Murat Sabuncu’nun bir sözünü sizinle paylaşayım; ’Halkımızın ve okurlarımızın önünde saygıyla eğiliriz. Başka kimsenin de önünde eğilmeyiz.’ Öyle oldu" dedi.