Güncelleme Tarihi:
TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde MHP milletvekilleri söz aldı.
MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yürütmede çift başlılığın sona erdiğini, siyasi istikrarın en üst seviye çıktığını belirterek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hükümet krizleri, hükümet sorunları ortadan kalkmış, ekonomik ve demokratik istikrarın yolu açılmıştır." diye konuştu.
Sosyal medyada baş gösteren yanlış bilgi, yalan haber üzerinden algı faaliyetlerinin yürütülmesinin hız kazandığını ifade eden Bülbül, bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, kamu diplomasisi yürütülmesi, Türkiye'nin tezlerinin uluslararası alanda savunulması hususlarının yanı sıra dezenformasyonla mücadele ve milletin doğru bilgiyle buluşturulması noktasında önemli bir misyon üstlendiğini vurguladı.
Dezenformasyonla mücadele kapsamında İletişim Başkanlığının faaliyetlerinin taşıdığı önemi dile getiren Bülbül, İletişim Başkanlığının yaptığı çalışmaları anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kurumsallaşmasının sağlanması gerektiğini belirten Bülbül, MHP'nin beklentilerini dile getirdi. Bülbül, şöyle konuştu:
"Milliyetçi Hareket Partisi olarak önümüzdeki süreçte beklentimiz, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin daha da kökleşmesini, daha da kurumsallaşmasını sağlamaktır. Bu hususta beklentimiz 12 Eylül 1980 darbesinin bir eseri olmakla beraber, şimdiye kadar 184 değişiklik yapılan Anayasa'nın çağın gereklerine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesi; siyasi partiler seçim kanununun, siyasi etik kanununun çıkarılması; Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun yeniden düzenlenmesi; yeni bir Meclis İçtüzüğü'nün hazırlanması, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılması, bunların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyumlu ve tamamlayıcı bir şekilde hayata geçirilmesidir."
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Suriye'de yaşanan son gelişmelerde Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) terör örgütünün faaliyetlerini engelleyen, sahada belirleyici bir aktör olarak öne çıktığını söyledi. Osmanağaoğlu, nokta operasyonlarla örgütün yöneticilerinin etkisiz hale getirilmesinin, MİT'in etkinliğinin en somut göstergesi olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin yalnızca kendi sınır güvenliğine değil, aynı zamanda bölge halklarının huzur ve istikrarına katkı sunduğunu belirten Osmanağaoğlu, bunun son örneğinin Suriye olduğunu söyledi. Osmanağaoğlu, "Teşkilatımız bir yandan sahadaki insana ulaşarak yumuşak güç unsurlarını devreye sokmuş, diğer yandan da sert güç uygulamalarıyla caydırıcı operasyonlar gerçekleştirilmiştir." dedi.
"GAZETECİLERE, YEŞİL PASAPORT EDİNME İMKANI TANINMALI"
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, dezenformasyon konusunun dijital çağda her ferdin, toplumun ve devletin mücadele ettiği öncelikli meselelerden birisi olduğunu ifade etti.
Özellikle dijital platformlarda yayınlanan gerçek dışı haberlerin bireylerin algısını manipüle ederek, demokrasiyi ve milli birliği zayıflattığını vurgulayan Özdemir, dezenformasyonla mücadele kapsamında Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Mecliste kabul edildiğini hatırlattı. Özdemir, "İlgili yasanın yürürlüğe girdiği 2022- 2023 arasında tespit edilen dezenformasyon sayısının 328 olduğu belirlenmiştir. Hem deprem felaketi yaşadığımız hem de genel seçim atmosferine girdiğimiz 2023- 2024 yılları arasında bu sayı 956'ya yükselmiştir. 2024 yılında şu ana kadar tespit edilen sayı 732'dir." diye konuştu.
Türkiye'de dezenformasyonların, İletişim Başkanlığının çalışmalarıyla tespit edildiğini vurgulayan Özdemir, bunlarla ilgili gerekli yasal işlemlerin vakit kaybetmeksizin başlatılmasının zorunluluk olduğunu söyledi. Özdemir, "Yasal yükümlülüklerle alakalı cezaların yetersiz kaldığı, aynı amaçla yeni ve ilave bir düzenleme ile caydırıcılığın artırılması gerekliliği karşımızda durmaktır." ifadesini kullandı.
Küresel düzeyde artan iletişim, medya ve diplomasi faaliyetlerinin birleştiği bir dönemde, Türk basın mensuplarının yurt dışına rahat seyahat edebilme imkanına kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Türkiye'nin tezlerini doğru yerde, doğru şekilde anlatabilecek, mesleğinin namusuna, kendi onuruna ve ülkesine sadakatle bağlı olan medya mensuplarının, alanlarındaki uluslararası temaslarına erişebilmesi için belirli şartlara sahip gazetecilere, yeşil pasaport edinme imkanı tanınmalı. Bu durumu, belirli bir meslek grubuna imtiyaz olarak görmeyip, ülkemizin diplomatik kudret ve üstünlüğünün gereği olarak değerlendirmek yerinde olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"DİYANETİMİZİN YANINDAYIZ"
MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, son yıllarda, İslam'a ve milli değerlere bir saldırının olduğunu söyledi. Bilerek ya da bilmeyerek bazı sanatçı ve siyasetçilerin de bu ağın içinde olduğunu belirten Yıldırım, "Topyekün Diyanet üzerinden İslam'a saldırı vardır, biz bunları görüyoruz, biliyoruz ve Diyanetimizin yanındayız. Bunlara geçit vermeyiz." dedi.
Fahri Kur'an kursu öğretmenlerinin kadro beklediğini belirten Yıldırım, bununla birlikte, yine Diyanetin 3600 ek gösterge talebinde bulunan personelinin olduğunu belirterek, bunların da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve güvenliğini korumada savunma sanayinin kritik bir öneme sahip olduğunu, bu alanın gelişmesinin aynı zamanda ekonomik kalkınmaya ve Türkiye'nin uluslararası itibarına önemli katkılar sunacağını dile getirdi.
Son yıllarda savunma sanayinde büyük bir dönüşüm yaşandığını vurgulayan Öztürk, "Yerli ve milli bir savunma sanayi oluşturmak amacıyla yurt içi geliştirme ve üretim modeli öne çıkarılmış, bu model savunma ve güvenlik ihtiyaçlarımızın çözülmesinde milli kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullanmamıza imkan sağlamıştır." dedi.