Okulun "Şeref Köşesi"ndeki fotoğrafına hemen "Cumhurbaşkanı" ibaresi eklendi. Çocuklar, "Çankaya’nın Gül’ü" pankartını okul bahçesinde gizlice dolaştırıyor. 114 yıl önce kurulan ve Anadolu’daki modern eğitim kurumları içinde ilk sıralarda yer alan Kayseri Lisesi bugüne kadar 25 bin öğrenci mezun vermiş. Büyük bölümü Türkiye’de, bir kısmı yurdışında önemli yerlere gelmiş. Okulun sırrını Kayseri’de araştırdık.
Kayseri medreseler kenti. Dünyanın en eski tıp fakültelerinden Gıyasiye Medresesi Gevher Nesibe Sultan Şifaiyesi
1206’da kurulmuş. Okulun Gıyasiye kısmında temel bilimler eğitimi alan öğrenciler darüşşifa yani hastanede uygulama yaparmış. Selçuklular 13. yüzyılda Kayseri’de Seracettin, Hunat, Hacıkılıç ve Sahabiye adında büyük medreseler kurmuş. İmparatorluk tarihe karışsa da Kayseri’de yaktığı meşale yüzyıllarca Anadolu’yu aydınlatmış.
Osmanlı Devleti, 19. yüzyıla kadar Kayseri’de tek okul açmamış. 1869’da çıkarılan eğitim yasasındaki, "500 haneden fazla her kasabada bir rüştiye açılacak" hükmü gereği sancaktaki iki sübyan mektebi rüştiyeye dönüştürülmüş. Amerikan Board’un Anadolu’da okullaşmaya başlaması ve 1889’da Talas Amerikan Koleji’ni açması üzerine imparatorluk harekete geçme gereği duymuş. 13 Eylül 1893’te Kurşunlu Camii civarındaki Seyfullah Efendi konağında "Derece-i Ula Mekteb-i Mülkiye İdadisi" adıyla okul açılmış. Eğitim kurumu üçü rüştiye, ikisi idadi (lise) olmak üzere beş sınıfla öğretime başlamış.
BİR SINIF SAVAŞTA ÖLDÜ
Okul, Sultan II. Abdulhamid’in imparatorluğun her yanında başlattığı eğitim hamlesinin ürünüydü. İlk yıl beş mezun verdi, kentin havasını hızla değiştirdi. 10 yılda etkisi arttı, başvuran öğrencilere yetmez oldu. Mülkiye İdadisi, 1903’te yeni binasına taşınınca Kayseri sancağı sınırlarında yaşayan yüzlerce çocuk eğitim olanağına kavuştu. 1915’te sultaniye, yani modern liseye dönüştürüldü. 1921’de Sakarya Savaşı’nda Ankara’nın boşaltılması söz konusu olunca başkentin de Kayseri’ye taşınması gündeme gelmişti. Bu amaçla okul binasının TBMM’ye bırakılması için hazırlık yapıldı. Fakat, Sakarya Savaşı’nda milletin gösterdiği büyük kahramanlık sayesinde TBMM yerinde kaldı.
Düşmanı püskürten kahramanlardan bir kısmı bu okuldan çıkmıştı. 1920-1921 öğretim yılı mezuniyet defterine bakınca, son sınıfların karşısına şöyle bir not düşüldüğünü görüyoruz: "Lise son sınıf talebeleri Sakarya Savaşı için cepheye gidip hepsi düşmana karşı savaşırken şehit düştüğünden, bu öğretim yılında okulumuz mezun vermemiştir..."
1923’te sultani adı liseye çevrilince okulun adı değişti. 14 Ekim 1924’te Cumhurbaşkanı
Atatürk ve eşi Latife Hanım şehre geldiğinde Kayseri Lisesi’ne uğradı. Atatürk, derslere girip kendisi için hazırlanan müsamereleri izledi. Hatıra defterine "Kayseri Lisesi’ni müdürü, muallimleri, bütün talebesi ile cumhuriyetin ateşli, feyizli bir ocağı bulduk" yazdı.
Kurulduğu günden itibaren Talas Amerikan Koleji’yle rekabet eden okul, Kayseri’de ilklerle anıldı hep. Gramofonu, fotoğraf makinesini,
film makinesi ve sinemayı bu okulla tanıdı şehir. İlk tiyatro gösterileri salonunda sahnelendi. Modern resimle tanıştılar. İki okulun rekabeti sayesinde Kayserililer dünyaya açılma fırsatı buldu. Ermenilere ve Rumlara yönelik kurulan, Cumhuriyet’ten sonra Müslüman öğrencilere açılan Talas Amerikan Koleji daha çok zengin çocuklarının okuluyken; esnaf, çiftçi, işçi, zanaatkar çocukları Kayseri Lisesi’nde ışığa kavuştu. 1964-1965 öğretim yılı defterinde Abdullah Gül’ün sınıf arkadaşlarının "baba mesleği" hanesinde "ölü, hamal, işçi, işsiz, çiftçi, manifaturacı, tüccar, demirci, bakkal, memur ve subay" yazıyor. Gül’ün baba mesleği hanesinde de "işçi" yazılı.
LİSELİ ABDULLAH
Okul kayıtlarında birçok tanıdık ismin gençlik fotoğrafları ve notları geçti önümden. Başta 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve 11. Cumhurbaşkanlığı’na aday Abdullah Gül olmak üzere. Abdullah Gül, karnesine bakılırsa çok çalışkan bir öğrenci değil. Ama öyle haylaz da değil. Hem okul hem mahalle arkadaşı Hilmi Akkan’ın babası Hamdi Akkan, şimdi yerinde kocaman bir apartman olan arsada oğlunun top oynamaya gittiğini, Abdullah Gül’ün de okuldan gelince arsaya indiğini, topu bir-iki kez dürttükten sonra eve kapanıp ders çalıştığını hatırlıyor. Şimdi Kayseri Çarşısı’nda pastırmacılık yapan, Gül’ün mahalleden arkadaşı Mehmet Öztürk de aynı şeyleri anlattı: "Abdullah’ı sokakta pek göremezdik. Okulla ev arasında gidip gelirdi."
Abdullah Gül’ün en çok sevdiği öğretmenlerinden, lisede 35 yıl görev yapan Nurşen Özdamar’ı bulduk, uzun uzun sohbet ettik. Beden Eğitimi dersindeki başarısının sebebini ondan öğrendik. Necip Fazıl Kısakürek’in öncülük ettiği Büyük Doğu hareketi üyesi, Kayseri Lisesi Müdür Muavini Hayri Terzioğlu, Gül’ün beden eğitimi hocasıymış. Abdullah Gül, boş zamanlarını birkaç arkadaşıyla spor salonunda, çok sevdiği ve fikirlerine önem verdiği hocasının yanında geçirirmiş. Nurşen Özdamar, Gül’ün bir kupa da kazandığını söyledi, spor dalını hatırlayamadı.
Nurşen Özdamar’a bizi eski öğrencilerinden biri götürdü. Mezun olduğu Kayseri Lisesi’nde yıllar sonra müdür muavini olarak dönen emekli fizik öğretmeni Yusuf Özmerdivenli, Abdullah Gül’le aynı dönemde okumuş. Gül’e okul dışında çok nadir rastladığını hatırlıyor: "Necip Fazıl, Kayseri’ye gelmişti. Taş Sineması hınca hınç doluydu. Abdullah Gül de izleyiciler arasındaydı. Biri omzuma dokundu. Hocam Ayvaz Gökdemir’di. Demek buradasın, aferin sana, dedi. Sıraların arasında yürüyerek Abdullah’ın da yanına gitti ve onu tebrik etti."
Kayseri Lisesi, yabancı dile en fazla önem veren devlet okullarından biriydi. Kurulduğu ilk yıllarda Fransızca’ya, Cumhuriyet’in başından itibaren İngilizce’ye ağırlık vermiş. Öğrencilerine hem sağlam bir Türkçe ve edebiyat bilgisi aktarmış hem de sağlam bir yabancı dil altyapısı sağlamış. Gül’ün yabancı dil temeli buradan geliyor. Lise, Talas Amerikan Koleji’nden de çok destek görmüş, ünlü dil hocaları zaman zaman gelip ders vermiş. Turgut ve Korkut Özal kardeşler de bu hocalardan ders alan şanslı talebelerden. Gül’ün öğrenciliğinde, 1962-1964 yılları arasında Amerikan Barış Gönüllüleri’nden altı öğretmen hem öğrencilere hem öğretmenlere dil dersi vermiş.
Kayseri Lisesi, tarihteki gibi bugün de Anadolu’daki en başarılı liselerden. Geçen yıl ÖYS’ye giren öğrencilerin yüzde 54’ü üniversiteyi kazanmış.
OKULUN ŞEREF LİSTESİNDENAkademisyenler: Prof. Dr. Feyzi Feyzioğlu, Prof. Dr. İhsan Ketin, Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu, Prof. Dr. A. Hulusi Köker, Prof. Dr. Mehmet A. Özdemir, Dr. Ziya Özel, Prof. Dr. Bahir Özgencil, Prof. Dr. Mehmet Ö. Palamuto, Prof. Dr. Adem Baştürk, Prof. Dr. Mehmet Emin Tuna, Prof. Dr. Jale Baysal.
Politikacılar: Turhan Feyzioğlu (Bakan), Osman Bölükbaşı, N. Mehmet Kaşıkçıoğlu, Feyyaz Köksal, Ali Rıza Önder, Korkut Özal (Bakan), Turgut Özal (Cumhurbaşkanı), Halil Özsoy, Mehmet Yazar (Bakan), Bahattin Yücel (Bakan), Sadettin Bilgiç (Bakan), Sabahattin Çakmakoğlu (Bakan), Sadettin Bilgiç (Bakan), Mustafa Dağlı, İhsan Dede, Mustafa Derin, Halim Aras.
Hukukçu: Yekta Güngör Özden (Anayasa Mahkemesi eski Başkanı).
Sanatçı ve yazarlar: Behçet Kemal Çağlar (Şair), Göksel Arsoy (Sinema Oyuncusu), Emel Sayın (Şarkıcı), Cevdet Kudret (Yazar), Eşber Yağmurdereli (Yazar).
1967-1968 mezunu 11. Cumhurbaşkanı adayı
Abdullah Gül’ün karnesiEdebiyat 5
Matematik 8
Kompozisyon 6
Felsefe 6
Tarih 5
Coğrafya 5
Astronomi 5
Jeoloji 5
Fizik 10
Kimya 5
İngilizce 6
Beden eğitimi 10
Resim 7
Milli güvenlik 6
1944-1945 mezunu 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal’ın karnesiEdebiyat 8
Coğrafya 9
Askerlik 9
Tarih10
Astronomi 10
Fizik10
Jimnastik 10
Yabancı Dil 10
Jeoloji 10
Cebir 10
Felsefe 10
Kimya10
Matematik 10