Güncelleme Tarihi:
KALIN'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
TSK’nın bu sabah yaptığı açıklamayla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1780’e ulaşmış durumda. Dün bir trafik yaşandı. Esad rejimi ve PYD ile anlaşma imzalandı mı, oraya bir takım güçler girdi mi diye
Biz başından beri bu haberlerin teyide muhtaç olduğunu ifade etmiştik. Halep civarından gelip Afrin’in güney uçlarına oradan da şehre girmeye çalışan bir grubun 50 araçlık bir konvoyun bir girme teşebbüsünün olduğunu gördük. Fakat bu topçu atışlarımızla hemen püskürtüldü. Bu milis güçler Halep’e doğru çekildiler. Burada iddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Sahada kirli ve karanlık pazarlıklar olsa bile biz Zeytin Dalı ile ilgili planlarımıza devam edeceğiz.
Nitekim Afrin harekatının haklılığı konusunda her gün ortaya çıkan yeni veriler verdiğimiz kararın doğruluğunu teyit etmektedir. Harekat öncesinde gelen istihbarat ve şu anda ele geçirilen bilgiler bölgenin yeni bir Kandil yapılmak istendiğini ortaya koyuyor.
Yığınaklar karargahlar, buranın Afrin bölgesinde bir Kandil haline getirilme çabasını ortaya koymaktadır. Harekatın meşruiyeti açısından da yeni verilerin elimize geçtiğini ifade edebilirim.
Doğu Guta'da 160'tan fazla sivilin ölümüyle neticelenen saldırılar gerçekleşti. Biz buradan bu saldırıları kınıyoruz. Suriye rejimine de bu saldırıları derhal durdurma çağrısında bulunuyoruz. Bu bir insanlık suçudur. Masum sivillerin öldürülmesi kabul edilemez. Rusya ve İran ile Cumhurbaşkanımızın telefon trafiği, ilgili arkadaşların yoğun görüşmeleri devam ediyor.
ABD İLE İLİŞKİLER
ABD ile ilişkilerde ihtiyatlı olmakla birlikte iyimseriz. Gerek ABD’nin YPG’ye verdiği desteğin sonlanması gerek bunların Fırat’ın doğusuna götürülmesi konusunda beklentilerimiz nettir. Artık PYD-YPG ile yapılan işbirliğinin sona erdirilmesi gerekmektedir. YPG ile ilgili Münbiç ile ilgili beklentilerimiz bellidir. İkinci temel ihtilaf konusu olan FETÖ meselesinde de biz somut adımlar bekliyoruz. Ne Obama ne Trump bölgesinde netice verici politika bir uygulama görmedik. Bizim bütün talebimiz hakkında tutuklama bulunan, davalar bulunan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve kaçak statüsünde bulunan kişilerin iade edilmeleri ve yargının önüne çıkmalarıdır. Bizim beklentimiz Trump yönetiminin de bu terör örgütüyle ilgili olarak somut, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını giderecek şekilde adım atılmasıdır.
PKK ile mücadelede ABD’nin sağlayacağı istihbarat desteği, bu konuda da somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Bunlar gerçekleştiği takdirde hem iki ülke arasındaki ilişkiler normalleşme sürecine girecek, hem de bölgenin de istikrara kavuşması neticesinde önemli adımlar atılacaktır.
SORU & CEVAP
SORU: Lavrov, Türkiye’nin güvenlik çıkarları için Şam yönetimiyle doğrudan temas kurması gerektiğini söyledi.
Bizim Şam rejimiyle doğrudan resmi temasımız söz konusu değil. Ama Rusya İran ve Türkiye olarak bizim eşgüdüm sağlamak, çatışmasızlık bölgeleri oluşturmak ve diğer ilgili konuları takip etmek için kurduğumuz bir mekanizma var. Dolaylı bir trafiğin olduğunu biliyoruz. Fakat olağanüstü şartlar gerektirdiğinde, belli sorunları çözmek için ilgili birimlerimiz, yani kastettiğim istihbarat birimimiz, doğrudan ya da dolaylı belli temaslar kurabilir. Bu, zaten istihbarat birimimizin temel görev tanımları arasındadır.
SORU: Geçtiğimiz günlerde AB Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Vize serbestisi için şartlar sundu. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
O bir ortak açıklama değil, birkaç bakanın bireysel açıklamaları oldu. Evvelki haftaydı, mektubumuzu gönderdik. Bunun değerlendirme süreci devam ediyor. Vize serbestisi yıllar önce yapılması gereken bir konudur. Çeşitli bahanelerle ertelendi. 72 kriterin 69’u karşılandı gibi gerekçelerle bu sürüncemede bırakıldı. Bizim beklentimiz bu çalışmaları tekrar yaptık. Sayın cumhurbaşkanımızın talimatıyla bu kağıt da oluşturuldu. Bu çalışmayı tekemmül etmek suretiyle AB’ye ilettik. Şimdi değerlendirme yapılıyor.
Afrin meselesine gelince bizim kimseye bir izahat borcumuz yok. Operasyonların gerekçelerini mahiyetlerini bütün paydaşlarımızla paylaştık.
SORU: Sayın Cumhurbaşkanı BBP lideri Destici ile görüştü. Detayları nelerdir? Saadet Partisi ve BBP ittifaka dahil olacak mı?
Türk siyasi tarihinde yeni bir sayfa açılmış oldu. Şu anda AK Parti ile MHP arasında bu ittifak üzerinde mutabık kalındı. Bununla ilgili de arkadaşlarımız bugün 15:00’te gerekli kanuni düzenlemeyi verecekler. Detayları oradan takip etmekte fayda var. Katılmak isteyen başka aktörler olursa cumhurun ittifakı adı üstünde herkese açık.
SORU: Böyle bir girişimin devamı konusunda yaklaşım olduğunu düşünüyor musunuz? Suriye rejimiyle istihbarat birimleri arasında
Bu haberlerin bir kısmı propaganda amaçlı yapılıyor. 40 araçlşı konvoyun bir yere doğru gitmesi vesaire de biraz şov biraz da propaganda amaçlı yapıldığı anlaışılıyor. Hedefi ne ise biz bunları dikkate alırız. Askeri planlar çerçevesinde hesaba katılır. Kim olursa olsun bunun ciddi sonuçları olur. Bugün yarın tekrar teşebbüste bulunabilirler mi? Mümkündür, ama bununla ilgili tedbriler alınmıştır. Orada YPG PYD’ye destek mahiyetinde atılacak her adım bunların terör örgütünün yanında yer alması ve bizim için meşru hedef haline geliyor.
İstihbarat çerçevesinde bu görüşmeler yapılabilir.
SORU: Sayın Cumhurbaşkanı zinanın yeniden suç olması gerektiğini söyledi. MEB, 20 bin sözleşmeli öğretmen alacağını açıkladı. İkinci alım gerçekleşecek mi?
Cumhurbaşkanımız, bununla ilgili bir çalışma yapılması talimatı verildi.
İkinci sorunuzla ilgili takvim açıklandı. Bu 2018 yıl içinde gerçekleşecek. İlave alımla ilgili kesin net bir şey yok. Gelişme olursa Milli Eğitim Bakanlığımız gerekli açıklamayı yapacaktır.
Soru: Türkiye ve Esad arasında siyasi bir görüşme söz konusu mu?
Ana muhalefet Tillerson ve Çavuşoğlu’nun imzaladığı metni eleştiriyor. Ayrıca Tillerson ile Cumhurbaşkanı görüşmesinde tercüman olmamasını eleştiriyor. Yanıtınız ne olur?
Siyasi bir temasın olmadığını söyledim. İhtiyaca binaen istihbarat üzerinden yapılır.
Şimdi Amerika ile yapılan mutabakat konusuna gelince, muhalefetin şöyle bir yapısı var. Amerika ile ilişkiler gerildiğinde “neden geriyorsunuz” Ulusal güvenlik çerçevesinde rayına oturtmayı hedeflediğimizde “bu doğru bir mutabakat değildir” Açıklanabilecek kadarını ortaya koydular. Biz somut adımları görmek suretiyle bu adımları takip edeceğiz. Umarım muhalefet de görecektir.
Ama özellikle son konu. Tercümanın bulunmaması, not alınmaması konusu da hakikaten gülünç bir yorum. Devlet kimdir not tutucu mudur? Devletin başındaki kişi, başkomutan sıfatıyla bu kabulü yapmaktadır. Dışişleri bakanı tercüme yapmaktadır. Nasıl devlet devre dışı bırakılmıştır? Bazen bu tür görüşmelerde tercüman alınmaz. Bütün bu yorumlar, maalesef devlet tecrübesinden bihaber olan kişilerin yorumları olarak görülüyor. “Tam başbaşa” diye bir tabir vardır. Bu oranın şartlarına göre karar verilen bir konudur.