Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı aleyhinde herhangi bir mahkeme kararının söz konusu olmadığını, verildiği ileri sürülen iptal karar/kararlarının hizmet binalarının hukukî ve fiilî durumunu hiçbir şekilde sakatlamadığını belirtti.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13/08/2010 tarihli ve 2494 sayılı kararıyla onanan Atatürk Orman Çiftliği Alanlarına ait 1/10.000 ölçekli Nazım İmar Planı'na ilişkin farklı davalar açılmış olduğuna ve bu davaların yargı süreçlerinin halen devam ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanlığı kaynakları, habere konu olan söz konusu iptal kararının veya kararlarının da daha evvel yürütmesi durdurulan davalara ilişkin olduğunun değerlendirildiğini söyledi.
Mimarlar Odası: Atatürk Orman Çiftliği’ndeki bütün planlar iptal edildi
Cumhurbaşkanlığı'na ulaşan bir karar metninin söz konusu olmadığını da hatırlatan yetkililer, iddia edildiği türden bir karar/kararlar verilmiş ise de bunun hizmet binaları ile ilgili olmadığının, çiftlik alanının tamamına ilişkin üst ölçekli ve 2010 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesince onaylanan 1/10.000'lik nazım imar planıyla ilgili olduğunun düşünüldüğünü ifade ettiler.
Bunun yanı sıra, karar/kararlara konu nazım imar planının, Cumhurbaşkanlığı hizmet binalarının bulunduğu alanın sit durumunda 2011 yılında yapılan değişiklik doğrultusunda hizmet binalarının bulunduğu kısmı kapsayacak şekilde 2012 ve 2013 yıllarındaki değişikliklerle yenilendiği, bunun ilgili Bakanlıkça onaylandığı, hizmet binalarının inşasında da yenilenmiş olan planların esas alındığı belirtildi.
İdari yargı usulüne göre nazım imar planının yürütmesinin durdurulmasının veya iptalinin doğrudan o alanla ilgili uygulama imar planını ve buna dayanarak verilen inşaat ruhsatını hukuken ortadan kaldırmayacağını vurgulayan yetkililer, Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin iptal kararları gerekçe gösterilerek uygulama imar planlarına ve ruhsata karşı açılan davalarda herhangi bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı verilmediğine, iskan ruhsatının da zaten alınmış olduğuna da dikkati çekti.
Tezviratı adet edinen belirli kesimlerin, kafa karışıklığına yol açma umuduyla, mahkeme kararlarını çarpıtarak hizmet binalarının kaçak olduğu yönünde ortaya attıkları iddiaların da asılsız ve hukuki mesnetten yoksun olduğuna işaret edildi.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, habere konu iptal karar/kararlarının dayanaklarından birisi olarak ileri sürülen 1/10.000'lik nazım imar planının, sit durumu dikkate alınmadan yapıldığı savının da, 25/06/2015 tarihi itibarıyla Danıştay 14. Dairesince verilen kararlarla, söz konusu alanın tarihi sit özellikleri taşımadığı hükme bağlandığından, yüksek yargı kararlarıyla tamamen çürütülmüş olduğunun da altını çizdi.