Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, bir gazetecilik öğrencisinin basın özgürlüğüyle ilgili sorusu üzerine, “Bir Cumhurbaşkanı’na kendi mekânında böyle bir soruyu soracak kadar özgürsün. Bir gazetecinin özgürlüğü bir başkasının özgürlük alanına kadardır. Benim ailemi her türlü hakarette yerin dibine sokan bir gazeteci yasalar içinde tutuklanıyorsa, siz ona hâlâ gazetecinin özgürlüğü mü diyeceksiniz? Gazetecilerin özgür olmadığını sana kim söylüyor, bana bunun ispatını yap” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı birleştireceklerini belirterek, “Dolayısıyla burada yeni bir kadrolaşma olacak” diyen Erdoğan’ın öğrencilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
ÖĞRENİM KREDİSİ BORÇLARI
“(Öğrenim kredisi borçları) Ben sana Erdoğan cevabı mı vereyim, İnce cevabı mı veya diğerleri gibi mi cevap vereyim? Eğer ‘Erdoğan cevabı verin’ derseniz, ben size en doğrusunu konuşurum. Burs karşılıksız. Biliyorsunuz kredi, belli devlet imkânlarının gençlerimiz için üniversiteyi bitirdikten sonra onlara yeni bir süreç açabilmek için temin edilmiş bir yöntemdir. Diğer adaylar, Allah selamet versin, biz diyor sileriz. Biz ‘Dürüst olalım’ diyoruz. Yapamayacağımız bir şeyin sözünü vermeyelim. Bakkal dükkânı yönetmenin bile bir izzet ve şerefi vardır. Devlet yönetmek çok daha başka. Siz, çırağa bakkal teslim eder misiniz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çırak bile olamayanlara teslim edilir mi?
SİNAN NE BU İŞ?
(Öğrencilerden yaz tatilinde de yurt ücreti alınması) Sinan (Kredi ve Yurtlar Genel Müdürü Sinan Kara) ne bu iş? Şimdi Sinan Bey’e talimatı verdim. Onlar da bu düzenlemeyi yapmışlar. Bundan sonra yaz sezonunda sizlerden ücret alınmayacak.
(Diş hekimliği öğrencilerinin staj malzemelerini kendilerinin sağlaması) Ben bunu bilmiyordum. Bunu YÖK’le de görüşeceğim. Bunun takibini yapacağım. Öğrencinin orada kullandığı malzemenin ücretini öğrenciden almak kadar, Türkiye bu kadar sefil duruma düşmedi.
(Sağlıkla ilgili fakültelerdeki fiziki sıkıntılar) Başarının sırrı insanı, parayı ve bilgiyi yönetmektir.”
TIP FAKÜLTELERİ BORÇ İÇİNDE
Tıp fakültesi olan üniversitelerimiz korkunç borç içinde yüzüyor. Biz onların borçlarını ödüyoruz. Öyle ufak rakamlar değil. 250, 300, 350 milyon lira borcu olan üniversitelerimiz var. Diyoruz ki gelin, siz tıp fakültelerini devlete bırakın, gene üniversiteniz öğretim üyeleri orada gelsin ders versin. Ama işini idari noktadaki yönetimini bizzat Sağlık Bakanlığı yapsın. Onu da kabul etmiyorlar. Kardeşim batırıyorsunuz bizi, maliyet çok yüksek. Biz bunun altından kalkamayız ki.
UZAYA ASTRONOT
(Uzay araştırmaları) Şu anda uzay bilimleriyle alakalı, öncelikle uzaya uydu fırlatma çalışmalarını başlattık. Bu ne demektir? Bizim size ihtiyacımız var. Bu dönem başladığına göre, bundan sonraki, bizzat belki sizler gibi gençlerimizi, uzaya belki biz de astronot gönderme noktasına geleceğiz. Kısa zaman içinde uzay bilimleri noktasında ülkemiz ciddi bir yere gelecek. O zaman bu bölümde okuyanların değerleri artacak.