Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Malatya’da bulunan Beydağı Konaklama tesislerinde barınan Suriyeli'lerle iftar açtı. Beraberinde Başbakan yardımcısı Beşir Atalay ile iftar programına katılan Cumhurbaşkanı Gül, iftar sonrası yaptığı konuşmada Ortadoğu'da yaşanan olaylara değindi.
Cumhurbaşkanı Gül, Suriyeli'lere 'Sizler tarihinizde zor bir dönemi yaşıyorsunuz' diyerek, sözlerine şöyle devam etti; "Maalesef evinizden yurdunuzdan oldunuz ve buralara kadar geldiniz. Bizler islam tarihinde de en iyi şekilde bilindiği gibi ensar muhacir ilişkisini yaşıyoruz tabiki biz Müslümanlara düşen de kardeşleriniz olarak onlara kucağımızı açmak ve en güzel misafirperverliği yapmaktır. Şimdi bunun için uğraşıyoruz. Biliyorumki sizlere nede kadar imkanlar tanınsa da sizleri altın kafeslere de koysak sizin eviniz gibi olamaz. Her milletin tarihinde acı tatlı günler vardır. Suriye halkı olarakta bin yıla dayalı komşuluk ilişkilierimiz olarak siz şimdi tarihinizin çok zor dönemini yaşıyorsunuz. Tarihimizde Türkler olarak bizlerinde acılı günleri olmuştur. Bizlerde sürgün edilmişizdir. Çok acı çektiğimiz günler olmuştur. Dolayısıyla siz kardeşlerimizin acısını daha derinden hissediyoruz. Bu nedenle sizlere kucak açarak kardeşlik görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Bu vesile ile bütün vatanaşlarımı da tebrik etmek istiyıorum. Onlarda bu acıyı hisediyorlar sizlere misafirperverlik yapıyorlar. Bu vesile ile bu büyük duyarlılığı gösteren Hükümetimize, Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay’a AFAD’a, ve bu kamp Malatya olduğu için Malatyalı vatandaşlarımıza, valiliğimize, belediyemize şükranlarımı ve teşekkürlerimi burada sunmak istiyorum."
"EVLERİMİZ SANKİ YANGIN İÇİNDEYMİŞ GİBİ HİSSEDİYORUZ"
Gül, İslam dünyasının neredeyse tamamının perişan olduğunu dile getirerek; "Maalesef bu mübarek Ramazan’da içimiz kan ağlıyor, bütün islam dünyası neredeyse perişan. Tanıdığımız insanlar, tanıdığımız şehirler katlediliyor. Göz yaşları ve kan, maalesef bu Ramazan’da islam dünyasının çok üzüntülü bir gerçeği oldu. Bu bölgenin en değerli halklarından Suriye olarak sizler uzun süredir büyük çileler çekiyorsunuz.En tabi hakkınız olan özgürlük ve kendi ülkenizde başınız dik yaşama arzusu karşısında çektiğiniz bu çileler bizleri de derinden üzmekte ve sizin acınızı bütün Türk millleti inanın derinden hissetmektedir. Tanıdığımız şehirleriniz ,Şam Halep, Huma, Humus’u televizyonlardan harap halini gördükçe inanın kendi evlerimiz sanki yangın içindeymiş gibi hissediyoruz. İnanıyoruz ki bir gün aklı selim hakim oalcak ve bu çekilen çileler bitecek bir taraftan bunun bitmesi ve Suriye’de tekrar huzurun sağlanması için Türekiye olarak bütün gücümüzle çalışıyoruz. Bütün arzumuz sizin güvenli bir şekilde yeniden evlerinize dönmenizdir. Sizler burada bulunduğunuz sürece elimizden gelen bütün imkanları seferber ediyoruz. Burada günlerinizi boşa geçirmeyin burada her türlü fırsatlar veriliyor, bunları değerlendirin. Çocuklarınızı en güzel şekilde okumasını sağlayın. Burada sizler için okullar açtık ve öğretmenler tahsis ettik sizlere" diye konuştu.
"BU OLAYLARIN NEREYE GİDECEĞİNİ KİMSE BİLMİYOR"
Gül, Suriye'da akan kanın bir an evvel durması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı; "Bölgemiz ateş içerisinde. Sadece Suriye değil yangın içinde olan, Irak’ta olan bitenleri görüyorsunuz. Müslümanlar birbirlerini öldürüyorlar, hepimizin yüreği dağlanıyor. Bu olayların nereye gideceğini kimse bilmiyor. 'Komşusu aç iken tok olan bizden değildir' düsturu ile yaşayan bir dindeniz. Onun için komşuları ateş içerisinde iken, komşuları kan ve gözyaşı içerisinde iken bizler kendimizi nasıl iyi hissederiz. İslam dünyası bu şekilde perişan haldeyken, Filistin’de Gazze’de yaşanan facialar ve bu saldırıları yapanları kendilerini çok daha rahat hissederken, son günlerde özellikle İsrail saldırılarını şiddetle kınıyoruz ve bu saldırıların durması için Türkiye olarak büyük gayretler içerisindeyiz. Bütün arzumuz sizlerin burada huzurlu olması ama en kısa süre içerisinde evlerinize ve yurtlarınıza dönmenizdir. Suriye’de siyasi çözümün muhakkak artık gelmesi lazım. Bu kanın ateşin katliamların artık durması gerekiyor. Ama şunu da bilmenizi isterim Türk halkı daima komşusu olan Suriye halkı ile dayanışma içerisinde olacaktır ve daima size her türlü desteği verecektir. Sizin için bu misafirperverliği ihtiyaç olduğu süre içinde yapmaya devam edecektir. Bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine bu çilelerin bitmesi bütün İslam ülkelerinin yöneticilerinin aklı selim ile hareket etmesi zulüm ile hiçbir yere gidilmeyeceğini öğrenmesi kendi halkına kucak açmaları gerekmektedir. Son olarak bir kez daha bütün Malatyalı vatandaşlarımıza bu gösterdikleri asil davranıştan misafirperverlikten olgunluktan dolayı teşekkür ediyorum. İnşallah bir gün ülkenize dönersiniz ve sizde evlerinde Türk halkını misafir edersiniz. Burada yapılanları hiçbir zaman unutmazsınız."