Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve YÖK üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yükseköğretim kanunu çalışmalarına ilişkin bilgi aldı. Ziyaretinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerle ilgili yeni çalışmaların yapıldığı bir dönemde YÖK’ü ziyaret ederek çalışmalarla ilgili bilgi aldığını ve fikirlerini paylaştığını söyledi.
YÖK ZİYARETİNDEN FOTOĞRAFLAR
"YENİ YÜKSEKÖĞRETİM KANUNUYLA ÜNİVERSİTELERİN DAHA VERİMLİ HALE GELECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM"
Cumhurbaşkanı Gül, yeni yükseköğretim kanunuyla üniversiteleri verimli hale getirecek, özerkliklerini, kalitelerini artıracak bir yapılanmanın oluşmasını ümit ettiğini belirterek, "Burada önemli olan, böyle önemli, reform diyebileceğim bir çalışmanın şeffaf ve açık, bütün üniversitelerin ve ilgili herkesin katılımını sağlayacak şekilde yapılması ve olgunlaştırılarak Meclis’e götürülmesidir" dedi. Türkiye’nin son yıllarda her alanda köklü reformlarla kendisini yenilediğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, ekonomideki köklü değişikliklerle Türkiye ekonomisinin daha güçlü hale geldiğini söyledi.
"EĞİTİM SİSTEMİNE TEK TİPLEŞTİRİCİ ANAYASA VE YASAYLA DEVAM ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Hukuk ve yargı alanındaki reformlara da vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Bütün alanlarda bu çalışmalar yapılırken üniversite, yükseköğretim alanında da 1980’lerin, o günkü dönemlere hitap eden, bütün üniversiteleri, eğitim sistemini tek tipleştirici anayasa ve yasayla devam etmek mümkün değil. Her ne kadar son yıllarda bazı değişiklikler olsa da üniversitelerin kalitesini yükseltmek, üniversitelerde daha nitelikli, daha iyi öğrenciler yetiştirmek, üniversiteleri dünya üniversiteleriyle daha iyi mukayese edip daha iyi konuma getirmek için üniversite alanında da önemli çalışmaların yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bütün toplum buna inanıyor."
Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerden taslakla ilgili görüşlerin alınacağını ve yükseköğretimle ilgili çalışmalar yapan sivil toplum örgütleri, bilim adamları ve düşünürlerin katkılarıyla ortaya çıkacak düzenlemenin TBMM’ye gideceğini ifade ederek, "Ümit ederim ki bunu en güzel şekilde gerçekleştiririz. Çünkü üniversitelerimiz uzun yıllar çok içe kapalı oldu. Gerek Türkiye içi, gerek dünyayla rekabetten çok uzak kaldı. Üniversitelerimizin zaman zaman kaybı oldu. Kendi enerjilerimizi kendimiz tükettik" diye konuştu.
"ÜNİVERSİTELERİN SON YILLARDA YARIŞ İÇİNE GİRMELERİNDEN MEMNUNUM"
Üniversitelerin son yıllarda yarış içine girmelerinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin köklü üniversitelerinin kendilerini tekrar göstermeye ve dünya üniversiteleri arasında yer almaya başladığını belirtti. Türkiye’nin her şehrinde yeni üniversitelerin kurulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu üniversitelerin stratejik hedeflerinin gerçekleşmesi, üniversitelerin hem bölgelerine hem de Türkiye’ye katkıda bulunabilmeleri için desteklenmeleri gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, YÖK’ün büyük bir sorumluluk taşıdığına dikkat çekerek, "Ümit ederim ki, önümüzdeki dönemde Türk yükseköğretimiyle ilgili, üniversitelerle ilgili doğru, verimli ve üniversitelerimizi daha güçlendirecek, onların özerkliğini ve kalitesini artıracak şekilde yeni bir yapılanma söz konusu olur" dedi.
"ÜNİVERSİTELERİN REKABETE AÇILMASI ÇOK ÖNEMLİ"
Bir gazetecinin, yeni yükseköğretim kanun tasarısı taslağında en beğendiği değişikliğin ne olduğunu sorması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, taslaklar üzerinde çalışıldığını ifade etti. Bu değişikliklerin yapılmasının, daha kaliteli bir yükseköğretimin temini için önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Burada en çok ihtiyaç olan şey üniversitelerin rekabete açılması" dedi. Türk ekonomisinin dünyayla rekabet eder hale geldikten sonra güçlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti: "Dolayısıyla üniversitelerimizin iç ve dış rekabete açılması, üniversitelerimizin ve akademik kadrolarımızın performansını göstereceği dinamizmin yaratılması. En önemli olan şey bu. Bunu sağlamak için daha elastik, üniversitelere daha çok yetki veren, yükseköğretimin bütün üniversiteleri tek tipleştirici düzenlemesini sona erdiren adımlar çok önemli. Yoksa ‘Rektörü kim seçsin?’, ‘Nasıl seçilsin?’ gibi konular daha az önemli. Bu değişiklikler eğer üniversitelerin kalitesini yükseltecekse önemli. Yoksa hiçbir anlamı yok. Erken adımlarda bu çalışmalara bütün üniversitelerin katkı vermesi gerekiyor ki sonunda gayet düzgün, Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacak bir yasa ortaya çıkabilsin. Burada anayasa değişikliğini gerektiren konular var. Anayasa değişikliği için TBMM’de büyük bir çoğunluk ihtiyacı söz konusu. Siyasi partilerimizin de bilgilendirilmesi, hepsinin katkısının sağlanması çok önemli."
"BÜTÜN YAPILANLAR TÜRKİYE’NİN GELECEĞİYLE İLGİLİ"
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, "Süreç devam ederken öğrencilere neler söylemek istersiniz?" şeklindeki sorusunu şöyle cevapladı:
"Bütün bunlar öğrenciler için aslında. Üniversite mezunu olduktan sonra elindeki diplomayla kendisine daha çok özgüveni olan, daha çok iş bulabilen, hayatını daha mutlu hale getirebilecek bir üniversite öğrencisi çıkarmak. Yoksa 4 sene sonra herkese diploma verip de diplomalı üniversite mezunu işsizlerin sayısı çoğalırsa bu anlamsız olur. Bütün bu yapılanlar üniversite öğrencileri, yani Türkiye’nin geleceğiyle ilgili. Türkiye’nin mutlu, zengin olması, refah toplumu olması, gelişmiş, demokratik, kalkınmış ülkeler arasına katılması için nitelikli insana ihtiyacı var. Nitelikli insan bir ortaöğrenimde bir de üniversitede yetişir. Her şey aslında öğrencilerin daha iyi bir eğitim almaları için yapılıyor."
Cumhurbaşkanı Gül, "Ekonomik programımızda, büyüme planlarımızda geri adım atacağımız açıklandı. Bunu nasıl değerlendireceksiniz?" sorusunu ise, "Ekonomi kurmaylarının, hükümetin bileceği bir şey. Bunlar hesap kitap meselesi. İsteriz ki, her sene yüzde 11 büyüyelim, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olalım, ama nihayette arzu ayrı, bir de hesap kitap meselesi var" diye cevapladı.