Güncelleme Tarihi:
Oktay, bir otelde düzenlenen Katar-Türkiye İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Katar'ın kökleri tarihe uzanan, derin kardeşlik bağlarına sahip oldukları Körfez Bölgesi'nin omurgası bir ülke olduğunu belirtti.
Her iki devlet başkanlarının arasındaki yakın dostluk vesilesiyle, Türkiye-Katar ilişkilerinin özellikle son yıllarda samimi ve vizyoner bir seyir izlediğini ifade eden Oktay, ülkeler arasındaki ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin samimi kardeşliğin gücüyle gönül köprüleri üzerinde yükseldiğini söyledi.
Katar Başbakanı ve İçişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Nasır bin Halife Al Sani'nin gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında dostluk ilişkilerini güçlendirme iradesinin bir kez daha kuvvetle teyit edildiğini aktaran Oktay, diplomatik ilişkilerin 46. yıl dönümünün kutlandığı bugünlerde iş birliğinin ulaştığı seviyeyle gurur duyduklarını belirtti.
Oktay, iki ülkenin karşılıklı ekonomik ilişkilerinin toplamının 30 milyar dolar seviyesine ulaşmasının sevindirici olduğunu da vurguladı.
"Türkiye dış ticaretini güçlendirmeye devam etmektedir"
Son 10 yılda ikili ticaret hacminin yüzde 84 oranında artış göstererek, 2018 yılında 2,3 milyar dolara ulaştığına işaret eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkelerimiz arasındaki derin kardeşlik bağları göz önünde bulundurulduğunda, bu rakamların potansiyelin çok uzağında olduğu aşikardır. Bizler bu kardeşlik bilincine sahip oldukça, ikili ticaret hacminin hedeflenenin çok daha ötesine ulaşması için önümüzde Allah'ın izniyle hiçbir engel bulunamaz. Ülkemiz, dünyanın 17'nci, Avrupa'nın ise altıncı büyük ekonomisi konumundadır. Türkiye ekonomisi, ticaret savaşları ve küresel ekonomideki belirsizliklerin gölgesinde, emin adımlarla ihracatını artırmaya ve dış ticaretini güçlendirmeye devam etmektedir. Eylül ayında ihracat, artış eğilimini sürdürerek 14 milyar 436 milyon dolar seviyesine yükselmiştir. Geçtiğimiz günlerde açıklanan Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'ne göre 190 ülke içinde geçen yıl bulunduğumuz 43. sıradan 10 basamak yükselerek 33. ülke konumuna gelmiş bulunuyoruz. Bu başarı, yatırımcıların Türkiye'ye daha çok doğrudan yatırım yapması ve KOBİ'lerin daha kolay iş yapmalarını sağlamak için uygulamaya koyduğumuz reformların meyvesidir."
Fuat Oktay, iş insanlarının, yerli ve yabancı yatırımcıların önünü açarak, ekonomik hareketliliği artıracak tüm adımları attığını, bürokratik işlemleri büyük oranda dijital ortama taşıdığını, hızlandırdığını vurguladı.
Bunların sonucunda Türkiye'nin bölgedeki tüm belirsizliklere ve manipülasyon tehditlerine rağmen yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam ettiğine değinen Oktay, "Katar ile iş birliği konusunda geçmişte ne kadar kararlı olduysak, bu kararlılığımız aynı şekilde devam etmektedir. Bu güçlü siyasi iradenin tamamlayıcısı olarak Türk-Katar ekonomik ilişkileri en üst düzeye çıkarmak siz kıymetli iş insanlarımıza düşmektedir. Özellikle turizm, gıda, sağlık ve imalat sanayi alanında Türkiye'deki fırsatları değerlendiren Katarlı iş insanı sayısının artmasını arzu ediyoruz." diye konuştu.
Oktay, Katar'da özellikle 2022 Dünya Kupası dahil ev sahipliği yapacağı uluslararası organizasyonlar açısından alt yapının çok önemli olduğunu bildiklerini, alt yapı alanında iş birliklerinin çeşitleneceğine inandığını vurguladı.
2022 Dünya Kupası Güvenlik İşbirliği Anlaşması
Hamad Havalimanı Genişletme Projesi gibi projelerde Türk iş insanlarını görmenin gurur verici olduğunu belirten Oktay, konuşmasına şöyle devam etti:
"2022 Dünya Kupası kapsamında özellikle güvenlik hizmetleri, siber savunma ve akıllı şehir sistemleri gibi teknolojileri içeren bütünleşik çözüm paketleri, Türk şirketleri tarafından Katarlı dostlarımıza sunulabilir. Bu doğrultuda İçişleri Bakanlıklarımız arasında dün imzalanan 2022 Dünya Kupası Güvenlik İşbirliği Anlaşması, iki ülke arasındaki güven ve dayanışmanın somut bir örneği olmuştur. Ayrıca savunma sanayii alanında 2017-2018 yılları için belirlenen 2 milyar dolarlık hedefimizin gerisinde kaldık ama 2020-2021 dönemi için özel sektörümüzün desteğiyle hedeflerimizi yenileyerek bu alanda da iş birliğini güçlendirebiliriz. Diğer taraftan kültür ve turizm alanında da ikili ilişkilerimiz açısından büyük potansiyel ve fırsatlar bulunmaktadır."
Fuat Oktay, ikili ticaret hacmi kadar önem verdikleri diğer konunun da, karşılıklı yatırımların artırılması olduğunu vurguladı.
Katar'ın geçen yıl açıkladığı 15 milyar dolarlık yatırım kararı kapsamında atılan adımların iş forumu vesilesiyle artmasını temenni eden Oktay, şu görüşlerini paylaştı:
"İş insanlarımızın önünü açacak ve yatırımcılara iş yapma kolaylığı sağlayacak ne gerekiyorsa üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Sayın Başbakan Şeyh Abdullah Başkanlığındaki heyetle yaptığımız görüşmelerde onlar da aynı iradeyi ortaya koymuştur. Süt ve süt ürünleri ihracatına ilişkin sorunlar gibi, tüm alanlarda ihracatçılarımızın önlerine çıkan bürokratik yük ve ilave maliyetler ortadan kaldırılacaktır. Ayrıca geçen yıl İstanbul'da imzalanan Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması'nın en yakın zamanda yürürlüğe girmesinin de birlikte takipçisi olacağız."
Oktay, Türkiye ve Katar'ın zor günlerde birbirine her şartta destek olarak tüm dünyaya dayanışma örneği gösteren iki ülke olduğunu ifade etti.
"Talihsiz adımlar bizim nazarımızda hükümsüzdür"
15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sonrasında, PKK/YPG'ye karşı yürütülen mücadelede, bölgede istikrar yönünde atılan adımlarda Katar'ı daima yanlarında bulduklarını anlatan Oktay, şunları söyledi:
"Biz de aynı şekilde Haziran 2017'de Arap dörtlüsünün Katar'a karşı uygulamaya koyduğu ambargo karşısında tereddüt etmeden Katarlı kardeşlerimizin yanında olduk. Özellikle Suriye'yi terör örgütlerinden temizlemek ve Suriyeli sığınmacıların yurtlarına dönmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz Barış Pınarı Harekatı'na Katar'ın verdiği destek bizler için çok önemlidir. Meşru mücadelemiz sonucunda ABD ve Rusya'yla vardığımız mutabakatlar, Fırat'ın doğusunda sosyal ve ekonomik hayatın normale dönerek bölgede istikrarın egemen olmasına katkı sağlayacaktır. Kahraman Mehmetçiğimiz, barış koridoru olarak belirlenen bölgenin her bir noktasını terörden temizlemeye ve kalan tuzakları yok etmeye başarıyla devam etmektedir.
Yaşadığımız süreç, birçok ülkenin terör örgütlerine ilişkin iki yüzlü tavrını açıkça ortaya koymuştur. Bu tavır, Katar'a karşı Arap dörtlüsü tarafından uygulanan haksız ambargo ve yaptırım kararlarının arkasındaki zihniyetle aynıdır. Yaşadığımız süreç birçok ülkenin terör örgütlerine ilişkin ikiyüzlü tavrını açıkça ortaya koymuştur. Bu tavır, Katar'a karşı Arap dörtlüsü tarafından uygulanan haksız ambargo ve yaptırım kararlarının arkasındaki zihniyetle aynıdır. Geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen yaptırım yasa tasarısı ve sözde Ermeni Soykırımını tanıyan karar da aynı fırsatçı zihniyetin tezahürüdür. Bu talihsiz adımlar bizim nazarımızda hükümsüzdür. Tarihimizi ve teröre karşı duruşumuzu parlamentolarında kötülemeye çalışanlar bilmelidir ki, tehditlere aldırmayacak, yolumuzdan dönmeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin dostlarıyla yürüyen, sahada sözünü söyleyen, sahada ve masada netice alan bir ülke olmaya devam edeceğini vurgulayan Oktay, Katar ile ekonomik ve ticari ilişkileri kardeşlik temelinde geliştirerek, her türlü yaptırım ve ambargoya karşı güçlü durabilecek iş birliği imkanlarını birlikte oluşturmaları gerektiğini sözlerine ekledi.