Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan Dünya İnsan Hakları Günü mesajı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, günümüzde demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılması noktasında tarihinde hiç olmadığı kadar rahat bir ülke olduğunu kaydederek, “Algı operasyonlarına prim vermeden Filistin’den Suriye’ye, Asya’dan Afrika’ya kadar tüm mazlum ve mağdurların yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, özetle şunları kaydetti: 

TÜRKİYE RAHAT BİR ÜLKE

“Kanunlar önünde bireylerin eşitliği ve ayrımcılığa uğramamaları ilkelerine dayanan insan haklarına saygının, Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez niteliğidir. Türkiye, günümüzde demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılması noktasında tarihinde hiç olmadığı kadar rahat bir ülkedir. Milletimizin demokratik kazanımlarını, bağımsızlığını, hak ve özgürlüklerimizi gasp etmeyi amaçlayan 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin akamete uğratılmasının sebeplerinden birisi de budur. Türk milleti, 251 şehit pahasına gösterdiği kahramanca direnişle sadece iradesine değil, aynı zamanda demokrasiye de sahip çıkmıştır. 

SESSİZ KALINAN ZULÜM ZALİMİ PERVASIZLAŞTIRIR

İslam düşmanı ve yabancı karşıtı akımlar, batılı ülkelerde giderek siyasetin merkezine oturuyor. Dili, dini, rengi ve kültürü farklı olduğu için milyonlarca insan ötekileştiriliyor, baskı ve şiddet görüyor. Arakan’da Müslümanların maruz kaldığı vahşet karşısında sergilenen kayıtsızlık, bunun en son örneğidir. Unutmayalım ki sessiz ve tepkisiz kalınan her zulüm, zalimi daha da pervasızlaştırır. Görmezden gelinen her trajedi, yenilerinin habercisi demektir. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şuuruyla hareket eden Türkiye, sınırları içinde olduğu gibi dışında da adaletin, barışın, hak ve özgürlüklerin yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir. Algı operasyonlarına prim vermeden Filistin’den Suriye’ye, Asya’dan Afrika’ya kadar tüm mazlum ve mağdurların yanında olmayı sürdüreceğiz.”

BİNALİ YILDIRIM'IN MESAJI

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, dünya insan hakları gününde dünyanın bir çok köşesinde insan hakları sorunlarının yaşandığını belirtti.  Başbakan Yıldırım, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 69. yılının kutlandığını hatırlattı. Yıldırım mesajında şunları söyledi: “Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinden, kökenlerine bakılmaksızın, bireysel olarak kanun önünde eşit ve serbest şekilde yararlanmaları, devletin temelini teşkil ediyor. Dünyanın birçok köşesinde değişik boyutlarda insan hakları sorunlarının yaşanıyor. Terörizm, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı gibi olgulara karşı uluslararası toplumun ortak ve etkili tedbirler alabilmesi maalesef halen mümkün olmuyor. Bunun en son örneği Kudüs’te olanlar ve Filistinlilere yapılanlar, uygulanan baskılardır. Aynı şekilde Rohinga Müslümanları’na reva görülenler insan haklarının ayaklar altına alınmasıdır.”

FEYZİOĞLU: GÖĞSÜMÜZÜ SİPER EDERİZ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, sorunlara karşı çıkış yolunun insan haklarını merkeze alan bir hukuk olduğunu söyledi. Feyzioğlu 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Ortadoğu’da yaşananlar nedeniyle milyonlarca insanın yaşam hakkını yitirdiğini belirterek, yaşanan sorunlardan çıkış yolunun, insan haklarını merkeze alan bir hukuk olduğunu vurguladı. Feyzioğlu, tüm vatandaşların hukuk paydasında kucaklanması gerektiğini kaydetti. “Nerede bir insan hakkı varsa biz onu savunuruz, nerede bir insan hakkı ihlali varsa o ihlale karşı göğsümüzü siper ederiz” diyen  Feyzioğlu, olağanüstü hale ilişkin çeşitli eleştirilerde bulundu. Feyzioğlu, hukukun üstünlüğü konusunda mücadeleye devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Türkiye Barolar Birliği, barolar ve avukatların bu mücadelesi sebebiyle toplumun her kanayan yarasına merhem olmak için Türkiye’nin dört bir köşesinde mücadeleye devam ediyor. Türkiye Borolar Birliği, barolar ve avukatların toplum nezdindeki itibarı tarihteki en yüksek seviyesindedir. Meslek örgütlerimiz, Türkiye’nin en güvenilir örgütleri olmayı, bu mücadelenin sonunda şükürler olsun başarmıştır.”