Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Sezer, “Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u 1. maddesinin, “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”u ise 8. ve geçici 1. maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için daha önce TBMM'ye geri göndermişti. Her iki kanun, TBMM'de bir kez daha görüşülerek, Cumhurbaşkanı Sezer'in iade gerekçeleri doğrultusunda yapılan değişikliklerle kabul edilmişti.
5435 sayılı “Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”da Cumhurbaşkanı Sezer'in iade gerekçesi doğrultusunda yapılan değişiklikle, avukatlık mesleğinden hakim ve savcı adaylığına geçmek isteyenlerde aranacak, ”mesleklerinde fiilen en az 3 yıl çalışmış, 35 yaşını doldurmamış ve kendi aralarında yapılacak olan yazılı sınav ve mülakatta başarılı olma” koşulu, kanundan çıkarıldı. Kanuna göre, idari yargı adayları için; hukuk fakültesinden mezun olmak veya yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye'de hukuk fakülteleri programlarına göre eksik kalan derslerden sınava girip başarı belgesi almış bulunma, hukuk fakültesinden mezun olanlar dışından alınacak adaylar bakımından, ihtiyaç oranında hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az 4 yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olma koşulu aranacak. Adli yargı adaylarından, meslek öncesi eğitimlerinin bir yılını, avukatlık mesleğinden adaylığa geçenlerden meslek öncesi eğitimlerinin 3 ayını tamamlayanlar, adli yargı teşkilatının ihtiyaç durumu ile olanaklar ölçüsünde kendi istekleri göz önünde bulundurulmak ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) da görüşü alınmak suretiyle, Adalet Bakanlığı'nca hakimliğe veya cumhuriyet savcılığına atanacak şekilde ayrılacak.
Atamalar, ilgililerin adaylığa giriş derece ve kademesine bir derece ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeler üzerinden HSYK tarafından yapılacak.
Hakim adaylığında geçen sürenin tamamı ile avukat adaylığında mahkemelerde yapılmış olan staj süresi, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde değerlendirilecek.
KIDEM SIRALAMASI
Hakimlik ve savcılık mesleği, üçüncü sınıfa, ikinci sınıfa, birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıf olmak üzere dört sınıfa ayrılıyor. Birinci sınıfa ayrıldığı tarihten itibaren 3 yıl süreyle başarılı görev yapan ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini yitirmemiş hakim ve savcılar, birinci sınıf olacak.
Hakimlere sicil verilmesi uygulamasından vazgeçiliyor. Savcılar için sicil uygulaması devam edecek.
Meslekten çıkarılmayı gerektirmeyecek şekilde kasten işlenen bir suç nedeniyle hapis veya göreviyle ilgili bir suçtan dolayı adli para cezasına mahkum olanlar, bir derecede 2 veya bir sınıfta 3 defa kınama cezasına uğrayanlar ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlar, cezanın kesinleşmesini izleyen inceleme tarihinden itibaren bir yıl süre ile derece yükselmesini durdurma veya yer değiştirme cezası almış olanlar ise cezanın kesinleşmesini izleyen inceleme tarihinden itibaren 2 yıl süreyle kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi incelemesine tabi tutulmayacak.
LİSANS ÜSTÜ ÖĞRENİM VE UZMANLIK EĞİTİMİ
Meslekleriyle ilgili konularda yüksek lisans veya doktora öğrenimi yapmak isteyenler ile TODAİ ve Türkiye Adalet Akademisi'nde düzenlenecek uzmanlık programlarına devam etmek isteyen hakim ve savcıların, HSYK'den izin almaları zorunlu olacak. Görevle ilişiği kesilmeden ve görevini aksatmadan belirtilen öğrenimleri yapmak isteyen hakim ve savcıların, HSYK'ye bilgi vermeleri yeterli olacak.
Öğrenimini yapanların derece yükselmeleri, kademe ilerlemeleri, birinci sınıfa ayrılma, aylık, ödenek, diğer mali ve sosyal hakları devam edecek ve mecburi öğrenim süresince izinli sayılacak. Bu şekilde öğrenime devam edenler izinli sayıldıkları süre kadar mecburi hizmetle yükümlü olacaklar.
Meslekleriyle ilgili yüksek lisans öğrenimi yapmış olanlar ile TODAİ'nin yüksek lisans programını ve Türkiye Adalet Akademisi'nde bir akademik yıldan az olmamak üzere düzenlenen uzmanlık eğitim programını başarıyla bitirenler için 9, meslekleriyle ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlar için 8 yıllık meslek kıdemi, birinci sınıfa ayrılmada yeterli sayılacak.
MERKEZ KURULUŞLARA ATAMA KOŞULLARI
Adalet Bakanlığı tetkik hakimliğine, hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az 5 yıl görev yapmış ve üstün başarısı ile bakanlık hizmetlerinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunanlar arasından Adalet Bakanı tarafından atama yapılacak.
Adalet müfettişliğine, hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az 8 yıl görev yapmış ve üstün başarısıyla adalet müfettişliği hizmetinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunanlar arasından atama yapılacak. Atama üçlü kararnameyle gerçekleştirilecek. Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı'na, yüksek müşavirliklerine, müsteşar yardımcılıklarına, Teftiş Kurulu Başkanlığı'na, genel müdürlüklerine, Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı'na, Teftiş Kurulu başkan yardımcılıklarına, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilme hakkını kaybetmemiş bulunan birinci sınıf; müstakil daire başkanlıklarına, genel müdür yardımcılıklarına ve İş yurtları Kurumu Daire Başkanlığı'na ise birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar arasından üçlü kararname ile atama yapılacak. Genel müdürlük daire başkanlıkları ile Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu üyeliklerine ise meslekte fiilen en az 8 yıl çalışmış ve ikinci dereceye yükselmiş bulunan hakim ve savcılar arasından Bakan onayı ile atama yapılacak. Adalet Bakanı, adli ara verme süresinde HSYK'nin onayına sunmadan verdiği geçici yetkileri kaldırabilecek. Hakim ve savcılar, bilimsel araştırma ve yayınlarda bulunabilecek, bilgi ve görgülerini artırmak, meslekleriyle ilgili araştırma yapmak, kurs ve öğrenim görmek veya görev yapmak üzere Adalet Bakanlığı'nca yurt dışına gönderilebilecek. Bu surette yurt dışına gidip 3 aydan fazla yurt dışında kalanlar, yurda dönüp mesleğe başladıktan sonra 5 yıl süre ile mecburi hizmet yapmak zorunda olacak.
Cumhuriyet savcıları, hizmetin gerekleri ile görevin özelliklerinden doğan hallerde mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde nöbet tutabilecek.
SİCİL NUMARASI VERİLECEK
Hakimlere ve savcılara sicil numarası verilecek, haklarındaki belgeler gizli ve açık sicil dosyalarıyla özlük dosyasında saklanacak. Bu bilgiler, elektronik ortamda da tutulabilecek. Hakim ve savcılar hakkında ceza soruşturması veya kovuşturmasına başlanmış olması, aynı olaydan dolayı disiplin soruşturmasını gerektirmeyeceği gibi, ilgilinin mahkum olması veya olmaması, ayrıca disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyecek. Meslekten çıkarma ve yer değiştirme cezalarını gerektiren eylem dışındakiler için disiplin soruşturması, eylemin işlendiği tarihten itibaren 3 yıl içinde açılabilecek. Disiplin cezası, bu cezayı gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren 5 yıl içinde verilebilecek. Disiplin cezasını gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç teşkil eder ve bu suç için kanunda daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş olur ve ceza soruşturması veya kovuşturması da açılır ise bu süreler uygulanacak. HSYK'ce kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilenler hakkında ise mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl geçmesi halinde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacak.
CEZA KESİNLEŞENE KADAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA
Meslekten çıkarma cezası verilenler hakkında, cezanın kesinleşmesine kadar görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanacak. Görevden uzaklaştırılan hakim ve savcılara bu süre içinde aylık ve ödeneklerinin yarısı ödenecek.
Disiplin cezalarının silinmesine ilişkin sürenin başlangıç tarihi, cezanın kesinleştiği tarih olacak. İşin niteliğinin gerektirmesi halinde HSYK'ce görevden uzaklaştırma süresi 2 ay daha uzatılabilecek. Hakim ve savcılar hakkındaki davaların kanun yolu incelemesi de öncelikli olarak yapılacak.
HAKİM VE SAVCILAR HAKKINDAKİ ŞİKAYETLER
Hakim ve savcılar hakkında, belli bir konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan, başvuru sahibinin adı, soyadı, imzası ile iş veya yerleşim yeri, adresi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunmayan, daha önceden şikayet konusu yapılıp sonuçlanan hususlarda yeni delil içermeyen, kanun yollarına başvuru sebebi olarak ileri sürülebilecek veya hakimlerin yargı yetkisi ve takdiri kapsamında kalan hususlara ilişkin bulunan, akıl hastalığı sebebiyle vesayet altına alınanlar ile henüz vesayet altına alınmamış olmakla birlikte bu hastalığa taşıdıkları sağlık kurulu raporu ile belirlenenlerce verilmiş olan ihbar ve şikayetler işleme konulmayacak.
Ancak belirtilen tüm yazılı koşulları taşımasa bile ihbar ve şikayetlerin somut delillere dayanması durumunda, konu hakkında gerekli araştırma ve inceleme yapılacak. Ek gösterge cetvelleri de değiştirildi. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl süre ile adalet müfettişliğine yapılacak atamalarda 8 yıllık hizmet süresi, 5 yıl olarak uygulanacak.
Hakim ve savcı adaylarında aranan yabancı ile evli olmamak koşulu yürürlükten kaldırılıyor. İdari yargı hakim adaylarının valilik stajı yapmalarına ilişkin hüküm ile sicil cüzdanı verilmesine ilişkin hüküm de yürürlükten kaldırıldı.
İl seçim kurulu ve ilçe seçim kurulu başkan ve üyelerin seçiminde derece yerine hakimlik kıdemi esas alınacak.
Seçmen sayısı 25 bini aşan ilçelerde, seçim evrakının dağıtım ve toplanması sandık kurul başkanları ve en az bir üyenin eğitimi ile sandık kurullarından sonuçların alınması ve birleştirilerek bağlı olduğu ilçe seçim kuruluna teslim görevini niyabeten yerine getirmek amacıyla, geçici ilçe seçim kurulları oluşturulabilecek. Seçim büroları, seçim kurulu başkanlarınca yılda en az bir defa denetlenecek. Subay ve astsubaylar gibi yüksek mahkeme üyeleri, hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar da seçime katılmaları durumunda eski görevlerine dönemeyecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle bakanlığın teklifi ve HSYK'nin kararıyla 1 yıllık staj süresini tamamlayan adli ve idari yargı hakim ve savcı adayları, HSYK tarafından mesleğe kabul edilmeleri halinde, hakimlik ve savcılık mesleğine atanabilecek.
KAMU MALİ YÖNETİMİ
5436 sayılı “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”uda Cumhurbaşkanı Sezer'in iade gerekçesi doğrultusunda yapılan değişiklikle de, nüfusu 25 binin altında olan yerel yönetimlere muhasebe yetkilisi olarak atanacakların niteliklerinin yönetmelikle belirlenmesine ilişkin hüküm, madde metninden çıkarıldı. Bunun yerine, bu göreve atanacaklarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'ndaki şartlar aranacak. Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün şube müdürü kadrolarında görev yapanların atamasıyla ilgili şartlarda da değişiklik yapıldı. Bu görevlere getirilecekler, sınavla atanacak. Kamu mali yönetimi ve kontrol sistemi yeniden düzenleniyor. Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi, harcama yetkilisi oluyor. Ancak, personel sayısı az olan veya nispeten daha küçük teşkilat yapılarında faaliyetlerini yürüten idarelerde, harcama yetkisinin alt yönetim kademeleri yerine, daha üstyönetim kademeleri tarafından yerine getirilmesi sağlanıyor. Emanete alınan tutarların zaman aşımının başlangıcının belirlenmesinde, hesaba alındığı mali yıl yerine, zaman aşımının hesabı esas olmak üzere malın alındığı veya hizmetin yapıldığı tarihi takip eden yılbaşının esas alınması öngörülüyor. Ayrıca, öncelikli ödemeler arasına ilama bağlı borçlar, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek külfet getiren borçlar da ilave ediliyor. Üst düzey yöneticilerin her yıl hazırladığı faaliyet raporlarının içeriği belirgin hale getirilirken, performans bilgileri yanında genel ve mali bilgilere de raporda yer verilmesi düzenleniyor. Uygulama birliği sağlanması için faaliyet raporlarında yer alacak konulara ilişkin, İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay'ın görüşünü alarak, Maliye Bakanlığı'na düzenleme yapma yetkisi veriliyor. Harcamaların yanı sıra mal ve gelir işlemlerinin de kontrol kapsamına alınması amacıyla, “harcama öncesi kontrol” kavramı, “ön mali kontrol” olarak değiştiriliyor. Ön mali kontrol, harcama birimlerinde işlemlerin gerçekleştirilmesi aşamasında yapılan kontroller ile mali hizmetler birimi tarafından yapılan kontrolleri kapsıyor. Mali hizmetler biriminin görevleri de yeniden düzenleniyor. Alım, satım, yapım, kiralama, kiraya verme, bakım-onarım ve benzeri mali işlemler, idarenin tamamını ilgilendirenler destek hizmetlerini yürüten birim tarafından, harcama birimlerini ilgilendirenler işler ise harcama birimleri tarafından yürütülecek. Harcama yetkilisinin talebi ve üst yöneticinin onayıyla, bu işlemler destek hizmetlerini yürüten birim tarafından yapılabilecek. Harcama yetkilisi ile muhasebe yetkilisi aynı kişide olmayacak. Düzenleme, muhasebe yetkilisinde aranan şartları yeniden belirliyor. Muhasebe yetkilisinde, sertifika alma, son 3 yıla ait olumsuz sicili bulunmama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını almama şartları da aranacak. Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın gelir fazlaları, üçer aylık dönemler şeklinde Hazine'ye aktarılacak.
29 KURUM DENETİM DIŞI
Aralarında TMSF, TOKİ, TRT, Milli Piyango'nun da bulunduğu 29 kurum, “Yatırım ve harcama açısından mali yapıları, merkez bütçe kapsamına alındığı için” TBMM tarafından denetlenmeyecek. TBMM ve Sayıştay'ın muhasebe hizmetleri, TBMM Başkanı; Cumhurbaşkanlığı muhasebe hizmetleri ise Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri tarafından atanan muhasebe yetkilileri tarafından yerine getirilecek.
TPAO'NUN DENİZLERDEKİ PROJELERİ
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO), Türkiye karasuları ile uluslararası sular ve sahillerinde petrol ve doğalgaz arama, üretim ve taşıma faaliyetleriyle ilgili her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde, Kamu İhale Yasası uygulanmayacak. Özel hizmet tazminatı alacak iç denetçi kapsamı genişletildi. Başbakanlık, bakanlık, müsteşarlık, AB Genel Sekreterliği, Gelir İdaresi iç denetçileri özel hizmet tazminatı alabilecek.
REPO KAZANÇLARINA DA STOPAJ
Menkul kıymetlerin ödünç verilmesi karşılığında sağlanan gelirler, yüzde 15'lik stopaj kapsamına alınıyor. Böylece, menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerden 2006 yılından itibaren yüzde 15 stopaj kesilmesine ilişkin düzenlemeye, repo kazançları da dahil ediliyor. İMKB'de işlem görmeyen şirketlerin hisselerini 2 yıldan daha fazla elinde bulunduranlara sağlanan vergi muafiyeti kaldırılırken, muafiyet sadece, İMKB'de işlem gören şirketlerin hisselerini bir yıldan fazla elinde bulunduranlarla sınırlı tutuluyor. Hisseleri bir yıldan fazla elde tutanlar, değer artış kazancı kapsamında yıllık beyanname vermek zorunda olmayacak.