Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşmesinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye-Yunanistan ilişkilerini değerlendirdi. İki komşu ülkenin çözemeyeceği bir sorun olmadığının altını çizen Erdoğan, “Bizler, aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi, hatta birçok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülkeyiz. İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken, iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi haline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum. Bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım” ifadelerini kullandı.
“TİCARET HACMİ HEDEFİ 10 MİLYAR DOLAR”
Erdoğan görüşmeler ışığında, 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması konusunda mutabık kalındığını ifade ederek, “Cumhurbaşkanı ile ve Başbakan Sayın Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptık. Sayın Başbakan’la ikili görüşmemizde iş birliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık.
Başbakanlığım döneminde teşkil edilen, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının, ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi’yle ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz.
Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibariyle yaklaşık 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin, 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi projelerin önemine işaret ettik. Ayrıca gerek turizm, gerek kültürel alanda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“AZINLIKLAR, BEŞERİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİN YAPI TAŞIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki Rum azınlığının ve Yunanistan’daki Türk azınlığının iki ülkenin de beşeri ve kültürel zenginliğinin yapı taşı olduğunun altını çizdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında da görüş alışverişinde bulunduk ve Dışişleri Bakanlarımızın bu konuda çalışmaları kararlı bir şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir. Sayın Başbakan ile terörle mücadele alanındaki iş birliğimizi nasıl geliştireceğimizi de ele aldık.
Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdim. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkanı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim. Yunanistan’daki Türk azınlığı ve ülkemizdeki Rum azınlığı, beşeri ve kültürel zenginliğimizin yapı taşlarıdır. Azınlıkların huzur ve refahının artması ilişkilerimizi olumlu yönde etkileyecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunda, uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettim.”
KIBRIS MESELESİ VE GAZZE’DEKİ İNSANİ DRAM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Miçotakis ile Kıbrıs meselesi ve Gazze’deki insani dramı da ele aldıklarını belirterek, “Kıbrıs meselesinin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması tüm bölgenin yararına olacaktır.
Sayın Başbakan ile ikili ilişkilerin yanı sıra mevcut bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında da fikir teatisinde bulunduk. Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldık. Türkiye olarak en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi dile getirdik.
Yaşananların Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masun Filistinli sivilin katledilmesi vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum, işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır.
Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğünü haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması konusunda garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık. Gazze’de had safhadaki insani yardım ihtiyacı bağlamında ilk günden beri yardımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Uluslararası toplumun da yardımların devamı noktasında gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum” diye konuştu.
MİÇOTAKİS’TEN VİZE SERBESTİSİ AÇIKLAMASI
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği basın toplantısında doğu Ege’de Türk vatandaşlarına 7 günlük vize muafiyeti konusunun da görüşüldüğünü belirtti.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, vize serbestisine ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye’ye Avrupa sürecinde sağlanacak desteği de ele aldık. Vize meselesinde de Türk öğrencilerle Avrupalı öğrenciler arasında daha yakın bir iş birliğinin sağlanması için vizeden muaf tutulma meselesini de ele aldık. Biz aynı zamanda doğu Ege’de bütün yıl boyunca 7 günlük bir süreyle vizeden muaf tutularak Türk vatandaşlarının Ege adalarını, doğu Ege adalarını ziyaret etme serbestisini bir karar olarak ele aldık” dedi.
“İLİŞKİLERİN DEVAM ETTİRİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ”
Miçotakis, ilişkilerin sakin bir ortamda devam ettirilmesinin önemine vurgu yaparak, “Doğu Akdeniz’de güvenlik ve barışı tehdit eden durumlar yaşadık. Bu yüzden iki ülkenin çok iyi bir şekilde, sakin bir ortamda ilişkilerini devam ettirmesi çok önemli. Yaşadığımız sorunlara çözüm yaratabilmek çok önemli. Haziran ayında Vilnius’ta aramızdaki ilişkileri tekrar canlandırmaya karar verdik. Dışişleri Bakanlarımızdan bu prosedürü başlatmalarını istedik. Bunun üç boyutu vardı. Siyasi diyalog, güven artırıcı önlemler ve ikili görüşmeler. İki taraf çok yaratıcı bir şekilde bir araya gelebildi ve son 6 ay içinde üçüncü kez buluşuyoruz. Önceki görüşmelerimizde atacağımız adımlar konusu konuştuk. Bugünkü buluşmamız da yaptıklarımızın sonuçlarına bakarak tekrar geleceği tasarlamak açısından büyük önem arz ediyor” dedi.
“BARDAĞIN DOLU TARAFIYLA KONUŞMAK DAHA HAYIRLI OLACAKTIR”
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou ile görüşme öncesinde basına açıklama yapan Erdoğan, “6 yıl aradan sonra burada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Öncelikle 5’inci yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantımızın Türkiye ve Yunanistan arasında yeni bir dönemin güçlenerek devamına vesile olacağına inanıyorum. Bugün geniş bir bakanlar heyetiyle buradayız. Bakanlarımız birbirleriyle, muhataplarıyla gayet anlamlı bilinçli görüşmeler yapacaklar. Hedef, aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak. Bu konuda hangi alanlarda ne gibi adımlar atabiliriz, bunları görüşeceğiz” dedi.
Ön hazırlıkların tüm bakanlar tarafından yapıldığını belirten Erdoğan, “Bunlarla birlikte imzaları atıp, yola çok daha anlamlı, güvenli bir şekilde devam edeceğiz. Bardağın dolu tarafıyla konuşmak öyle zannediyorum ki gelecek için çok daha hayırlı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ise ikili görüşme öncesi şu açıklamalarda bulundu:
Trajik olaylar, ortak olan niteliği gösterebildi bize. İki tarafınki de insaniyet duygusudur. İkili görüşmelerimizin daha ileri götürülmesi ve gergin havanın yakın zamanda olumlu gelişmesi ve bu tespit ışığında bize yardımcı olup sağlam zemin sağlamaktadır.
Etrafımızda cereyan eden olaylara göz atacak olursak iki ülke olarak beraber çalışmamız, barışa refaha hukuka saygı bazında bu değerleri ileri götürmemiz karşımıza çıkmakta. Her zamankinden fazla ortak siyasi iradeyi geliştirmemiz elzemdir. Çeşitli hususlarda farklı yaklaşımların var olduğunun bilincindeyiz. İlişkileri yürütebilmek, barışı koruyup daha ileri düzeye götürecektir.
Sayın cumhurbaşkanı bu düşüncelerle size dost Türkiye halkına barış dileklerimizi iletmenizi rica edeceğim. Yüksek düzeyli iş birliği konseyinin çalışmalarına başarılar dilerim.
İki lider açıklamaların ardından görüşmeye geçti. Görüşmenin ardından Erdoğan ziyaretçi defterini imzaladı.
ATİNA BİLDİRGESİ'NDE EKONOMİK, DEVAMLI VE YAPICI İSTİŞARELER VURGUSU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret kapsamında gittiği Yunanistan'da Türkiye-Yunanistan arasında iyi komşuluk ilişkileri konulu Atina Bildirgesi'ni imzaladı.
Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi'nde, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ekonomik ve ticari pozitif gündemin teşvik edilmesinin önemi vurgulandı.
DOSTANE İLİŞKİLER VE İYİ KOMŞULUK HAKKINDA ATİNA BİLDİRGESİ
İletişim Başkanlığı tarafından detayları paylaşılan bildirgede şunlar kaydedildi:
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Kiryakos Miçotakis, kendi Hükümetlerini temsilen (müştereken "Taraflar" olarak anılacaktır), 7 Aralık 2023 tarihinde Atina'da, iyi niyet ve iş birliği ruhu içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 5. toplantısına başkanlık etmiş olup,
PP1. İki ülke Hükümetleri arasında yenilenen iş birliği iradesini tanıyarak;
PP2. İki komşu ülke arasındaki bağların bölgenin refahını ve dinamizmini önemli ölçüde arttırma potansiyeline sahip olduğunun altını çizerek;
PP3. Dostluk ve karşılıklı güven ortamında her iki toplumun yararı için ortaklaşa çalışmaya devam etme ihtiyacını vurgulayarak;
PP4. Mevcut kurumsal mekanizmalar aracılığıyla ikili ilişkileri yoğunlaştırmayı amaçlayarak;
PP5. İyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek amacıyla, her iki Tarafın da mevcut ve gelecekteki zorluklar karşısında birbirlerinin hukuki pozisyonlarına halel getirmeksizin dayanışma ruhunu geliştireceklerini vurgulayarak;
PP6. Söz konusu olumlu atmosferi ve gündemi teşvik etmek amacıyla, her iki Tarafın da sonuç odaklı bir yaklaşımla her düzeyde ziyaret teatisini teşvik edeceğinin altını çizerek;
PP7. Birleşmiş Milletler Şartı’nın temel amaçları ve uluslararası hukukun evrensel olarak kabul edilen ilkeleri arasında uluslararası barışın korunması ve devletler arasında dostane iş birliğinin yer aldığını anımsayarak;
PP8. Dostane ilişkileri, karşılıklı saygıyı, barış içinde bir arada yaşamayı ve anlayışı geliştirmeye ve aralarındaki her türlü anlaşmazlığı barışçıl yollarla ve uluslararası hukuka uygun olarak çözmeye kararlı olarak;
PP9. Özellikle ihtilaflı durumlardan ve olası tırmanmadan kaçınılmasının vurgulanması suretiyle, ikili ilişkilerin başarılı bir şekilde yönetilmesi için her düzeyde etkili iletişim kanallarının ve mekanizmalarının öneminin altını çizerek;
PP10. Her iki Tarafın da ilişkilerine, ekonomik alanda iş birliğinin arttırılması ve toplum düzeyinde bağların derinleştirilmesi, böylece iki komşu halkın refahına ve barış içinde bir arada yaşamasına katkıda bulunulması hedefiyle yaklaşacaklarını vurgulayarak, ayrıca bu amaçla, Ortak Eylem Planı aracılığıyla ekonomik ve ticari konularda pozitif gündemin teşvik edilmesinde kaydedilen önemli ilerlemeyi göz önünde bulundurarak, iki tarafın ilave iş birliği konularını araştıracaklarının altını çizerek;
Aşağıdaki hususlar üzerinde anlaşmaya varmışlardır:
OP1. Taraflar, aşağıda kayıtlı sütunlar temelinde devamlı, yapıcı ve anlamlı istişarelerde bulunmayı kabul ederler:
(a) Siyasi Diyalog:
- ortak ilgi alanlarına giren konular hakkında,
- İstikşafi/İstişari görüşmeler;
(b) Geliştirilmiş Ortak Eylem Planı kapsamında, ticaret-ekonomi, turizm, ulaştırma, enerji, inovasyon, bilim ve teknoloji, tarım, çevre koruma, sosyal güvenlik ve sağlık, gençlik, eğitim, spor ve ortaklaşa kararlaştırılacak diğer alanlarda ortak çıkarlara yönelik adımları içeren, önemli ve somut çıktılar elde etmek, gündemi yapılandırılmış bir şekilde düzenlemek ve yeni maddelerle devamlı güncellemek amacıyla Pozitif Gündem;
(c) Yersiz gerginlik kaynaklarının ve bunlara ilişkin risklerin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunacak, askeri alandaki tedbirleri de içeren Güven Artırıcı Önlemler.
OP2. Taraflar, söz konusu Bildirge’nin lafzını ve ruhunu zayıflatacak, itibarsızlaştıracak veya bölgelerinde barış ve istikrarın muhafazasını tehlikeye atacak her türlü beyan, girişim veya eylemden sarfınazar etmeyi taahhüt ederler.
OP3. Taraflar, aralarında ortaya çıkan herhangi bir anlaşmazlığı, doğrudan istişare yoluyla veya Birleşmiş Milletler Şartı’nda öngörülen, ortaklaşa belirlenecek diğer yollarla dostane biçimde çözmek için gayret göstereceklerdir.
İşbu Bildirge, uluslararası hukuk uyarınca Taraflar için bağlayıcı bir uluslararası anlaşma teşkil etmez. İşbu Bildirgenin hiçbir hükmü Taraflar için yasal haklar veya yükümlülükler yarattığı şeklinde yorumlanamaz.
Atina'da, 7 Aralık 2023 tarihinde, Yunanca, Türkçe ve İngilizce dillerinde ikişer nüsha olarak, tüm metinler eşit derecede sahih olmak üzere düzenlenmiştir. Yorum farklılığı halinde İngilizce metin esas alınacaktır.